Filipinler, 4 askeri üssü daha ABD'ye açtı

Washington, 30 yıl aradan sonra Solomon Adaları'ndaki büyükelçiliğini de tekrar faaliyete geçirdi

Filipinli muhalifler, Austin'in ziyaretini protesto ederek ABD bayrağını ateşe verdi (Reuters)
Filipinli muhalifler, Austin'in ziyaretini protesto ederek ABD bayrağını ateşe verdi (Reuters)
TT

Filipinler, 4 askeri üssü daha ABD'ye açtı

Filipinli muhalifler, Austin'in ziyaretini protesto ederek ABD bayrağını ateşe verdi (Reuters)
Filipinli muhalifler, Austin'in ziyaretini protesto ederek ABD bayrağını ateşe verdi (Reuters)

Filipinler, ABD'nin ülkedeki 4 askeri üssü daha kullanmasına izin verdi. Ayrıca Washington, Solomon Adaları'ndaki büyükelçiliğini 30 yılın ardından tekrar açtı.
ABD ve Filipinler tarafından bugün yayımlanan ortak açıklamada, Genişletilmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (EDCA) kapsamında Washington'ın erişimine izin verilen askeri üs sayısının artırıldığı belirtildi.
Buna göre halihazırda 5 üssü kullanan ABD'nin erişebileceği üs sayısı 9'a çıktı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, stratejik öneme sahip yeni askeri üslerin ortak eğitim ve tatbikat amacıyla kullanılacağını söylerken, bunların hangi şehirlerde yer aldığını paylaşmadı.Ayrıca anlaşma kapsamında ABD'nin kullandığı 5 üsteki altyapı çalışmaları için toplamda 82 milyon dolar harcadığına dikkat çekildi. Washington bu üsleri 2014'te kullanmaya başlamıştı.
Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC, yeni üslerden üçünün Luzon Adası'nda yer alabileceğini aktardı.
Luzon'un Çin haricinde Tayvan'a yakın konumdaki tek büyük kara parçası olduğu belirtilirken, ABD'nin Güney Çin Denizi'ne hakim konumdaki bu noktaya asker konuşlandırmak istediğine dikkat çekildi.
Austin'in ziyareti, Filipinli muhalifler tarafından protesto da edildi. Camp Aguinaldo askeri üssünün girişinde toplanan kalabalık, ABD'nin ülkeden çekilmesini talep eden pankartlar açtı.
Öte yandan Hint-Pasifik'te nüfuzunu artıran Çin'e karşı hamlelerini sürdüren ABD, 30 yılın ardından Solomon Adaları'nın başkenti Honiara'da büyükelçilik açtı.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, dünkü duyurusunda iki ülke arasındaki diplomatik bağların güçlendirilmesini amaçladıklarını söylemişti.
ABD'nin Solomon Adaları Maslahatgüzarı Russel Comeau ise ülkeye ek diplomatik personel atanacağını ifade etmişti.
Washington, Soğuk Savaş dönemindeki bütçe kesintileri sonucunda, buradaki büyükelçiliğini 1993'te kapatmıştı. ABD'nin Solomon Adaları'yla yürüttüğü diplomatik ilişkiler, Papua Yeni Gine üzerinden gerçekleşiyordu.Güney Çin Denizi ve Tayvan sorunu
Güney Çin Denizi, II. Dünya Savaşı'ndan beri bölgedeki ülkeler arasındaki egemenlik tartışmalarının odağında. Çin, ilk kez 1947'de yayımladığı haritayla Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inin kendisine ait olduğunu savunmuştu. Bölgede Filipinler'in yanı sıra Vietnam, Brunei ve Malezya da hak iddia ediyor.
Bölgedeki ülkeler, Çin ve Tayvan arasında patlak verebilecek bir savaş ihtimalinden de endişeleniyor.  
Ağustosta dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taipei'ye gitmesinin ardından da Pekin, Tayvan üzerinde füze atışları da dahil yoğun askeri tatbikatlar düzenlemişti. Biden ise Çin'in saldırması halinde Tayvan'ı savunacaklarını birçok kez dile getirmişti.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
Independent Türkçe, AP, Guardian, BBC



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.