Rakka’da halk DEAŞ’ın geri dönmesinden korkuyor

Rakka 29 Ocak’ta operasyona sahne oldu. (AFP)
Rakka 29 Ocak’ta operasyona sahne oldu. (AFP)
TT

Rakka’da halk DEAŞ’ın geri dönmesinden korkuyor

Rakka 29 Ocak’ta operasyona sahne oldu. (AFP)
Rakka 29 Ocak’ta operasyona sahne oldu. (AFP)

Yusuf en-Nasır, Rakka şehrinin bir mahallesinde, Kürt güvenlik güçlerinin Suriye’deki eski kalesinde sağlanan istikrarı tehdit eden DEAŞ hücrelerini aramak için evinin çatısından gerçekleştirdiği tarama faaliyetlerini seyrediyor.
AFP’ye konuşan 67 yaşındaki Nasır, “Bir insanın ailesi, çocukları ve arkadaşları için korkması normal” diyerek, en büyük dileğinin ‘şehrin istikrarı ve güvenliğinin korunması’ olduğunu vurguladı.
2019 yılında radikalizm yanlısı örgüte karşı sert mücadeleler veren ve onu son kalelerinden de çıkarmayı başaran Suriye Demokratik Güçleri (SDG), geçen yılın sonunda ülkenin kuzeyindeki Rakka şehrinde örgüt mensuplarının tutulduğu yüzlerce cezaevinin de içinde bulunduğu karargahına yönelik bir saldırıyı püskürttüğünü duyurdu.
Kürt güçlere bağlı altı kişinin öldüğü 25 Aralık’taki saldırıyı DEAŞ üstlendi. Örgüt, iki savaşçısından birinin öldüğünü, diğerinin ise kaçmayı başardığını bildirdi.
Rakka’nın en bilinen mahallelerinden birinde yaşayan Nasır, “DEAŞ geri dönerse bu bir felaket olur” dedi.
Rakka, ‘hilafet devleti’ ilan ettiğinden ve geniş alanların kontrolünü eline geçirdiğinden beri örgütün Suriye’deki en önemli kalesine dönüştü ve vahşi infazlara tanık oldu. DEAŞ, şehirde terörü yaymayı başardı. SDG Ekim 2017’de, ABD’nin de desteğiyle yaşanan şiddetli çatışmalardan sonra örgütü bölgeden çıkarmayı başardı.
Ancak örgüt en önemli kalelerini ardı arına kaybetmesine rağmen uyuyan hücreleri aracılığıyla saldırıları üstlenmeye devam ediyor. DEAŞ’ın özellikle başta Suriye’nin kuzeydoğusundaki kamplarda tutuklu bulunan kadınlar olmak üzere ‘Müslüman tutukluların intikam’ gerekçesiyle iki üyesinin bölgeye sızmasının ardından Rakka sakinlerinin kalplerinde yeniden korku uyandırmayı başardı.
Kürt Özerk Yönetimi’ne bağlı Rakka Sivil Meclisi saldırının ardından şehirde olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan etti. SDG ve Kürt güvenlik güçleri (Asayiş), Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un desteğiyle beş bin savaşçının katıldığı bir operasyon başlattı. Yüzlerce ağır silahlı savaşçı şehirde konuşlandı. Zırhlı araçlar ortalıkta dolaşıyor. Hoparlörlerden mahalle sakinlerinin ve çocukların, evlerinde kalmaları anonsları yapılırken, halkın yüzlerinden de endişeleri okunabiliyor.
Şehre girişler, personellerin kimlikleri denetlediği kontrol noktalarının yaygınlaşmasıyla birlikte sıkı güvenlik önlemlerine tabi tutuluyor.
Fayize el-Hasan (45 yaşında) Asayiş güçleri evinde arama gerçekleştirdikten sonra AFP’ye yaptığı açıklamada, “Son zamanlardaki istikrarsızlık nedeniyle çocuklarımızın dışarı çıkmaları konusunda artık kendimizi güvende hissetmiyoruz. Şu an durum çok zor” dedi.
İç Güvenlik Güçleri Kuzey ve Doğu Suriye Departmanı’ndan Tuğgeneral Ali el-Hasan’a göre Kürt güçler, 25 Ocak’ta başlatılan güvenlik operasyonu kapsamında, liderleri de dahil olmak üzere örgütün hücrelerinde çalıştığından şüphelenilen 150 kişiyi tutukladı.
DEAŞ’ın stratejisinde bir değişiklik yaşandığını belirten Hasan’a göre operasyon, DEAŞ’a bağlı terörist hücrelerin faaliyetlerini kontrol etmeyi amaçlıyor. Hasan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“DEAŞ, bireysel saldırıdan, merkezi cezaevlerinde tutuklu savaşçılarının toplanma merkezlerini hedef alan toplu saldırıya geçti. Ayrıca sanki cezaevlerini kontrol altına alıp kafa karışıklığına ve güvenlik kaosuna yol açacak büyük bir plan varmış gibi görünüyor. Bu verilerden yola çıkarak operasyonu başlattık.”
Son Rakka saldırısı, Ocak 2022’de Haseke şehrindeki Geveran Cezaevi’ne onlarca DEAŞ savaşçısı tarafından başlatılan ve her iki taraftan yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan bu yana bir hapishaneye yönelik en büyük eylem olarak kabul ediliyor.
Tuğgeneral Ali el-Hasan, radikalizm yanlısı örgütün bu operasyonlar yoluyla kendisini yeniden yapılandırmaya çalıştığına dikkat çekti.
Mahalle sakinlerinin bir kısmı arama tarama faaliyetlerine övgüde bulunurken, bir kısmı da bunların yeterli olmadığı görüşünde.
Ahmed el-Hammad (30 yaşında) ise örgüt mensupları tarafından yapılan her saldırıda yeniden yerinden edileceğinden korktuğunu söyledi. Hammad ayrıca güvenlik operasyonları nasıl başlatılırsa başlatılsın, mevcut tüm silahların geri çekilemeyeceğini vurguladı.
Rumeyle mahallesinde, DEAŞ üyelerinin tutulduğu bir cezaevinin yakınında yaşayan genç, “DEAŞ üyeleri ve suçlular ile dolu olan cezaevinin varlığından korkuyoruz. Cezaevi, şehirden en az 10 km uzakta bulunmalıdır” açıklamasında bulundu.
Ahmed el-Hammad, endişelerini gizlemediği açıklamasında Suriye’yi tüketen çatışmanın on ikinci yılına yaklaştığına dikkat çekerek “Her şeyden korkuyoruz. Çünkü hiçbir şeyimiz yok. Kurumlarımız veya finansal ve ekonomik kapasitemiz bulunmuyor” dedi.



İran ABD'nin Husilere yönelik saldırılarını kınarken Hamas “acımasız bir saldırı” olarak nitelendirdi

ABD'nin Yemen'deki Ras İsa petrol limanına düzenlediği saldırının ardından kömürleşmiş araçların yanında yangınlar artıyor (Reuters)
ABD'nin Yemen'deki Ras İsa petrol limanına düzenlediği saldırının ardından kömürleşmiş araçların yanında yangınlar artıyor (Reuters)
TT

İran ABD'nin Husilere yönelik saldırılarını kınarken Hamas “acımasız bir saldırı” olarak nitelendirdi

ABD'nin Yemen'deki Ras İsa petrol limanına düzenlediği saldırının ardından kömürleşmiş araçların yanında yangınlar artıyor (Reuters)
ABD'nin Yemen'deki Ras İsa petrol limanına düzenlediği saldırının ardından kömürleşmiş araçların yanında yangınlar artıyor (Reuters)

Tahran destekli Husilere göre İran bugün ABD'nin Yemen'deki petrol limanına düzenlediği ve en az 58 kişinin ölümüne yol açan “barbarca” saldırıyı kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “ABD'nin Yemen'in Ras İsa limanına düzenlediği hava saldırısını en güçlü ifadelerle kınıyoruz” dedi. Bekayi, bunun ‘saldırgan suçların kanıtı ve BM Sözleşmesinin temel ilkelerinin bariz bir ihlali’ olduğunu” ifade etti.

Filistinli Hamas hareketi bugün, ABD'nin Yemen'deki petrol limanını gece boyunca vurmasının ardından yaşanan “acımasız saldırganlığı” kınadı.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Bu acımasız saldırı Yemen'in egemenliğinin açık bir ihlalidir, tam teşekküllü bir savaş suçudur ve bölgede Siyonist ve Amerikan hegemonyasını reddeden özgür halkları hedef alan saldırgan ABD politikalarının devam ettiğini teyit etmektedir” denildi.

ABD'nin Yemen'deki Ras İsa limanına düzenlediği saldırıda yanan yakıt tankları (Reuters)ABD'nin Yemen'deki Ras İsa limanına düzenlediği saldırıda yanan yakıt tankları (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Husilere bağlı Al-Masirah TV’den aktardığına göre kanalı tarafından bugün yayınlanan ve “ABD'nin petrol limanına yönelik saldırısının ilk görüntüleri” olarak sunulan görüntülerde, gemilerin bulunduğu alanı bir ateş topu aydınlatırken, yangın mahalinden kalın dumanların yükseldiği görüldü. Husiler bugün ABD saldırılarına karşı ve Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla gösteriler düzenleyeceklerini duyurdu.

Bu arada ABD ordusu, Husilere yönelik ikmal ve finansmanı kesmenin bir parçası olarak güçlerinin dün Yemen'deki Ras İsa petrol limanını imha ettiğini duyurdu. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) tarafından “X” platformunda yapılan açıklamada, “ABD kuvvetleri, İran destekli Husi teröristlerin yakıt kaynağı olan bu (tesisi) ortadan kaldırmak için harekete geçti ve onları, 10 yıldan fazla bir süredir tüm bölgeyi terörize etme çabalarını finanse eden yasadışı gelirden mahrum bıraktı” ifadeleri yer aldı.