BioNTech, Almanya'daki üretim tesisini genişletti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BioNTech, Almanya'daki üretim tesisini genişletti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Alman biyoteknoloji firması BioNTech, Marburg'daki fabrikasında mRNA tabanlı aşıların önemi bileşeni olan plazmid DNA’nın üretileceği tesisin inşaatının tamamlandığını duyurdu.BioNTech'ten yapılan açıklamada, inşaatı tamamlanan tesise 40 milyon avro yatırım yapılacağı belirtildi.
Açıklamada, kanser ve bulaşıcı hastalıklara yönelik mRNA bazlı ilaçları için ihtiyaç duyulan plazmit DNA bileşenlerinin çoğunun bu tesiste üretileceği aktarıldı.
Almanya Başbakanı Scholz, ilaç şirketlerine yardım sözü verdi
Frankfurt'un yaklaşık 90 kilometre kuzeyindeki Marburg'daki tesisi ziyaret eden Almanya Başbakanı Olaf Scholz, BioNTech’in söz konusu yatırımını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Scholz, "Tıbbi biyoteknoloji, 21. yüzyılın kilit teknolojisidir. Kovid-19 salgını Almanya'nın inovasyon ve ilaç üretimi yeri olma yeteneğini kanıtladı. Almanya ve Avrupa, yerel değer zincirleri oluşturarak daha esnek hale geliyor. BioNTech'in bu yatırımı çok iyi haber. Buranın gerçekten gelecek olduğunu görebilir ve hissedebilirsiniz." ifadesini kullandı.
Almanya'nın biyoteknoloji şirketlerinin bu tür fabrikaları daha hızlı açmasına, yeni tedaviler geliştirmesine ve geliştirdikleri ürünleri piyasaya sürmesine yardımcı olmak için daha fazlasının yapılması gerektiğini vurgulayan Scholz, araştırma amacıyla verilere daha iyi erişim sağlamak da dahil olmak üzere sağlık şirketleri için yasal çerçeveyi iyileştirmeye çalışacağının sözünü verdi.
Türk bilim insanı Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu BioNTech, Marburg tesisini merkezi İsviçre'de bulunan ilaç şirketi Novartis'ten 2020’de satın almıştı.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.