Alman futbol antrenörü çift taraflı ajan çıktı

TSV Weilheim, Bavyera eyaletinin yerel spor kulüplerinden (Merkur / Unsplash)
TSV Weilheim, Bavyera eyaletinin yerel spor kulüplerinden (Merkur / Unsplash)
TT

Alman futbol antrenörü çift taraflı ajan çıktı

TSV Weilheim, Bavyera eyaletinin yerel spor kulüplerinden (Merkur / Unsplash)
TSV Weilheim, Bavyera eyaletinin yerel spor kulüplerinden (Merkur / Unsplash)

Almanya'nın dış istihbarat teşkilatı Bundesnachrichtendienst'te (BND) çalışan ve Rusya adına ajanlık yaptığı iddiasıyla tutuklanan casusun kimliğine dair yeni bilgiler ortaya çıktı.
Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Telegraph'ın haberinde, ajanın tam adının Carsten Linke olduğu ve Bavyera eyaletinde yer alan Weilheim in Oberbayern kasabasında doğduğu bilgileri paylaşıldı.
İki çocuk sahibi 52 yaşındaki Linke'nin memleketinde tanınmış kişilerden biri olduğu, hatta kendisinin TSV Weilheim futbol kulübünün altyapısında antrenörlük yaptığı ifade edildi.
Öte yandan kasaba sakinleri, Linke'nin gençler için bir "baba figürü" gibi olduğunu ama bazen aylarca kulübe uğramadığını belirtti.
Haberde, Linke'nin bir süre Alman ordusunda görev yaptığı, daha sonraysa BND'ye atandığı yazıldı. Eski askerin ilk etapta BND'nin Pullach kasabasındaki iletişim ofisinde çalıştığı, burada hızla yükseldiği, daha sonra da terfi alarak 2019'da başkent Berlin'deki ana merkeze atandığı bilgisi paylaşıldı.
Linke'nin Kremlin adına ajan olarak nasıl ve ne zaman çalışmaya başladığı henüz bilinmiyor.
Haberde, Linke ve eşinin TSV Wilheim'ın spor tesisinde hafta sonları barbekü partileri düzenlediğine ve casusun, Kremlin'le bağlantılı biriyle burada görüşmüş olabileceğine dikkat çekildi.
Buna göre Arthur E. isimli iş insanı, 2021'de bu barbekü partilerinden birine katılarak Linke'yle tanıştı. Rusya doğumlu Alman yurttaşı Arthur da bir dönem Alman ordusunda görev yapmış, 2015'te emekliye ayrılarak iş hayatına atılmıştı. Linke'nin aksine Arthur'un Alman istihbaratı için çalışmadığı bildiriliyor.
İş seyahati amacıyla son dönemde sık sık Moskova'ya gittiği belirtilen Arthur'un, Linke'yle buluştuğunda halihazırda Kremlin için ajan olarak görevde olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu da paylaşıldı.
Almanya Federal Savcılığı, Linke'nin 21 Aralık'ta, Arthur'un da 25 Ocak'ta casusluk suçlamasıyla tutuklandığını duyurmuştu.
Ülkenin tanınmış haber dergilerinden Der Spiegel'ın aktardığına göre Arthur, ifadesinde geçen yıl ekim ve kasımda Moskova'ya gittiğini, Linke'den aldığı bilgileri Rusya'nın devlet iç güvenlik kurumu Federal Güvenlik Servisi'nde (FSB) çalışan casuslarla paylaştığını itiraf etti. Bunun karşılığında da FSB ajanlarının kendisine zarf içinde para verdiğini belirtti.
Öte yandan Arthur, Linke'nin Alman hükümeti için gizli bir görevde olduğunu söyleyerek kendisini kandırdığını öne sürdü. Ayrıca ifadesinde Arthur, Moskova'dan Berlin'e döndüğünde havalimanında kendisini başka bir BND ajanının karşıladığını da iddia etti. Bu kişinin kimliği henüz belli değil.
Haberde, Linke'nin yakalandığı sırada BND'de çalışacak ajanların işe alım sürecini yürüten istihbarat içi güvenlikten sorumlu bir birimin başında görev yaptığına da dikkat çekildi.
Alman istihbaratı üzerine araştırmalar yapan Eric Schmidt-Eenboom, Linke'nin pozisyonuna dair şunları söyledi:
"Bu, Rusların çok ilgisini çekecek bir pozisyon çünkü Linke'nin BND ajanları hakkında topladığı bilgileri, bu casuslara karşı kullanabilirler. Linke, bu yaşta kazandığı rütbesiyle emekli olmadan önce kurumun en üst düzeyindeki dört görevden birine getirilebilirdi."
Ayrıca Linke'nin buraya atanmadan önce de dış istihbarat ve iletişim biriminin başında görev yaptığı, dolayısıyla Almanya'nın diğer Batılı ülkelerle Ukrayna savaşına dair paylaştığı gizli bilgilere erişimi olduğu vurgulandı.

Independent Türkçe, Telegraph, Der Spiegel



New York Post: William ve Kate söylentilerin üstesinden gelip işe dönmeye istekli

 İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
TT

New York Post: William ve Kate söylentilerin üstesinden gelip işe dönmeye istekli

 İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)

İngiltere Kraliyet tahtının varisi Galler Prensi William ve eşi Kate Middleton’un haklarındaki ‘dedikodu ve komplo teorilerini’ arkalarında bırakma konusunda oldukça ‘istekli’ olduğu bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın New York Post gazetesinden aktardığı habere göre Galler Prensi ve Prensesi, son haftalarda Middleton’un sağlığından, nerede olduğuna kadar birçok konuda komplo teorilerine ve söylentilere maruz kaldı.

Kate’in Ocak ayında karın ameliyatı geçirdiği ve o zamandan beri evde iyileştiği açıklanmıştı.

Kral Charles'ın eski uşağı Grant Harrold’a göre çift, görevlerine odaklanmayı ve resmi olarak Kraliyet işlerine geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Harrold gazeteye verdiği demeçte, “Dedikodu ve komplo teorileriyle ilgili sayfayı kapatıp, Kraliyet ailesine ve oradaki görevlerine odaklanmaya istekli olduklarını düşünüyorum” dedi.

Hafta sonu, Prens William’la birlikte Windsor’daki bir çiftlik dükkanına kısa bir ziyarette bulunan prensesin mutlu, sağlıklı ve rahat olduğu görüldü.

Harrold, The Sun gazetesinde yer alan bu görüntülere ilişkin yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı;

İyileşiyor gibi görünüyor. Kraliyet ailesi üzerindeki baskıyı biraz hafifletebilir, ama insanlar yine de Kate’i daha fazla görmek isteyecek. Onu toplum içinde ne kadar çok görürlerse, onun için o kadar az endişelenecekler. Bu zaman alacak, zira bu yılın sonlarına kadar tam olarak görevlerine dönmesi beklenmiyor.

Ancak Harrold, çiftin yaptığı gezinin saray yetkilileri tarafından söylentileri bastırmak için ‘kasıtlı olarak düzenlenmiş’ olabileceğini belirterek şunları ekledi;

Birdenbire ortaya çıkması oldukça tuhaf görünüyor, bu yüzden bunun halkın Kate hakkında endişelenmesini engellemek için planlandığını düşünüyorum.

Bir saray kaynağı da, devam eden söylentiler nedeniyle 41 yaşındaki William veya 42 yaşındaki Middleton’un günlük hayatlarına devam etmesinin kolay olmadığını söyledi.

Prensesin yakın zamanda ortaya çıkmasının, onun sağlığıyla ilgili çılgın komplo teorilerini ortadan kaldırmaya yeteceği umuluyor.