ABD, Filipinler’deki askeri varlığını 4 yeni askeri üs ile güçlendiriyor

Çin, ABD’nin bu adımını bölgede gerilimi artırmak olarak nitelendirdi.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Filipinli mevkidaşı Carlito Galvez Jr. (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Filipinli mevkidaşı Carlito Galvez Jr. (AFP)
TT

ABD, Filipinler’deki askeri varlığını 4 yeni askeri üs ile güçlendiriyor

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Filipinli mevkidaşı Carlito Galvez Jr. (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Filipinli mevkidaşı Carlito Galvez Jr. (AFP)

ABD ve Filipinler’in, Tayvan’dan bir deniz boğazıyla ayrılan bu ülkede, ABD ordusunun 4 yeni askeri üssü kullanmasını sağlayacak bir anlaşmaya vardıklarını açıklaması dikkat çekici bir gelişme olarak nitelendirildi. Anlaşma, Washington’ın kaynaklarını bölgeye yönlendirme çabaları kapsamında değerlendirildi.
Söz konusu gelişme, ABD Dışişleri Bakanı Antony Bliken’ın bölgedeki siyasi ve güvenlik durumunun geleceğini inşa etmek için Çin’e yönelik ziyareti öncesinde yaşandı. Filipinler, Çin ile daha yakın ilişkiler kurmaya çalışan eski Devlet Başkanı Rodrigo Duterte döneminde, iki ülke arasında yaşanan gerilim döneminin ardından ABD’nin büyüyen stratejik ortağı sayılıyor. Yeni Devlet Başkanı Ferdinand ‘Bongbong’ Marcos Jr., ABD ordusuna Filipinler’deki dokuz bölgeye askeri teçhizat yerleştirme ve tesisler inşa etme olanağı sağladı. ABD, 30 yıl sonra ilk kez ülkede bu kadar büyük bir askeri varlığa sahip olacak.
Anlaşma, Washington’ın Çin’in agresif genişlemesi olarak tanımladığı durumla mücadele ve stratejik müttefiklerle ortaklıkları ve son yıllarda bozulan ilişkileri güçlendirmek için daha geniş bir çabanın ortasında bölgedeki nüfuzunu yeniden güçlendirmeye çalıştığı sırada sağlandı. Bu çerçevede Çin’in kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü bir ada olan Tayvan’ın olası bir Çin işgaline maruz kalacağıyla ilgili endişeler de arttı.
Asya’da ABD ile yakın bağları olan beş müttefikten Filipinler ve Japonya coğrafi olarak Tayvan’a oldukça yakınlar. Filipinler’in en kuzeyindeki Itbayat Adası, sadece 150 km uzaklıkta. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning 2 Şubat’ta, ABD’nin anlaşmayı ilanını bölgesel barış ve istikrar için bir tehdit olarak nitelendirdi. Mao Ning açıklamasında “ABD’nin kendi amacı uğruna sıfır toplamlı oyun düşüncesiyle sürekli askeri konuşlanmayı artırması, bölgedeki gerilimi artırıyor ve bölgesel barış ve istikrarı tehlikeye atıyor” diyerek, bölge ülkelerinin buna karşı teyakkuzda kalması ve ABD’nin baskısından ve ABD tarafından kullanılmaktan kaçınması gerektiğini söyledi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Filipinli mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
“Filipinlilere yabancı kuvvetlerin ülkede kalıcı olarak konuşlandırılmasını yasaklayan anayasalarını ihlal etmemeleri konusunda güvence vermek amacıyla bu yeni mevziler, kalıcı üsler olmayacak.”
Filipinler’den en son ABD askeri 1990’larda ayrıldı. Austin bu çerçevede “Bu, etkinliğimizi ve birlikte çalışabilirliği artırmak için bir fırsattır. Bu durum kalıcı üs ile ilgili değil ama çok önemli. Bu gerçekten büyük bir anlaşma” dedi.
Filipinler Savunma Bakanı Carlito Galvez Jr. de dört ek üssün yerlerine ilişkin ayrıntı vermezken hükümetin konuyu önce yerel yetkililere danışması gerektiğini belirtti. ABD, Tayvan’a saldırması durumunda Çin’e karşı mücadele etmek için Filipinler’in kuzey eyaleti Luzon’a ulaşmaya çalışıyordu. İki taraf yapılan ortak açıklamada ortak eğitimi ve birlikte çalışabilirliği desteklemeyi amaçlayan Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması’nın tam olarak uygulanmasını hızlandırma kararı aldıklarını vurguladı.
ABD anlaşma çerçevesinde Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması’na dahil olan mevcut beş tesisteki altyapıyı iyileştirmek ve askeri varlığını dört yeni bölgeye genişletmek için 82 milyon dolar taahhütte bulundu. ABD yaptığı açıklamada “Filipinler ve ABD, ülkenin stratejik bölgelerinde üzerinde anlaşmaya varılan dört yeni yer belirlemeyi kabul ederek, Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması’nın tam olarak uygulanmasını hızlandırma planlarını duyurmaktan gurur duyuyor” ifadesini kullandı.
Üst düzey bir Filipinli yetkili, söz konusu açıklama öncesinde AFP’ye verdiği demeçte, beşinci bir üs konusunda görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Filipinli General Bartolome Bacarro geçen kasım ayında, Washington’ın ikisi Cagayan, biri Zambales ve biri Isabela’da olmak üzere beş olası bölge belirlediğini açıkladı. ABD’li uzmanlar, ABD’nin Tayvan yakınlarındaki kuzey Luzon’a erişiminin artmasının, Filipinler- ABD ittifakının Kuzeydoğu Asya’da güvenlik ve caydırıcılıkta önemli ve merkezi bir role sahip olmasını sağladığı görüşünde.
İki ülke, karşılıklı savunma anlaşması ve 2014’te imzalanan Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması’nı içeren onlarca yıllık bir güvenlik ittifakına sahip. ABD kuvvetlerinin tartışmalı sulara yakın olanlar da dahil olmak üzere beş Filipin üssünde bulunmasına izin verildi. Ayrıca ABD ordusunun bu üslerde savunma ekipmanı ve malzemeleri depolamasına izin veriliyor. 100’den fazla ABD askeri personeli, onlarca yıl boyunca devam eden bir ayaklanmaya karşı savaşan Filipin kuvvetlerine yıllar boyunca istihbarat sağladı. Ayaklanma büyük ölçüde sakinleşti ancak büyük bir tehdit olmaya devam ediyor.
ABD kuvvetleri son zamanlarda, Filipin kuvvetleriyle ülkenin Güney Çin Denizi’ne bakan batı kıyısında ve Tayvan Boğazı’ndan denizin karşısındaki kuzey Luzon bölgesinde savaşa hazırlık ve afet müdahalesine odaklanan ortak eğitimi yoğunlaştırdı ve genişletti. Eski Devlet Başkanı Duterte döneminde hükümet, ABD’yi Filipinler ile kendi çıkarları için savunma anlaşmaları yapmakla suçladı. ABD’li yetkililer, Duterte’nin, Genişletilmiş Savunma İşbirliği Anlaşması’nı göz ardı etme ve Ziyaretçi Kuvvetler Anlaşması’nı feshetme tehdidinde bulunması sonrasında endişelerini dile getirdi.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.