Belçika'nın "emekli" tankları kıymete bindi

Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA
Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA
TT

Belçika'nın "emekli" tankları kıymete bindi

Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA
Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA

Belçika ordusunun envanterinden yıllar önce çıkarılan ve bir savunma sanayi şirketine satılan Alman yapımı Leopard 1 tankları bir süredir Belçika'da gündemde.Hükümet, tankları Ukrayna'ya göndermek için şirketten "makul bir fiyata" geri almayı düşünüyor ancak henüz bunda başarılı olamadı.
Belçika ordusu, yaklaşık 10 yıl önce paletli ağır tankları artık kullanmama kararı aldı ve kara unsurlarındaki Leopard 1 tanklarını "operasyonel olmadıkları" gerekçesiyle emekliye ayırdı. Bunun üzerine tanklar şu anda adı OIP Land Systems olan Belçikalı savunma sanayi alanında faaliyet gösteren şirkete geçti.Ukrayna'da Rusya ile savaşın patlak vermesi üzerine Batılı ülkeler Ukrayna'ya yardımlarını artırırken bir süre önce bu ülkeye tank gönderilmesi söz konusu oldu. Belçika hükümeti de aynı şeyi yapmayı planladı ancak bunun için Belçika'nın elinde hiç tank bulunmuyordu.
Bunun üzerine emekli edilen tanklar hükümetin gündemine geldi. Tankların şu anda sahibi olan ve Fransa sınırı yakınındaki Tournai kentinde devasa hangarlarda tutan OIP şirketiyle Belçika hükümeti arasındaki ilginç polemik de bundan sonra ortaya çıktı ve basına yansıdı.

Tanklar için fahiş fiyat suçlaması
Belçika Savunma Bakanı Ludivine Dedonder, Bel-RTL radyosuna yaptığı açıklamada, şirketin tankları birkaç yıl önce tanesi 10 bin ila 15 bin avro civarında bir tutardan satın aldığını, şimdi ise fahiş karlarla satmak istediğini söyledi.
Dedonder, "Geri almamızı engelleyecek bir şey yok ama bunlar çalışır halde değil. Bunlara mantıksız fiyatlar verecek halimiz yok. Şu anda fahiş fiyatlar isteyen Belçikalı şirketler var." dedi.
Ukrayna'ya kapsamlı askeri yardımda bulunacaklarını belirten Dedonder, bu yardım paketinde tank bulunmadığını ifade etti.

Fahiş fiyat suçlamasına tepki
Fahiş fiyat istemekle suçlanan, tankların tanesine 500 bin avro istediği iddia edilen OIP Land Systems Üst Yöneticisi (CEO) ise bu iddialara tepki gösterdi.
AA muhabirinin Tournai'deki hangarda konuştuğu CEO Freddy Versluys, kendisinin açgözlü bir "silah tüccarı" gibi gösterildiğini, yıllardır bu sektöre yatırım yaparak bir iş modeli oluşturduklarını söyledi.
"Şu anda hükümetle bazı görüşmeler yaptığımız doğru." diyen Versluys, görüşmelerin detayı hakkında bilgi vermedi. Ancak sadece askeri araçların tutulduğu hangarların maliyetinin bile yılda 2,5 milyon avro olduğunu, tankları modernize etmek için yatırım gerektiğini, dolayısıyla bütün bunların yüksek maliyet oluşturduğunu aktardı.

"Tanklar, Ukrayna'da kullanılabilir"
Versluys'un şirketinin depolarında bir kısmı paletli ağır tank olmak üzere yaklaşık 400 zırhlı araç yıllardır bekliyor.
Bunlar arasında Belçika ve Avusturya silahlı kuvvetlerinden yıllar önce emekliye ayrılan Leopard 1, Gepard ve SK-105 tipi tanklar, savaş araçları geniş yer tutuyor. Amerikan yapımı 150 adet M113 zırhlı personel taşıyıcı da hangarlarda tutuluyor.
Şirketinin 400 zırhlı aracın yarısını yeniden işler hale getirebileceğini belirten Versluys, "Bunlar Ukrayna'da muharebede kullanılabilir." dedi.

İhracat izni şart
Ukraynalı bazı iş adamlarıyla askeri araçların bulunduğu depoyu da gezen Versluys, tankları Ukrayna'ya gönderebilmek için Belçika'nın yanı sıra üretici ülkeler Almanya ve Avusturya'nın vereceği ihracat iznine ihtiyaç duyuyor.
Versluys, "Şu anda ihracat izinlerini bekliyorum. Ancak dürüst olmak gerekirse kısa sürede bu araçları hazır hale getirerek göndermek için yeterli endüstriyel kapasitem yok. Bu nedenle uluslararası işbirliği arayışındayım. Daha büyük şirketlerle ve örneğin İngiltere hükümetiyle işbirliği yapmak istiyorum." dedi.
Şirket daha önce de Ukrayna'ya zırhlı araç gönderdi. Versluys, geçen yıl ellerindeki Amerikan yapımı M113 zırhlı personel taşıyıcılardan 48'ini İngiltere hükümetinin yardımıyla Ukrayna'ya gönderdiklerini belirtti.
Versluys, "İngiltere 2 aylığına buraya 12 kişi gönderdi. Bu iki ay içinde telsizler, antenler gibi malzemelerle tamamen yenileyerek 48 zırhlı aracı hazırladık. Şu anda bunlar Ukrayna'daki savaşta kullanılıyor." şeklinde konuştu.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.