Dünya yörüngesinde felaketin eşiğinden dönüldü

LeoLabs yetkilileri, iki nesnenin birbirini sadece 6 metreyle ıskaladığını belirtti

Gezegenin yörüngesinde halihazırda boyutu 10 santimetreden büyük 25 bin civarı uzay enkazı nesnesi dolaşıyor (Avrupa Uzay Ajansı)
Gezegenin yörüngesinde halihazırda boyutu 10 santimetreden büyük 25 bin civarı uzay enkazı nesnesi dolaşıyor (Avrupa Uzay Ajansı)
TT

Dünya yörüngesinde felaketin eşiğinden dönüldü

Gezegenin yörüngesinde halihazırda boyutu 10 santimetreden büyük 25 bin civarı uzay enkazı nesnesi dolaşıyor (Avrupa Uzay Ajansı)
Gezegenin yörüngesinde halihazırda boyutu 10 santimetreden büyük 25 bin civarı uzay enkazı nesnesi dolaşıyor (Avrupa Uzay Ajansı)

Alçak Dünya yörüngesinde bir felaketle sonuçlanabilecek çarpışmanın eşiğinden dönüldü.
Uydu izleme ve çarpışma tespit firması LeoLabs, ıskartaya çıkarılmış iki uzay aracının birbirlerini çok küçük bir farkla ıskaladığını açıkladı.
Çarpışma, Sovyetler Birliği'nden kalma bir roket gövdesi ve casus uydu arasında meydana gelecekti.
LeoLabs'in açıklamasına göre 27 Ocak'ta iki nesne arasındaki mesafe sadece metrelerle ölçülür hale geldi. Ancak neyse ki çarpışma gerçekleşmedi.
LeoLabs yetkilileri, iki nesnenin birbirini sadece 6 metreyle ıskaladığını belirtti.
Uzmanlar böyle bir çarpışmanın Dünya yörüngesinde binlerce tehlikeli parçanın ortaya çıkmasına sebebiyet vereceğini söylüyor.
Alçak Dünya yörüngesindeki uzay aracı parçalarının sayısı giderek artıyor. Bunlar, birbiriyle çarpıştıkça daha ufak ve tehlikeli parçalar oluşturuyor. 
Bilim insanlarının uzay çöpü veya uzay enkazı adını verdiği bu parçalar, yörüngedeki işleyen uydulara ve astronotlara ev sahipliği yapan Uluslararası Uzay İstasyonu'na çarpabilir.
Bu da hem uzay araçlarının hem de astronotların zarar görmesiyle sonuçlanabilir.
ABD'li yetkililer, yörüngede 30 bine yakın uzay çöpünü takip ettiklerini belirtiyor. Ancak NASA'ya göre, Dünya yüzeyinden tespit edilemeyecek kadar küçük olan çok sayıda uzay çöpü de var.
LeoLabs'in aktardığına göre, birbirini kıl payı ıskalayan iki nesneden biri SL-8 roketiydi. Bu roket sınıfı 1964 ve 2009 arasında uzay araçlarını fırlatmak için kullanılmıştı.
İkinci parça ise radyo iletişimi ve radar iletimleri givi elektronik sinyalleri engellemek için tasarlanmış Rus casus uydusu Cosmos 2361'di. Bu uzay aracı da 1998'de fırlatılmıştı.
Independent Türkçe, Space, LeoLabs



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news