Fransa'dan askerlerini çekmesini isteyen Burkina Faso: Paris'le ilişkiler kopmadı

Cunta, ülkede Rus paralı asker şirketi Wagner Grubu'nun faaliyet gösterdiği iddialarını tekrar yalanladı

Burkina Faso'da son dönemde Fransa karşıtı eylemler arttı (Reuters)
Burkina Faso'da son dönemde Fransa karşıtı eylemler arttı (Reuters)
TT

Fransa'dan askerlerini çekmesini isteyen Burkina Faso: Paris'le ilişkiler kopmadı

Burkina Faso'da son dönemde Fransa karşıtı eylemler arttı (Reuters)
Burkina Faso'da son dönemde Fransa karşıtı eylemler arttı (Reuters)

Burkina Faso'da darbe yönetimi, son dönemde gerginlik yaşadıkları Fransa'yla diplomatik ilişkilerin kopmadığını savundu.
Cunta lideri Yarbay İbrahim Traore, cuma günkü açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Diplomatik anlaşmaların sona ermesi mi? Böyle bir şey yok. Diplomatik ilişkilerimiz kopmadı. Herhangi bir devlete yönelik nefret de beslemiyoruz."
Darbe yönetimi 23 Ocak'taki açıklamasında, Fransa hükümetine ülkedeki askerlerini çekmesi için bir ay süre tanımıştı. Bunun üzerine Paris yönetimi aynı hafta birliklerin ülkeden ayrılacağını bildirmiş, Burkina Faso'daki elçisini de geri çağırmıştı.
Fransa, eski sömürgesi Burkina Faso'da 400'e yakın askere sahip. Paris yönetimi, bu askerleri Mali'deki El Kaide ve DEAŞ bağlantılı cihatçı grupların saldırılarını engellemek için 2018'de konuşlandırmıştı.
Burkina Faso'nun kuzeyinde ve doğusunda 2015'ten beri yaşanan saldırılar nedeniyle binlerce kişi ölmüş, yaklaşık 2 milyon yurttaş yerinden edilmişti. 
Cunta yönetimiyse Fransız güçlerinin bu saldırıları engellemekte etkisiz kaldığını savunmuş, güvenliği kendileri üstleneceklerini duyurmuştu.
Öte yandan Traore, açıklamasında Rus paralı asker şirketi Wagner Grubu'nun savaşçılarının ülkede faaliyet gösterdiğine dair iddiaları da yalanlayarak, şunları söyledi: 
"Wagner'in Vagadugu'da olduğu iddialarını her yerde duyuyoruz. Bunlar, herkesin bizden uzaklaşmasını sağlamak için ortaya atılan söylentilerden ibaret."
Batı Afrika ülkesinde terör olaylarının artışa geçmesinin ardından Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba, ilk kez demokratik seçimle iş başına gelen Roch Christian Kabore'yi devirerek 24 Ocak 2021'de yönetime el koymuştu. 
30 Eylül 2022'deyse Traore ve destekçileri, ocakta darbe yapmasını destekledikleri Damiba'nın ülke sorunlarını çözemediğini savunarak yönetimi ele geçirmişti.
Damiba'nın Fransız askeri üssüne sığındığı ve karşı darbe planladığı iddialarının ardından Traore yanlıları, Vagadugu'daki Fransa Büyükelçiliği'ne saldırı da düzenlemişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın isimlerden biri olarak nitelenen, Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin de Traore'yi desteklediğini söylemişti.
Öte yandan Gana Cumhurbaşkanı Nana Akufo-Addo, aralıktaki açıklamasında, Burkina Faso'nun Wagner'le anlaştığını öne sürmüştü.
Akufo-Addo, cunta yönetiminin cihatçılara karşı koruma talep ettiğini, bunun için de Wagner'e ülkedeki bir altın madeninin işletmesini devrettiğini iddia etmişti.
Burkina Faso ise açıklamaya tepki göstererek Gana'daki büyükelçisini ülkeye çağırmıştı.
Wagner'in Burkina Faso'da aktif olduğu henüz belgelenmedi.

Independent Türkçe, AFP, Politico, AP



İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
TT

İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)

İran'ın Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Husilere yeniden silah gönderdiği iddia ediliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Yemen yönetiminin, Kızıldeniz kıyısında Husilere gönderilen büyük bir silah sevkiyatını durdurduğu yazılıyor. 

Yemen hükümetinden çarşamba günü yapılan açıklamada, yönetime bağlı Ulusal Direniş Güçleri’nin 750 tonluk seyir füzesi, gemi ve hava savunma füzesi, savaş başlığı ve drone motoruna el koyduğu bildirildi. 

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM), Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ve başta Suudi Arabistan’la ABD olmak üzere birçok ülke tarafından meşru yönetim olarak tanınıyor.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), bunun İran’dan gönderilen ve Ulusal Direniş Güçleri’nin el koyduğu en büyük silah sevkıyatı olduğunu aktarıyor. 

Yetkililere göre klima kutularına saklanan silahlar arasında, İran tarafından geliştirilen Kader gemisavar füzeleri ve Husi milislerinin ABD'nin MQ-9 Reaper drone’larını düşürmek için kullandığı SA-67 füzeleri de bulunuyordu. 

ABD merkezli güvenlik danışmanlık şirketi Basha Report’un kurucusu Mohammed al-Basha, Tahran’ın ABD’nin Husilere martta düzenlediği hava saldırılarıyla imha edilen silah stokunu yenilemek için hamle yaptığını savunuyor. 

Husiler geçen hafta Kızıldeniz’de iki ticari gemiyi roketatar, füze ve drone saldırısıyla batırmıştı. En az üç mürettebat ölmüş, bazı kişiler de rehin alınmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Yemen’e silah gönderildiği yönündeki iddiaları reddetti. 

WSJ, İran’dan Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silah sevkıyatının da Suriye’de durdurulduğunu yazıyor. 

Şam yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin, aralarında Rus yapımı Grad roket ve Kornet tanksavar füzeleriyle İran menşeli hava savunma füzelerinin yer aldığı silah sevkıyatına, Irak ve Lübnan sınırında el koyduğu aktarılıyor. Mayıs ve haziranda düzenlenen operasyonlarda, sebze kolilerine saklanmış silahların bulunduğu ifade ediliyor. 

Haberde, Tahran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a silah sevkıyatı yaptığı ancak Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından İran’ın rotayı kullanmakta güçlük çektiği yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nden Michael Knights, şunları söylüyor:

İran, Levant bölgesindeki varlığını yeniden inşa ediyor. Hizbullah’a füze gönderiyor ve Irak’tan Suriye’ye silah taşıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Telegraph