Sudan'daki protestolarda ölenlerin sayısı 123'e yükseldi

Sudan'daki protestocular sivil yönetim talebiyle her hafta yürüyüş düzenliyor (AFP)
Sudan'daki protestocular sivil yönetim talebiyle her hafta yürüyüş düzenliyor (AFP)
TT

Sudan'daki protestolarda ölenlerin sayısı 123'e yükseldi

Sudan'daki protestocular sivil yönetim talebiyle her hafta yürüyüş düzenliyor (AFP)
Sudan'daki protestocular sivil yönetim talebiyle her hafta yürüyüş düzenliyor (AFP)

Sudanlı bir aktivist, bir yıl önce Sudan güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu başından vurulmasının ardından o zamandan beri tedavi gördüğü Hartum'daki bir hastanede hayatını kaybetti. Aktivistin ölümü ile birlikte Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın 25 Ekim'de başlattığı askeri tedbirlere karşı protestolarda çoğu vurularak öldürülen protestocuların sayısı 123'e yükseldi.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi dün yaptığı açıklamada, “Omdurman şehrinde 17 Kasım 2021 yürüyüşüne katıldığı sırada darbe güçleri tarafından başından vurulan 20 yaşındaki Mehenned Babekir İsa'nın ruhu şehitlik makamına yükseldi” ifadeleri kullanıldı.  
İsa'nın yaralandığı andan dün vefatına kadar yoğun bakımda kaldığını bildiren Sudan Merkez Doktorlar Komitesi “Onun vefatıyla birlikte 25 Ekim darbesi sonrası toplam şehit sayımız 123’e ulaştı. Onlar yalnızca sayılar değil, bizden kesilen ve kalplerimizi sebat etmeye yönlendiren, karanlık yolu bizim için aydınlatan ve hürriyet ve haysiyet limanlarına geçmek için önündeki engelleri aşan hayat ve bağlardır” açıklamasında bulundu.
Afrika Birliği (AfB), Birleşmiş Milletler (BM) ve Sudan devrim güçleri tarafından askeri darbe olarak değerlendirilen olayda Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki sivil hükümeti devirdiğinden beri, binlerce Sudanlı barışçıl protestolarına devam ederek sivil yönetimin geri getirilmesi, ordunun kışlalara dönmesi ve protestocuların katillerinden hesap sorulmasını istiyor.
Askeri yetkililer, gerçek ve plastik mermiler, ses bombaları ve göz yaşartıcı gaz kapsülleri kullanarak protestoculara karşı genelde aşırı şiddete başvurdu. Yaşanan şiddet olaylarında çoğu kurşun ve gaz fişeğiyle yüzlerce kişi öldü ve binlerce kişi yaralandı. Protestocular, orduyu, güvenlik güçlerini ve polisi sivilleri hedef almakla, gaz bombalarını protestocuların vücutlarına doğrudan ve yakından ateşleyerek öldürme araçlarına dönüştürmekle ve gaz tabancalarını taş ve camla doldurarak aralarında ciddi yaralanmalara neden olmakla suçluyor.



Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.