Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti yeniden savaşın eşiğinde

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti yeniden savaşın eşiğinde

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) arasında son aylarda isyancı gruplar üzerinden başlayan siyasi tansiyon iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi.Komşu ülkelerin ekonomik ve siyasi çıkarları nedeniyle defalarca çatışma bölgesi haline gelen KDC, halihazırda onlarca silahlı gruba ev sahipliği yapıyor.
KDC, Tutsilerden oluşan isyancı 23 Mart Hareketi'ne (M23) destek olduğu gerekçesiyle Ruanda'yı suçlarken Ruanda, kendisi için güvenlik tehdidi oluşturan Ruanda'nın Kurtuluşu İçin Demokratik Güçler (FDLR) grubunun varlığını gerekçe göstererek KDC'ye sınır ötesi operasyon tehdidinde bulunuyor.
1996-2003 yılları arasında yaşanan Kongo Savaşları'ndan bu yana istikrar arayan ülke, etnik kimlikler üzerinden yeniden alevlendirilen bir savaş tehdidiyle yüz yüze.
Kenya ve Angola'da silahlı gruplar ve komşu ülkelerin liderleriyle yapılan iki ayrı müzakerede ateşkes kararı çıkmasına rağmen iki ülke arasındaki gerginlik halen tırmanmaya devam ediyor.
Ruanda, Uganda ve Burundi gibi ülkelerin sınırının bulunduğu KDC'nin doğusu, altın ve kobalt gibi onlarca farklı değerli madenin de çıkarıldığı bölge olma özelliğine sahip.

Ruanda Soykırımı sonrasındaki göç bölgedeki dengeyi değiştirdi
Cezayir'den sonra kıtanın en büyük toprak parçasına sahip KDC, etnik çeşitliliğiyle dikkati çekiyor.
Ülkede 250'ye yakın etnik grup yaşıyor ve birçok yerel dil konuşuluyor. Resmi diller arasında Fransızcanın yanı sıra Kikongo, Lingala, Tshiluba ve Svahili dilleri de var.
Kivu bölgesinde vatandaşlık ve toprak kanunlarıyla ayrımcılığa maruz kalan Tutsilerin yaşadığı bölgelere 1994'ten itibaren Ruanda'dan göç ettirilen Hutuların da yerleşmesi Ruanda Soykırımı sonrası KDC'nin doğusunda büyük çatışmaların yaşanmasına neden oldu.
Ruanda Soykırımı'nın ardından Burundi, Tanzanya ve KDC'ye göç eden mültecilerin en fazla sorun yaşadığı ülke KDC oldu.
KDC'nin Ruanda Soykırımı faillerini koruması ve mülteci kamplarında silahlanmalarını desteklemesi iki ülke arasındaki krizi derinleştiren konuların başında geliyor.
KDC soykırım faillerini korurken Ruanda ise KDC'nin doğusundaki Tutsilere askeri, siyasi ve ekonomik destek vererek örgütlenmelerini sağladı.

Kongo Savaşları 7 yıl boyunca sürdü
Birinci Kongo Savaşı (1996-1997), Ruanda'nın 1996'da KDC'nin doğusunu işgal etmesiyle başladı. Ruanda'nın amacı soykırımın faillerini ele geçirip cezalandırmaktı.
KDC'de Eylül 1996-Mayıs 1997 arasında süren çatışmalar sonrası 1965 yılında bir askeri darbeyle gelen 32 yıllık Mobutu Sese Seko iktidarı yıkıldı.
Uganda ve Ruanda orduları ile Kongolu muhalefet lider Laurent Desire Kabila'dan oluşan koalisyon Seko'yu yendi ve Kabila KDC'de iktidar oldu.
İkinci Kongo İç Savaşı (1998-2003) ise KDC Devlet Başkanı Kabila'nın göreve gelmesi sonrası diplomatlar, danışmanlar, askerler ve mülteciler de dahil ülkedeki yabancı misyonları sınır dışı etmek istemesiyle fitillendi.

Kabila, doğal kaynak zengini bölgenin iki bölgesel güç tarafından ilhak edilmesinden korktuğu için Ruandalı ve Ugandalı güçlere DRC'nin doğusunu terk etmelerini emretti.
Karar, ülkeye Ruanda’dan gelmiş olan Tutsi mültecilerin tepkisine ve sonrasında Tutsilerin isyanı ile sonuçlandı. İsyan büyüdü ve Ruanda Tutsileri koruma bahanesi ile duruma müdahil oldu.
Burundi ve Uganda da Ruanda'nın yanında savaşırken Zimbabve, Namibya, Mali, Libya, Çad gibi Afrika’daki sosyalist idareye yakın devletlerin de Kabila'ya destek verdi.
ABD yönetimi de Ruanda soykırımı sonrası uyguladığı ambargoyu kaldırarak Ruanda'nın isyancıları desteklemesinin önünü açtı, Fransa ise Kabila'yı destekledi.
Kabila'nın 2001'de bir koruması tarafından vurularak öldürülmesi üzerine yerine 29 yaşında oğlu Joseph Kabila geçti ve savaş, Ruanda-KDC ve Uganda-KDC arasında 2002'de yapılan barış anlaşmalarından bir yıl sonra sona erdi.

Son 1 yılda şiddet olayları yeniden arttı
KDC ile Ruanda arasındaki bugünkü krizin ana nedenlerinin başında 23 Mart Hareketi (M23) geliyor.
KDC'nin doğusunda Kasım 2021'de tekrar saldırılara başlayan M23, binlerce sivilin göç etmesine ve yıkıma neden oldu.
Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Mayıs 2022'de yaptığı açıklamada, M23'ü desteklemekle suçlarken Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame ise iddiaları reddederek KDC Cumhurbaşkanı'nın Ruanda'yı suçlayarak sorumluluktan kaçtığını söyledi.
KDC, Ruanda'ya tepki olarak Ekim 2022'de Ruanda Büyükelçisini sınır dışı etme kararı aldı.
Ruanda, 19 Ocak'ta KDC'yi yabancı paralı askerleri toplayarak savaşa hazırlık yapmakla suçladı ve 24 Ocak'ta hava sahasını 3 kez ihlal eden KDC'ye ait savaş uçağını vurdu.
Buna karşın KDC, 31 Ocak'ta Doğu Afrika Topluluğu bünyesinde Kuzey Kivu'da görev yapan 2 Ruandalı askeri "güvenlik gerekçesiyle" sınır dışı etti.
Diğer adı "Kongo Devrim Ordusu" olan ve 23 Mart 2009'da yapılan barış anlaşmasının bozulmasıyla doğan M23, Ruanda'yı yöneten Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Yer altı zenginlikleri dikkati çekiyor
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, el değmemiş yaklaşık 24 trilyon dolarlık zengin yeraltı rezervine sahip KDC'de gümüş, bakır, kobalt, altın, koltan ve elmas, çıkarılan onlarca kıymetli madenden sadece bazıları olarak öne çıkıyor.
Yönetim sorunlarından dolayı madenler çoğunlukla isyancı grupların eliyle küçük tüccarlara, buradan da komşu ülkeler üzerinden tüm dünyaya taşınıyor.
BM'ye göre, KDC ordusunun rüşvet karşılığı izin verdiği kaçakçılık ağı, tüm çabalara rağmen engellenemiyor.
Krizin çözümü için bölge ülkeleri devrede
İki ülke arasındaki krizin çözümü için Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ara bulucusu olan eski Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta da devreye girdi.
EAC üyesi liderler, 22 Haziran 2022'de Kenya'nın başkenti Nairobi'de bir araya gelerek KDC'nin doğusuna asker gönderilmesi konusunda mutabık kaldı.
Angola Devlet Başkanı Joao Lourenço, Afrika Birliği tarafından ara bulucu olarak 6 Temmuz 2022'de Angola'nın başkenti Luanda'da mini üçlü zirveye ev sahipliği yaptı.
Zirveye, iki ülke krizin çözümü için "gerilimi azaltma süreci" üzerinde anlaşarak yeni bir yol haritası belirledi. Yol haritasına göre Angola'nın gözetiminde, Ruanda-KDC ortak komisyonu kurulması kararlaştırıldı.
İki ülke, KDC'nin doğusunda faaliyet gösteren M23'ün mevzilerden derhal geri çekilmesi ve Ruanda'nın Kurtuluşu İçin Demokratik Güçler'e (FDLR) karşı ortak mücadele verilmesi noktasında anlaşmaya vardı.
Ancak atılan tüm adımlara rağmen bölgede çatışmalar ve siyasi tansiyon sürdü.



Ronaldo ve Elon Musk, Trump'ın Veliaht Prens için Beyaz Saray'da verdiği yemeğe katıldı

Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
TT

Ronaldo ve Elon Musk, Trump'ın Veliaht Prens için Beyaz Saray'da verdiği yemeğe katıldı

Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için Beyaz Saray'da verdiği görkemli akşam yemeğine, Portekizli futbol yıldızı Cristiano Ronaldo ve milyarder Elon Musk da katıldı.

Suudi Arabistan'ın el Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)Suudi Arabistan'ın el Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)

Suudi Arabistan kulübü el Nasır ile sözleşmesi yaz sonunda sona erecek olan 40 yaşındaki oyuncu, ABD Başkanı ve Suudi Veliaht Prensi içeri girmeden saniyeler önce, Trump'ın oturduğu masanın başında oturuyordu.

Trump, yemek öncesi yaptığı açıklamada, "Bildiğiniz gibi oğlum Ronaldo'nun büyük bir hayranıdır," dedi ve futbol tutkunu 19 yaşındaki oğlu Barron'un efsanevi oyuncuyla tanıştığını belirtti.

Ronaldo'ya dönerek, "Sanırım babasına biraz daha saygı duyuyor, çünkü sizi onunla tanıştırdım" diye devam etti.

Ronaldo'nun yanı sıra, FIFA Başkanı Gianni Infantino da yemeğe katıldı ve ABD'nin ev sahipliği yaptığı 2026 Dünya Kupası öncesinde Beyaz Saray'ı bir kez daha ziyaret etti.

Elon Musk, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde diğer konuklarla sohbet ediyor (Reuters)Elon Musk, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde diğer konuklarla sohbet ediyor (Reuters)

Etkinliğe katılanlar arasında en dikkat çeken isimler arasında SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk da yer alırken, Musk, ABD Başkanı ile dünyanın en zengin adamı arasındaki anlaşmazlığın sona erdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Musk, beş ay boyunca hükümetin verimlilik bakanlığının başında bulunmuş ve mayıs ayında Trump'a Suudi Arabistan seyahatinde eşlik etmişti.

Ancak Musk'ın Trump'ın önerdiği harcama tasarısını eleştirmesinin ardından temmuz ayında ikili arasındaki ilişki bozuldu.


Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
TT

Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)

Ukrayna'nın doğusundaki Harkiv bölgesinin valisi, bu sabah yaptığı açıklamada, Rus yapımı bir insansız hava aracının (İHA) üçüncü gece üst üste saldırısının ardından, kentte en az 32 kişinin yaralandığını duyurdu.

 Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)

Son iki gecede bölgede Rus füze saldırıları sonucu en az dört kişi hayatını kaybetmişti; bunların arasında 17 yaşında bir kız çocuğu da vardı.

Bölge Valisi Oleg Sinegubov, Telegram'da "Harkiv'e en az 11 düşman İHA’sı tarafından büyük bir saldırı düzenlendiğini" ve dokuz katlı bir binanın vurularak alev aldığını bildirdi.

Bu sabah erken saatlerde "Harkiv'de yaralı sayısının 32'ye ulaştığını" yazdı.

Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)

Daha önce, Rusya sınırına yakın olan Harkiv Belediye Başkanı İgor Terekhov, kentinin "düşman İHA’larının saldırısına" maruz kaldığını ve birkaç patlama sesi duyulduğunu açıklamıştı.

Moskova, kış yaklaşırken Ukrayna enerji altyapısına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Kiev ise düzenli olarak Rusya'daki petrol depolarını, rafinerileri ve diğer enerji tesislerini hedef alıyor.

Ön cephede ise Rus ordusu, özellikle Harkiv bölgesinde ilerlemesini sürdürüyor.


Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
TT

Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)

ABD'nin Teksas eyaleti dün, Müslüman Kardeşler de dahil olmak üzere iki İslami örgütü terör örgütü olarak ilan ettiğini duyurdu.

Teksas Valisi Greg Abbott, Müslüman Kardeşler'in yanı sıra Müslüman haklarını savunan bir kuruluş olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'ni (CAIR) de Teksas'ın terör örgütleri listesine ekledi.

Abbott, X platformunda yaptığı açıklamada, bu kararın "Teksas'ta arazi satın almalarını veya mülk edinmelerini engellediğini" ve eyalet yetkililerinin "kendilerini kapatmak için yasal işlem başlatmalarına olanak tanıdığını" söyledi.

Tweet

Ülke genelinde yaklaşık 30 şubesi bulunan ve bunlardan üçü Teksas'ta olan CAIR, kararı "iftira niteliğinde ve herhangi bir olgusal veya yasal dayanaktan yoksun" olarak nitelendirdi.

ABD'nin Gazze savaşı politikasına şiddetle karşı çıkan kuruluş, Abbott'ı ayrıca İsrail yanlısı bir gündemi savunmak ve "İsrail hükümetini eleştiren Amerikalı Müslümanları itibarsızlaştırmak için aylarca Müslüman karşıtı histeriyi körüklemekle" suçladı.

Teksas valisi, İsrail'e sarsılmaz desteğini dile getirdi ve 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana Teksas'ta devam eden Filistin yanlısı öğrenci protestolarını Yahudi karşıtı olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kurumları terör örgütü olarak nitelendirmek genellikle eyaletlerin değil, federal hükümetin yetkisindedir.

Ancak Abbott, müttefiki Donald Trump'ın Şubat 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra federal düzeyde ilan etmesinden aylar önce, Eylül 2024'te Venezuela'daki Tren de Aragua kartelini yabancı terör örgütü ilan etmişti.

Müslümanlar için cami inşasını da içeren bir gayrimenkul projesine yanıt olarak, eylül ayında Teksas'ta Şeriat'a uygun komplekslerin inşasını yasaklayan bir yasayı da imzaladı.