Rusya, Ukrayna’nın ‘topraklarına’ saldırması halinde ‘her türlü silahı’ kullanacağı uyarısında bulundu

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev (Reuters)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev (Reuters)
TT

Rusya, Ukrayna’nın ‘topraklarına’ saldırması halinde ‘her türlü silahı’ kullanacağı uyarısında bulundu

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev (Reuters)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev (Reuters)

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Ukrayna'ya daha gelişmiş ABD silahları sağlamanın, Rusya'nın daha fazla misilleme saldırısı düzenlemesine yol açacağını söyledi. Medvedev, gazeteci Nadana Friedrichson'a verdiği röportajda, ‘Kiev yönetimi altında kalan Ukrayna'nın tümünün yanacağını’ ifade etti.
 Friedrichson, ülkesinin Ukrayna'yı işgalinden bu yana Rusya'nın en savaş yanlısı isimlerinden biri haline gelen Medvedev’e uzun menzilli silahların kullanılmasının Moskova'yı Kiev ile müzakere etmeye zorlayıp zorlamayacağını sorusuna, “Sonuç tam tersi olacak” şeklinde cevap verdi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün, Ukrayna'nın saldırı menzilini ikiye katlayacak yeni silahlar içeren 2.175 milyar dolarlık askeri yardım paketini açıkladı.
Rus işgalinin yıl dönümü olan 24 Şubat yaklaşırken, Rus kuvvetleri son sekiz ayda cephede önemli kayıplar yaşadı. Moskova, tek taraflı olarak Rusya'nın bir parçası ilan ettiği dört Ukrayna bölgesinin hiçbirinde tam kontrole sahip değil.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'daki harekatı, saldırgan Batı'ya karşı savunma amacı taşıdığını ifade etti.
Putin, Medvedev gibi birkaç kez, Rusya'nın kendisini ve halkını korumak için mevcut tüm araçları kullanacağını söyleyerek nükleer füzeleri ateşleyebileceği imasında bulundu.
Ukrayna ordusunun Rus ordusu kontrolündeki Donbass bölgesinde yer alan bazı kentlere ve Kırım'a saldırması durumunda Rusya'nın nasıl karşılık vereceğine dair soruyu yanıtlayan Medvedev, saldırının büyüklüğüne göre her türlü silahları kullanabileceklerini ifade ederek, “Her türlü yanıtı verebiliriz. Kendimize herhangi bir kısıtlama koymuyoruz ve tehdidin niteliğine göre her türlü silahı kullanmaya hazırız. Sizi temin ederim ki sert ve caydırıcı bir yanıt olacaktır” şeklinde konuştu.



Hamas, Gazze anlaşmasını güçlendirmek için Kahire'de

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)
TT

Hamas, Gazze anlaşmasını güçlendirmek için Kahire'de

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta, ailelerin yaşadığı bir barınakta dün yiyecek aldıktan sonra yemek yiyen yerinden edilmiş bir Filistinli çocuk (AFP)

Yirmiden fazla Filistinlinin öldürüldüğü ve çok sayıda suikastın gerçekleştiği kanlı bir günün ardından, Hamas heyeti dün Kahire'de bir araya gelerek, yaklaşık iki ay önce ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve Arap, uluslararası ve BM'nin desteğini alan "Gazze Anlaşması"nı güçlendirme yollarını görüştü.

Hamas, Mısır istihbarat başkanı Hasan Reşad ile yaptığı görüşmede, ateşkes anlaşmasının birinci aşamasının uygulanmasına olan bağlılığını yinelediğini, ancak "anlaşmayı baltalama tehdidi oluşturan devam eden Siyonist ihlallerinin" durdurulmasını talep ettiğini bildirdi. Hareket ayrıca, Refah tünellerinde mahsur kalan savaşçıları sorununun acilen çözülmesi için Mısırlı yetkililerle görüşmelerde bulunduğunu ve kendileriyle iletişimin kesildiğini ifade etti.

Gazze Şeridindeki Sivil Savunma'ya göre, İsrail'in saldırılarını artırması ve en az 21 Filistinliyi öldürmesiyle Gazze'deki ateşkes yeni bir darbe aldı.


İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü
TT

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail dün, Lübnan’ın başkenti Beyrut'un güney banliyölerindeki bir binayı hedef aldığı hava saldırısında Hizbullah'ın İran kökenli ikinci numarası olan askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’yi öldürdü. Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre olayda 5 kişi öldü, 24 kişi yaralandı.

Hizbullah tarafından dün akşam yapılan açıklamada ‘büyük cihatçı lider’ için başsağlığı dilendi. Açıklamada, Heysem Ali Tabatabai’nin hayatını en başından beri direnişe adadığı ve Hizbullah’ın askeri yapısının temellerini atan liderlerden biri olduğu belirtildi. Ancak Hizbullah, açıklamasında misilleme tehdidinde bulunmadı.

Hava saldırısı, İsrail'in Lübnan'a karşı sürdürdüğü gerilim çerçevesinde gerçekleşirken bu gerilim son zamanlarda Lübnan’ın güneyinde ve Bekaa Vadisi'nde yoğunlaşmış durumda. İsrailli yetkililer, savaşın kapsamını genişletme tehditlerinde bulunmaya devam ediyor. Bu tehditlerin en sonuncusu dün sabah Başbakan Binyamin Netanyahu'dan geldi. Netanyahu, Hizbullah'ın gücünü yeniden inşa etmesini önlemek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğini bir kez daha vurgularken İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde suikastlarını sürdürüyor.

Öte yandan Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesini hedef almasını ‘Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması yönündeki tekrarlanan çağrılara aldırış etmediğinin ve gerilimi sona erdirmek için önerilen uluslararası kararların yanı sıra tüm çabaları ve girişimleri uygulamayı reddettiğinin bir başka kanıtı’ olarak değerlendirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ise yaptığı açıklamada “Bugün Beyrut'un güney banliyölerine düzenlenen saldırı, devlet ve kurumlarının arkasında tüm çabaların birleştirilmesini gerektiriyor” dedi. Selam, Lübnan halkını korumak ve ülkenin tehlikeli yollara sapmasını önlemek, bu kritik aşamada hükümetin önceliği olduğunu vurguladı.


Irak’ta Haşdi Şabi’nin siyasi partilerin masasındaki kaderi

ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
TT

Irak’ta Haşdi Şabi’nin siyasi partilerin masasındaki kaderi

ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)

Irak’ta seçimleri kazanan Şii partiler, iç ve dış baskılar altında Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi Şabi) geleceği ve İran'a yakın gruplar hakkında hassas tartışmalar yürütüyor. Nihai karar, Şii ittifakı Koordinasyon Çerçevesi içindeki uzlaşı ve İran'ın onayı ile Washington ile yürütülen sıra dışı müzakerelerin sonucuna bağlı olarak, tehdit kaynaklarının ortadan kaldırılmasını gerektiriyor.

Müzakereler üç yol üzerinde odaklanıyor. Bunlardan birincisi Haşdi Şabi'yi devlet kurumlarına entegre etmek, ikincisi mali ve güvenlik açısından kontrol etmek için sayısını azaltmak, üçüncüsü ise siyasi bağlarını koparmak ve merkezi askeri komutaya tabi kılmak.

Silahlı gruplar ve liderleri arasındaki anlaşmazlıklar nihai bir formüle ulaşmayı zorlaştırıyor. Öte yandan kaynaklar, pratik olarak atılacak herhangi bir adım için Tahran'ın yeşil ışık yakmasına ihtiyaç duyulduğunu ve Şii güçlerin bu konuyu yeni hükümet programına dahil etmeye hazır olduğunu belirtti.