İlk nesil İphone 50 bin dolardan açık artırmaya çıkıyor

Apple Şirketi kurucusu, 2007’de üretilen bir Iphone tutarken (Reuters)
Apple Şirketi kurucusu, 2007’de üretilen bir Iphone tutarken (Reuters)
TT

İlk nesil İphone 50 bin dolardan açık artırmaya çıkıyor

Apple Şirketi kurucusu, 2007’de üretilen bir Iphone tutarken (Reuters)
Apple Şirketi kurucusu, 2007’de üretilen bir Iphone tutarken (Reuters)

2007 yılında tasarlanan ilk nesil Iphone, 50 bin dolarla açık artırmaya çıkıyor.
Şarku’l Avsat’ın Business Insider'dan aktardığı  habere göre, 2 Mp kamera ve 8 GB depolama alanına sahip olan telefon,  kozmetik dövme sanatçısI Karen Green'a hediye edilmişti. Ancak Green'in yeni bir telefona sahip olduğu için iPhone, telefonu kullanmak yerine rafa kaldırdı.
Green'in telefonu gibi bir başka açılmamış birinci nesil iPhone, LCG Müzayedeleri tarafından Ekim ayında kapanan bir listede 39 bin  doların üzerinde bir değerle açık artırmaya çıktı.
LCG Auctions'ın kurucusu Mark Montero, “Bugüne kadar çok sayıda eski telefon aldık ama Karen'ın ilk nesil iPhone'unun arkasında harika bir benzersiz parça vardı. Şok ediciydi” ifadelerini kullandı.
LCG telefonu 50 bin dolardan açık artırmaya koydu. Önümüzdeki Perşembe günü açılacak olan müzayede 19 Şubat’a kadar sürecek.
Birinci nesil iPhone, 4 GB bellekle 499 ABD Doları veya 8 GB 599 ABD Doları karşılığında mevcut.
Green, New Jersey'deki yeni dövme stüdyosunu desteklemek için telefonu şimdi satmaya karar verdiğini söyledi.



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news