Libyalılar ABD Büyükelçiliği’nin silahlı grupların liderlerini kabul etmesine nasıl bakıyor?

ABD karşıtı siyasetçiler, bu adımı ‘Rus paralı asker grubu Wagner’ın önünü kesme’ girişimi olarak değerlendirdi

ABD'nin Trablus Maslahatgüzarı Leslie Ordman ile Trablus'taki silahlı oluşumların liderlerinden biri olan Muammer ez-Zavi (sağ) arasında yapılan görüşmeden bir kare (ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabı)
ABD'nin Trablus Maslahatgüzarı Leslie Ordman ile Trablus'taki silahlı oluşumların liderlerinden biri olan Muammer ez-Zavi (sağ) arasında yapılan görüşmeden bir kare (ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabı)
TT

Libyalılar ABD Büyükelçiliği’nin silahlı grupların liderlerini kabul etmesine nasıl bakıyor?

ABD'nin Trablus Maslahatgüzarı Leslie Ordman ile Trablus'taki silahlı oluşumların liderlerinden biri olan Muammer ez-Zavi (sağ) arasında yapılan görüşmeden bir kare (ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabı)
ABD'nin Trablus Maslahatgüzarı Leslie Ordman ile Trablus'taki silahlı oluşumların liderlerinden biri olan Muammer ez-Zavi (sağ) arasında yapılan görüşmeden bir kare (ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabı)

ABD’nin Trablus Maslahatgüzarı Leslie Ordman, Libya’nın batısındaki silahlı gruplarının liderlerinden biri olan Muammer ez-Zavi’yi kabul edeceği haberi Libyalıları şaşırtırken görüşmenin önemi ve amaçlarına ilişkin pek çok soruyu gündeme getirdi. Zavi, Libyalı insan hakları örgütleri tarafından yasadışı göçmenlere karşı ağır suçlar işlemekle suçlanıyor.
Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Ali et-Tekbali, ABD’li yetkililerin bu kişilerle yaptıkları görüşmelerin, son dönemde Washington'ın, Libya krizinin gidişatına ilişkin bazıları açıklananlar bazıları ise gizli tutulan planları açısından önerebileceklerini engelleyebilecek herhangi bir girişimde bulunmaları halinde bunun sonuçlarına ilişkin onları uyarmayı amaçladığını söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Tekbali, Washington’ın Libyalıların çoğunluğunun desteğini alacak ve Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla hiç şüphesiz başında Rus paralı asker grubu Wagner’in geldiği yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya topraklarından çıkarılmasını talep edecek, uluslararası arenada meşruiyeti tanınan tek bir hükümet kurulmasında kararlı göründüğünü söyledi.
Dışişleri Bakanlığı eski Vekili Hasan es-Sagir, Washington'ın Libya genelindeki tüm silahlı gruplar arasında koordinasyon ya da ortak bir güç oluşturulması olasılığı ve Wagner üyelerinin ülkeden çıkarılmasını talep eden seçilmiş bir hükümet kurma yolunda ilerleme de dahil olmak üzere Wagner’ın Libya'dan ve Afrika kıtasından çıkarılmasını sağlayacak her türlü formülle ilgileneceğini söyledi. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Washington'ın şu anda seçimlerin anayasal temeli üzerinde uzlaşıya varılmasını sağlamak gibi siyasi sürecin önündeki engellere odaklandığını belirten Sagir, silahlı grupları destekleyen ülkeleri doğrudan uyarmak zorunda kalsa bile bu amacını sürdüreceğinin altını çizdi.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün geçtiğimiz günlerde başkent Trablus’a yaptığı ziyaretin amaçlarından birinin de Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’yi, özellikle petrol sahalarının ve tesislerinin yakınlarındaki askeri çatışmaların yeniden başlamasına neden olacak herhangi bir eylemde bulunmaması konusunda uyarmak olduğu belirtildi. Libyalı siyasi analist Ahmed el-Mahdavi de tıpkı diğerleri gibi Wagner'ın Afrika’nın birçok ülkesinde faaliyet göstermeye başlamasının, Washington ve müttefiklerini, Wagner üyelerini Afrika’dan çıkarmak için kıtadaki politikalarını değiştirmeye itmiş olabileceğini söyledi. Mehdavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Washington artık, Wagner’ın tek başına çalışmasına rağmen Libya genelindeki silahlı gruplarla anlaşmalar yapması ihtimali de dahil olmak üzere Wagner'ın Libya'daki nüfuzunu artırmasını sağlayacak teorileri planlarında dışlamıyor. Dolayısıyla Libya ordusunun komutanları ve silahlı grupların liderleriyle yapılan toplantılar, bu tür anlaşmaların yapılmasına karşı birer uyarı niteliği taşıyor” dedi.
Mehdavi, söz konusu görüşmelerin, son dönemde Libya Ulusal Ordu (LUO) ile batı bölgesindeki bazı silahlı gruplar arasında dolaylı olarak başlatılan iletişim kanallarına ilişkin son gelişmelerle ilgili bilgi edinme amaçlı olduğunu da sözlerine ekledi.
Al-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Ahmet Aliba, LUO Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in Afrika'daki ABD Hava Kuvvetleri Komutanı Yardımcısı General John D. Lamontagne ile görüşmesinden sonra ABD’nin Libya’nın doğusundaki ve batısındaki silahlı güçler arasında güvenlik düzenlemelerine yönelik bir planının varlığına dair bilgiler sızdırıldı. Şarku’l Avsat’a konuşan Aliba, “Plan, LUO’nun ülkenin batısındaki bazı silahlı grupları bünyesine almasını amaçlıyor, fakat bunun daha önce de önerildiği gibi kurumsal bir değil, bir çıkar anlaşması şeklinde yapılması öngörülüyor” ifadelerini kullandı. ABD’lilerin, eğitim ve silahlandırma gibi imkanları ima ederek söz konusu tarafları bu birleşmenin kendi lehlerine olacağına ikna etmeye çalıştıklarını düşünen Aliba, “Libyalı güçlerin çoğu esasen diğer Batılı ülkelere kıyasla ABD ile anlaşmayı ve yakınlaşmayı tercih ediyor” yorumunda bulundu.
Aliba, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Wagner kartı artık bazılarının sandığı gibi Hafter'in elinde değil. Ankara ve Moskova'nın uluslararası taraflara karşı kullandıkları bir baskı kartına dönüştü. Ankara, Wagner'i Libya'daki paralı askerlerini terk etmeyi reddetmek için bir bahane olarak kullanırken Rusya da bunun tersi için bu kartı kullanıyor.”
Mısırlı araştırmacı Aliba, ABD’nin planının ilk hedefinin Wagner'ın Libya'daki varlığına karşı mücadele etmek ve siyasi bir korumayla bir ateşkese ve çözüme ulaşılmasını sağlamak olduğunu ve böylece paralı askerlere artık ihtiyaç duyulmamasının ve silahlı grupların seçim sürecini engelleyen çatışmalarından kısmen uzaklaşılmasının hedeflendiğini söyledi.



Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe 


Kürt Merkez Partisi lideri Şam'da basın toplantısı düzenledi

SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
TT

Kürt Merkez Partisi lideri Şam'da basın toplantısı düzenledi

SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı

Suriye Kürt Merkez Partisi Genel Sekreteri Şelal Gedo, Suriye hükümetinin resmi daveti üzerine başkent Şam'ı ziyaret etti ve dün akşam Şam'da bir basın toplantısı düzenledi. Gedo, “Şam'a gelmek için davete ihtiyacımız olmasa da, Suriye hükümetinin konuğu olarak buradayız. Suriye bizim ülkemiz, Şam bizim başkentimiz ve biz buradan çalışacağız” dedi.

Merkez Partisi Genel Sekreteri Gedo, basın toplantısında ziyaretin amacının ‘Şam'da siyasi büro toplantısını düzenlemek’ olduğunu duyurdu.

Şam ile Kürtler arasındaki diyaloga aşina olan kaynaklar, toplantıların diğer Kürt siyasi taraflardan ayrı olarak, yani geleneksel olarak olduğu gibi tek bir heyet aracılığıyla değil, ayrı ayrı yapılacağını doğruladı. Merkez Partisi heyeti, hükümetle görüşmek üzere Şam'a gelen ilk Kürt heyeti oldu.

Gedo, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) çatısı altındaki bazı güçlerin Şam'ı bugün Suriye Kürtlerinin mücadelesinin ana sahnesi olarak gördüğünü ve ‘eski Suriye rejiminin bizi yıkıma uğrattığı’ için tüm Suriye halkının Suriye’yi yeniden inşa etmek için güçlerini birleştirmesi gerektiğini söyledi.

Gedo, açıklamaları sırasında ENKS’nin Suriye hükümetine karşı olmadığını, Merkez Partisi heyetinin bu ziyaret sırasında yalnızca kendi görüşlerini ifade ettiğini ve ‘ziyaretimizin ortak Kürt heyetini etkilemeyeceğini’ belirtti.

Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan Dugaym ile ENKS temsilcileri arasında yapılan istişare toplantısından bir kare (X platformu)

Gedo, parti heyetinin Şam ziyaretiyle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı'ndaki siyasi organla yaptıkları toplantıya değindi ve diğer toplantılarda Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ve Suriye hükümetindeki eğitim ve enformasyon bakanları gibi bakanlarla bir araya geleceklerini belirtti.

Gedo, sözlerini şöyle sürdürdü:

“10 Mart’ta imzalanan anlaşma önemli ve uygulanmalı. Bunun olması, Kürtler dahil tüm Suriye halkının çıkarına olacak. Kürt Merkez Partisi olarak 10 Mart anlaşmasının uygulanmasının önemini görüyoruz.”

Kürt yetkili, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından okulların (Suriye hükümetinin müfredatını öğreten) kapatılması ve zorunlu askerlik hizmetinin getirilmesi gibi ‘kabul edilemez provokasyonları’ eleştirdi.

ENKS'nin önceki tüm ihlallere ilişkin açıklamalarında net bir tutum sergilediğini belirten Gedo, “Herkes bu açıklamalara ulaşabilir” dedi.

ENKS’nin gelecekteki ihlallere ilişkin tutumunu açıklamaya devam edeceğini vurgulayan Gedo, basın toplantısında şunları söyledi:

“SDF ve KDSDÖY ile hiçbir ilişkimiz yok, çünkü her ikisi de Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) uzantıları.”


Gazze'nin doğusundaki el-Tuffah mahallesine İsrail tarafından düzenlenen bombalı saldırıda iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)
TT

Gazze'nin doğusundaki el-Tuffah mahallesine İsrail tarafından düzenlenen bombalı saldırıda iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)

Gazze Şeridi Sivil Savunma Genel Müdürlüğü dün akşamı yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusundaki el-Tuffah mahallesindeki bir eve düzenlediği topçu ateşi sonucu iki kişinin öldüğünü, 15'ten fazla kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin Haber Ajansı WAFA daha önce, Gazze Şeridi'nde şafak vaktinden sonra "İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi" sonucu dört kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti.

Batı Şeria'da iki genç öldürüldü

Bu arada İsrail ordusu dün işgal altındaki Batı Şeria'da askerlerine iki ayrı olayda saldıran iki genci öldürdüğünü duyurdu. Filistin Yönetimi ise öldürülen iki gencin 17 ve 18 yaşlarında olduğunu bildirdi.

İlk olay, 1967'den beri İsrail işgali altında olan Batı Şeria'nın güneyindeki el Halil yakınlarında pazartesi akşamı meydana geldi. Ordudan yapılan açıklamaya göre olayda bir kadın asker, bir aracın çarpması sonucu hafif yaralandı.

56u
Gazze Şeridi'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilmiş Filistinli aileler için kurulan geçici çadırlar, Aralık 2025 (EPA)

Açıklamada, saatler süren kovalamacanın ardından sürücünün "kaçmaya çalışırken kendisini durdurmaya çalıştıkları sırada" öldürüldüğü ve askerlere ateş açarak karşılık verdiği belirtildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, Batı Şeria Sivil İşler Genel Müdürlüğü'nün kendilerine "İsrail güçleri tarafından el Halil'de vurularak öldürülen 17 yaşındaki Muhand Tarık Muhammed Zügayr'in şehit edildiğini ve ardından cesedinin alıkonulduğunun" bildirdiğini açıkladı.

Orduya göre ikinci olay, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah yakınlarında meydana geldi.

Sağlık Bakanlığı, İsrail ateşiyle öldürülen Beyt Rima kasabasından 18 yaşındaki Muhammed Raslan Asmar'ın ölümünü doğruladı. Ordu şu anda cesedini tutuyor. Bir ihbar üzerine ordu, Atarot yerleşim yerinin yakınlarına asker gönderildi. Askeri açıklamaya göre, şüpheli tarafından askerler bıçaklandı ve askerler de Asmar'ı vurarak öldürdü.

İki ev yıkıldı

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus ve Tubas kentlerinde İsrail ordusu, "iki ayrı saldırı" gerçekleştirdiğini iddia ettiği iki gencin evini gece yarısı ve şafak vakti yıktı.

6u7ı
Gazze Şeridi'nin merkezindeki yerlerinden edilmiş Filistinliler için kurulan Nuseyrat mülteci kampında yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar, 2 Aralık 2025 (AFP)

İsrail ordusu, AFP’nin sorularına yanıt olarak, 20 Şubat 2025'te Bat Yam ve Holon'da (Tel Aviv yakınlarında) otobüslere "patlayıcı yerleştirmek ve saldırı planlamaktan sorumlu" olduğunu söylediği Abdulkerim Sanoubar'ın Nablus'taki evini yıktığını doğruladı.

Açıklamada, Sanoubar'ın "geçtiğimiz temmuz ayından bu yana İsrail hapishanesinde tutulduğu" belirtildi.