Yunanistan ve İtalya'da bazı ilaçları bulmakta zorluk devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Yunanistan ve İtalya'da bazı ilaçları bulmakta zorluk devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yunanistan ve İtalya'daki eczacılara göre, Avrupa genelindeki ilaç krizinin temelinde ilaçların ham maddesinin üretildiği Çin ve Hindistan gibi ülkelerin kendi halklarının ihtiyacını gözeterek ürünlerin satışında kısıtlamaya gitmesi rol oynuyor.Yunanistan ve İtalya'daki eczacılara göre, Avrupa genelindeki ilaç krizinin temelinde ilaçların ham maddesinin üretildiği Çin ve Hindistan gibi ülkelerin kendi halklarının ihtiyacını gözeterek ürünlerin satışında kısıtlamaya gitmesi ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın dağıtım giderlerinin yanı sıra fiyatta yol açtığı artış rol oynuyor.
Yunanistan Attiki Bölgesi Eczacılar Birliği Başkanı Konstandinos Lurandos ve İtalya Eczacılar Federasyonu Başkanı Andrea Mandelli, Avrupa ülkelerinde bir süredir devam eden ilaç temini sıkıntısını, özellikle antibiyotikler, çocuklar için öksürük şurubu ve ateş düşürücüler ile tansiyon ilaçlarının bulunmasında yaşanan sorunu AA muhabirine değerlendirdi.

"Ham madde olmayınca ilaç da üretilemez"
Avrupa'da ilaç tedarikinde yaşanan temel sorunun ham madde sıkıntısı olduğunu belirten Lurandos, Yunanistan'da ise ülkedeki düşük ilaç fiyatları nedeniyle yapılan ihracatın, tedarikte büyük soruna neden olduğunu kaydetti.
Lurandos, Avrupa'daki ilaç sıkıntısının temel nedeninin parasetamol, amoksilin gibi ham maddelerin bulunmasında yaşanan zorluklar olduğuna dikkati çekerek, "Ham madde olmayınca ilaç da üretilemez. Bu ham maddeler Hindistan ve Çin'de üretiliyor. Bu ülkelerin hükümetleri belli miktarların satışını kendi nüfuslarının ihtiyaçları için dondurdu." diye konuştu.
Bu ülkelerden Avrupa'ya gelen ham madde miktarının azalmasının, Avrupa'da ilaç üretimini kısıtladığını anlatan Lurandos, bu konuda Yunanistan'da Avrupa'dakinden de büyük oranda sıkıntı yaşandığını vurguladı.
Lurandos, Yunanistan'da yaşanan sıkıntının nedenini şu sözlerle açıkladı:
"Yunanistan'a ilaç geliyor ancak burada ilaç fiyatları düşük olduğu için, ilaçlar Yunanistan'da kalmıyor. Bazı ecza depoları bu ilaçları alıp daha fazla kazanç sağlamak için iki üç katına ihraç ediyor."
Hükümetin ilaç ihracatını kısıtlamaya yönelik tedbirlerinin de yetersiz kaldığına dikkati çeken Lurandos, ülkedeki ilaçların yurt dışına gönderilmemesi için denetim sağlanmasının çözüm olabileceğini söyledi.
Lurandos, ilaç tedarikinde yaşanan sorunun yarattığı endişenin, halkın ilaç talebinde artışa neden olduğuna işaret ederek, "İnsanlar daha sonra ihtiyaç duyabilecekleri ilaçları ellerinde bulundurmaya çalışıyor. Başka birisi o an o ilaca ihtiyaç duyabilir ve bulamayabilir. Bu yanlış. Çok kez söyledik, ilaç depolamamalıyız." dedi.

İtalya'da ilaç sıkıntısı zayıflasa da bazı ürünleri bulmaktaki zorluk sürüyor
İtalya Eczacılar Federasyonu Başkanı Mandelli de ülkedeki duruma ilişkin, "İlaç sıkıntısı büyük ölçüde zayıflamış durumda ama bazı ürünleri bulmaktaki zorluk devam ediyor. Noel döneminde yaşanan sıkıntı, 5-6 gün öncesi itibarıyla daha hafiflemiş vaziyette." şeklinde konuştu.
Mandelli, yavaş yavaş ilaçların tedarik edilmeye başlandığını belirterek, ilaç sıkıntısının başından bu yana muadil ya da alternatif ilaçların bulunmasıyla çözüm arandığını anlattı.
Halkı etkileyen ilaç sıkıntısının yılbaşı döneminde, kortizonlu ya da steroidli burun spreyi, öksürük şurubu ve pediatrik antibiyotik gibi sık kullanılan ürünlerde yaşandığını dile getiren Mandelli, "Ama durum şu an kontrol altında. Aranılan ilaç ya da muadili bulunuyor." ifadesini kullandı.
Mandelli, ilaç sıkıntısının Avrupa genelinde görüldüğünü, bunun nedenlerinin birinin, ilaçların ham maddesinin üretildiği Çin'de salgının halkı ciddi şekilde etkilemesi olduğunu kaydetti.
İlaç sıkıntısında ham madde eksikliğinin oynadığı role dikkati çeken Mandelli, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın dağıtım giderlerinin yanı sıra fiyatta yol açtığı artışların da sıkıntıda etkili olduğunu vurguladı.
Mandelli, İtalya'da durumun yavaş yavaş normale döndüğünün altını çizdi.
İtalya'da özellikle yılbaşı döneminde Kovid-19 ve grip tedavisine yönelik ilaçlar ile ateş düşürücü, ağrı kesicileri bulmakta sıkıntı yaşanmıştı.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.