Arap sanatının yıldızları Vefa Gecesi'nde ‘Dünyanın Sesi’ni anıyor

Turki Âl eş-Şeyh: “Suudi şarkısının önemli sembollerinden birinin onurlandırıldığı sanatsal bir gece.”

Talal Maddah’ın, Riyad’ın gökyüzünü aydınlatan bir fotoğrafı (Fotoğraf: Salih el-Gannam)
Talal Maddah’ın, Riyad’ın gökyüzünü aydınlatan bir fotoğrafı (Fotoğraf: Salih el-Gannam)
TT

Arap sanatının yıldızları Vefa Gecesi'nde ‘Dünyanın Sesi’ni anıyor

Talal Maddah’ın, Riyad’ın gökyüzünü aydınlatan bir fotoğrafı (Fotoğraf: Salih el-Gannam)
Talal Maddah’ın, Riyad’ın gökyüzünü aydınlatan bir fotoğrafı (Fotoğraf: Salih el-Gannam)

"Dünyanın sesi" ve Suudi Arabistan’ı’n efsanevî sesi Talal Maddah için vefa gecesi düzenlendi. Talal Maddah, yirmi yıl önce aramızdan ayrıldı, arkasında Suudi şarkısının yayılmasının ve olgunlaşmasının yolunu açan zengin bir sanatsal miras bıraktı. Maddah, kendisinin şarkılarını seslendiren pek çok kişinin sanatsal çalışmalarının başlangıcından itibaren onlara ilham kaynağı oldu.


Muhammed Abdo Arena Tiyatrosu’nda düzenlenen onurlandırma programından bir kesit

Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi, Talal'a şarkı söylemek ve dünyanın onu tanımasına katkıda bulunmak için okyanustan Körfez'e her yerden Arap yıldızlarını bir araya getirmeye karar verdi. Seyircinin tiyatro salonunu doldurduğu “Dünyanın sesi” gecesinde Talal’ın şarkıları seslendirildi. Tüm sesler birlikte en güzel “Kisaratu’ş-şark”ı söylediler.
Fotoğraf Altı Yazısı: Genel Eğlence Otoritesi Yönetim Kurulu Başkanı Turki Âl eş-Şeyh, Talal Maddah’ı onurlandırma gecesinde şunları söyledi: “Bu, Suudi şarkısının önemli sembollerinden birini onurlandırmak için, Suudi Arabistan'dan ve Arap dünyasından büyük sanatçıların katılımıyla gerçekleştirdiğimiz sanatsal bir gece. Bu gurur ve mutluluk sebebi. Ayrıca Suudi şarkısının statüsünü gösterir. Talal Maddah’ı onurlandırma programının, arkadaşı Muhammed Abdo’nun adını taşıyan tiyatroda düzenlenmesi de manidar.”


“Dünyanın sesi”ni onurlandırma gecesine katılan Arap sanatçılar (Fotoğraf: Salih el-Gannam)

Törende Sanatçı Ragıb Allâme, “bu gecenin vefa gecesi olduğunu, dahası vefanın üzerinde olduğunu ve bugün yaşananların tüm uzuvlarıyla kalbe dokunduğunu” belirterek, “Talal'ın geride büyük bir lirik miras ve büyük bir sanat kütüphanesi bıraktığını” söyledi. Allame, “Talal, müzik konusunda Krallığın bu büyük değişimine ve imkansızı gerçeğe dönüştüren vizyonuna tanık olamadı. Bugün Suudi Arabistan'daki bu gelişmeye ve dışa açılmaya tanık olanlardan biri olmaktan çok mutluyum ve “Dünyanın Sesi”ni onurlandırma davetini kabul etmekten gurur duyuyorum” açıklamasında bulundu.
Büyük Arap sanatçılar, merhum Maddah’ın en ünlü şarkılarını tek tek veya toplu olarak seslendirdiler ve ilk sanatçılarını anmak için herkesin katıldığı “Vefa ve Güzellik” başlığı altında güzellik tabloları sergilediler. Maddah, yaklaşık altmış yıl önce ilk ortaya çıkışından bu yana her zaman Körfez’in en belirgin sesi oldu.


Lübnanlı Sanatçı Velid Tevfik

Şarku’l Avsat’a konuşan Sanatçı Halid Abdurrahman ise Talal Maddah'ın birçok sanatçıya ilham kaynağı olduğunu ve insanlığının, sınırları aştığını söyledi. Abdurrahman, “Alçakgönüllü, tanıştığı herkesi mutlu etmeye çalışan, insanlığının sınırlarını aşan, herkese yardım eden ve sanatçıları sürekli destekleyen, ülkesini, sanatını ve hayranlarını çok seven biriydi.


Mısırlı sanatçı Hani Şakir

Program, kendisiyle birlikte yaşamış birçok sanatçının konuştuğu ve onun insanlığı, alçakgönüllülüğü, inceliği, sanat dolu yaşamı ve sanatçılara verdiği sürekli destek konusunda herkesin hemfikir olduğu Talal Maddah'ın kariyerini anlatan bir belgesel filmin sunumu ile başladı.


Necva Kerem ve Sabir Rubai (Fotoğraf: Salih el-Gannam)

Talal Maddah'a gösterilen saygı, Suudi, Körfez ve Arap sanatına sunduklarından ve yetmişlerde birçok yükselen sanatsal ismi büyük tiyatrolara ve platformlara taşımasından kaynaklanıyor. Bu sanatsal isimler listesinde bir grup sanatçı, besteci ve aranjör yer alıyor.


Sanatçı Mutref Al-Mutref, programdan

Bu arada Suudi sanatçı Talal Maddah’ın resmi Riyad semalarında belirdi. Drone'lar, sanatçının resmini Riyad semalarına çizmeye başladı.


Sanatçı Abdullah Al Ruveyşid (Fotoğraf: Salih el-Gannam)


Hiçbir üyesi Koreli olmayan K-pop grubu Blackswan

K-pop grubu, Koreli hayranlarının kendilerine genellikle önyargıyla yaklaşmadığını söyledi (Instagram / @blackswan___official)
K-pop grubu, Koreli hayranlarının kendilerine genellikle önyargıyla yaklaşmadığını söyledi (Instagram / @blackswan___official)
TT

Hiçbir üyesi Koreli olmayan K-pop grubu Blackswan

K-pop grubu, Koreli hayranlarının kendilerine genellikle önyargıyla yaklaşmadığını söyledi (Instagram / @blackswan___official)
K-pop grubu, Koreli hayranlarının kendilerine genellikle önyargıyla yaklaşmadığını söyledi (Instagram / @blackswan___official)

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, hiçbir üyesi Koreli olmayan K-pop grubu Blackswan'la söyleşi yaptı. 

Grup üyelerinden Senegalli Fatou Samba, "Biz Korece konuşuyoruz. K-pop, Kore popudur. Yani dil olduğu sürece müziğimiz halen K-pop sayılır" dedi. 

20 yaşındaki Brezilyalı Gabi Dalcin de grup arkadaşına katılarak, "Bir K-pop grubunda olan her şey bizde de var" ifadelerini kullandı. 

Haberde, K-pop gruplarına seçilecek kişilerin çok genç yaşta şan ve dans eğitimi programlarına alındığına dikkat çekti. Blackswan üyeleri de farklı süreler boyunca eğitimlere katıldı. 

Fatou, merkezi Güney Kore'nin başkenti Seul'de yer alan müzik şirketi DR Music'in eğitimlerine girdiklerini ve yoğun bir programla kendilerini geliştirdiklerini belirtti. 

28 yaşındaki sanatçı, Korece öğrenmek ve dans koreografilerini ezberlemek için büyük çaba gösterdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: 

Eğitmenler canınız acısa da, ağlasanız da, vücudunuz çökecekmiş gibi hissetseniz de her şeyi yapmanızı bekliyor. Size bir pozisyonda kalmanızı söylüyorlarsa, o pozisyonda kalmak zorundasınız.

Müzik şirketinin CEO'su Yoon Deung-ryong ise başarıya ulaşmak isteyen K-pop sanatçıları için bu eğitimlerin şart olduğunu söyledi. Yoon, Avrupa veya Güney Amerika'dan gelen gençlerin "bağımsız yetiştirildiğini ve bu nedenle talimatları uygulamakta güçlük çektiğini" belirtti. 

Grubun 19 yaşındaki Hindistanlı üyesi Sriya Lenka ise Blackswan'ın farklı ülkelerden gençlere hitap ettiğini söyleyerek, ailesinin de kendisine büyük destek verdiğini ifade etti.

Fatou, grupta Koreli olmadığı için kendilerine özellikle uluslararası müzik camiasında şüpheyle yaklaşıldığına dikkat çekti. Genç sanatçı, bunun aslında ilham verici olacağını belirterek, şunları söyledi: 

Farklı ülkelerde farklı ten renklerine sahip milyonlarca K-pop hayranı var.  Grubumuz, onları ‘biri siyah, biri Hintli, biri ABD'den, öteki de Brezilya'dan ama yine de başardılar. Demek ki biz de başarabiliriz' diye düşünmeye itecek.

Grubun, 4. üyesi olan NVee sahne adıyla bilinen 24 yaşındaki ABD'li Alena Smith ise söyleşide yer almadı.

Independent Türkçe, CNN