İslami Cihad heyeti ‘Batı Şeria’da ateşkes’ için Mısır’da

İslâmî Cihad, ‘sükunetin’ sağlanması için baskınların ve üyelerinin hedef alınmasına son verilmesi çağrısında bulunuyor

Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale (Arşiv)
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale (Arşiv)
TT

İslami Cihad heyeti ‘Batı Şeria’da ateşkes’ için Mısır’da

Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale (Arşiv)
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale (Arşiv)

Filistin İslami Cihad Hareketi heyeti, Kahire'de Mısırlı güvenlik yetkilileriyle, işgal altındaki topraklardaki gerilimi azaltmanın ve sükuneti sağlamanın yolları hakkında görüşmelerini sürdürüyor.
Şu anda Mısır'da bulunan İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale liderliğindeki heyet tarafından yürütülen görüşmeleri takip eden kaynaklar, “istişarelerde, durumu değerlendirme konusunda tam bir şeffaflık ve netliğin hâkim olduğunu ve Hareket’in mevcut tehditler ve durumun kötüye gitmemesini sağlama yolları hakkında öne sürdüğü vizyon ve fikirlerin tartışıldığını’ kaydettiler.
İsminin paylaşılmasını istemeyen kaynaklar Şarku’l Avsat’a verdikleri röportajda, İslâmî Cihad Hareketi’nin liderlerinin Mısırlı yetkililerle yaptıkları istişarelerde, ‘İsrail’in Cenin’deki İslâmî Cihad Hareketi liderlerine ve kadrolarına saldırarak gerilimi tırmandırması ve örgütü hedef almaya devam etmesi” konusuna odaklandıklarını belirttiler. Kaynaklara göre liderler ‘işgalci yetkililerin tansiyonu yükseltecek şekilde Filistin bölgelerine ve kutsal yerlere saldırmaya devam etmesinin yarattığı tehlikeye’ dikkat çekerek ‘sükunetin sağlanması için bu eylemlerin durdurulması gerektiğini’ vurguladılar.
Mısır, işgal altındaki topraklarda sükuneti sağlamak ve mevcut gerginliğin Gazze Şeridi'ne sıçramasını engellemek amacıyla İslami Cihad ve Hamas hareketlerinin liderlerini Kahire'de istişare toplantıları yapmaya davet etmişti.
Geçtiğimiz birkaç gün içinde Mısır güvenlik yetkilileri, işgal altındaki topraklarda Batı Şeria’da önüne geçmek ve sükuneti sağlamak amacıyla Batı Şeria'da Filistin Yönetimi liderleriyle ve Tel Aviv'de İsrail yetkilileriyle yoğun görüşmeler gerçekleştirdi.
‘Kahire’nin, ateşkesi sağlamak için çeşitli yolları denediğini’ vurgulayan kaynaklar, “Özellikle geçtiğimiz saatlerin Kudüs'teki El-Han El-Ahmer köyünün yıkılmaması ve daha fazla gerilim çıkmaması yönünde bir tür tepkiye tanık olduğu göz önüne alınırsa, İsrail ile tutumunu yumuşatması için sürekli temas sağlanıyor (...) Çözüm kolay görünmüyor. İlerleme süreci yavaş işliyor. Filistin ve İsrail taraflarında birçok zorlukla karşılaşılıyor” ifadelerini kullandılar.
Kaynaklar, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye liderliğindeki bir Hamas heyetinin Kahire'ye vardığında Mısırlı güvenlik yetkilileriyle benzer istişarelere başlayacağını öne sürdüler. Heyetin beklenen geliş tarihinin ‘salı akşamı’ olduğunu ancak ‘henüz net bir tarih olmadığını’ vurguladılar.
Son zamanlarda İsrail güçlerinin ihlallerini artırması ve her iki taraftan da çok sayıda ölü ve yaralıya yol açan bir dizi kanlı olayın meydana gelmesinin ardından Kudüs ve Batı Şeria'da tansiyon yükseldi.
Öte yandan Filistinli siyasi analist Dr. Cihad el-Harazin, Kahire'nin Filistin davasına hizmet etmede oynadığı rolü takdir ederek “Filistin davası Mısır ile arasındaki tarihi, coğrafi ve siyasi bağdan ötürü Mısır dış politikasının en önemli önceliklerinden birini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Harazin, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Kahire’nin çatışmadan ve Filistin halkı için yıkıcı bir tansiyon yükselmesinden kaçınılması için ilk andan itibaren tüm taraflarla birlikte çalışmaya özen gösterdiğini vurgulayarak “Kahire, durumun alev almasını önlemek için bütüncül bir gündeme göre Filistin iç düzeyinde paralel adımlar atıyor ve işgalin sona ermesini sağlayacak siyasi bir ufuk bulmak için siyasi düzeyde çalışıyor” dedi.
Filistinli siyasi analist, Mısır liderliğinin, uluslararası toplumun Rusya-Ukrayna krizi ve ekonomik krizle meşgul olduğu bir zamanda mevcut İsrail hükümetinin gölgesinde gelecekte herhangi bir çatışma çıkmasını önlemek için Filistinli gruplarla yaptığı toplantıların önemine işaret etti. Ayrıca, ‘Filistin Yönetimi liderleriyle kesintisiz yapılan toplantıların ve Ürdünlü ve ABD’li yetkililerle sağlanan koordinasyonun önemine’ işaret eden analist “Bu şunu gösteriyor ki, ana hedefin gerçekleşmesi, yani İsrail saldırılarının durdurulması, işgalci hükümetin dizginlenmesi ve siyasi bir çözüm bulunması için çeşitli düzeylerde hareketlilik sürüyor” dedi.
Filistinli analist “Top artık işgalci gücün sahasında. Gerginliği başlatan kendisi ve bitirmesi gereken de kendisidir” dedi. Harazin, sükuneti sağlamak için en öncelikli talepler konusunda çeşitli Filistinli gruplar ve güçler arasında fikir birliği olduğunu da sözlerine ekleyerek “Bunların başında işgalci devletin tek taraflı eylemlerinin durması, baskınların, saldırıların ve Filistinlilerin akan kanının durması, Filistin vergi fonlarının kesilmesi ve müsadere edilmesi de dahil olmak üzere İsrail’in yaptırımlarının durması ve işgal yetkilileri tarafından tutulan Filistinli mahkumlara yönelik saldırıların durması geliyor” dedi.
Harazin, İsrail hükümet bakanları tarafından yürütülen kışkırtma kampanyasının durdurulmasının ve Kudüs'teki arazilere el koyma ve evleri yıkma eylemlerine son verilmesinin önemine işaret etti. Ayrıca İsrail’in stratejilerinin ‘havayı kızıştıran ve gerginleştiren davranışlar’ olduğuna dikkat çekerek Filistinli grupların ‘sahada sükuneti korumaya çalıştıklarını ve sükunet için garantiler verilmesi gerektiğini’ vurguladı.



İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
TT

İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)

İsrail ordusunun yasağına rağmen, dün birkaç İsrailli Gazze Şeridi'ne girdi ve eski bir yerleşim yerinde İsrail bayrağını dalgalandırarak harap olmuş Filistin topraklarının yeniden işgalini istedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail sağ kanadıyla bağlantılı sosyal medya hesapları, açık bir alanda İsrail bayrağının etrafında toplanmış yaklaşık 20 erkek, kadın ve çocuğu gösteren bir fotoğraf paylaştı ve fotoğrafın Kfar Darom'da çekildiğini iddia etti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki bu eski kibbutz, diğer 20 yerleşim yeriyle birlikte, İsrail'in 2005'teki tek taraflı çekilmesi sırasında boşaltılmıştı.

O zamandan beri, İsrail sağının bir kesimi, Gazze'de İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını savunuyor. Bu çağrı, Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından sonra daha da yoğunlaştı.

Bunun ardından, bazı İsrailli yetkililer de Filistinlilerin Gazze'den tahliye edilmesini ve bölge üzerindeki İsrail kontrolünün yeniden kurulmasını savundu.

rty65u7
Gazze'ye yerleşmeyi destekleyen İsrailliler, ordunun kendilerine Gazze Şeridi içinde Hanuka bayramını kutlama izni vermesini talep eden bir yürüyüşe katıldı (Reuters)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne girenlerin "İsrail topraklarına geri gönderildiğini" duyurdu ve "onlarca" kişinin daha başka bir sınır kapısından sızmasının engellendiğini, ancak bazılarının güvenlik bariyerlerini aşmayı başardığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, "savaş bölgesine herhangi bir giriş yasaktır, sivilleri tehlikeye atar ve bölgedeki askeri operasyonları aksatır" denildi.

Sınır kasabası Sderot'ta düzenlenen bir mitingde, yerleşim hareketinin önde gelen isimlerinden Daniella Weis, yaklaşık 100 destekçisine şöyle seslendi: “Allah'ın izniyle, bu bayrağın yükseltilmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek; Gazze'ye geri döneceğimiz bir dönem.”

Şöyle devam etti: “Gazze, Endonezyalılar, Türkler, Mısırlılar veya başka herhangi bir ülke tarafından yönetilmeyecek. Gazze'yi yalnızca İsrail halkı yönetecek.” Bu sözleriyle, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılması muhtemel ülkeleri kastediyordu.

Geçtiğimiz hafta, Weis'in kurucu ortaklarından olduğu aşırı milliyetçi yerleşim hareketi "Nahala", bir mesajda, Gazze'de İsrail bayrağını dalgalandırmayı organize etme niyetini açıkladı. Bu girişim, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, on diğer bakan ve Knesset'in yirmiden fazla üyesi tarafından destekleniyor.


İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
TT

İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).

İsrailli yetkililer dün, Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları'nın seçkin birliğinin 7 Ekim 2023 saldırısındaki rolleri nedeniyle 100 üyesinin idam edilmesine yol açacak koşulların ve suçlamaların yapılması ve özel bir askeri mahkeme kurulması için baskı yaptı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Adalet Bakanı Yariv Levin, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından tutuklanan 450 Hamas üyesinin yargılanması için özel bir mahkeme kurulması olasılığını görüştüler.

Dava hakkında bilgi sahibi yetkililer, İbranice yayın yapan medya kuruluşlarına, "Ciddi suçlarla suçlananlardan 100'ünün askeri savcılık tarafından idam cezasıyla karşı karşıya kalacağını" söyledi.

İsrail ordusu ve Adalet Bakanlığı'ndan üst düzey yetkililer, Başsavcı Itai Ofir de dahil olmak üzere, seçkin birliğin üyelerinin yargılanması için özel bir yasal çerçeve oluşturulmasını görüşmek üzere bir araya geldi. Katz, "İsrail, saldırının faillerini kesin bir şekilde cezalandırmaya kararlıdır: İsrail sivillerine zarar veren herkes tam olarak hesap verecektir" dedi. İsrailli yetkililere göre, Tıp Birliği'nin zehirli iğne fikrini reddetmesinin ardından, askeri savcılık muhtemelen kurşuna dizilerek idam cezası isteyecektir.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 14’ten aktardığı habere göre "Yetkili makamlar bu kişileri ağır güvenlik önlemleri altında özel bir askeri tesiste tutuyor ve gözaltı koşulları uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini uyandırıyor."


Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı
TT

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris'te dün yapılan toplantıda, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan olmak üzere üç taraf Lübnan ordusunu destekleme konusunda anlaşmaya vardı ve Lübnan silahlı kuvvetlerini desteklemek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansın tarihi şubat olarak belirlendi.

Toplantıya Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Prens Yezid bin Ferhan, Fransa'nın Lübnan Büyükelçisi Jean-Yves Le Drian ve "mekanizma" toplantısına katılan ABD Büyükelçisi Morgan Ortagus'un yanı sıra Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel katıldı.

Elysee Sarayı tarafından yayınlanan açıklamada, üç ülke temsilcilerinin, "Lübnan'ın (İsrail ile) düşmanlıkların sona erdirilmesi çabalarına destek verme" çalışmaları çerçevesinde, "Şubat 2026'da Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve İç Güvenlik Güçlerine destek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansa hazırlık için üçlü bir çalışma komitesi kurma" konusunda anlaştıkları belirtildi. Üç taraf da "Lübnan Silahlı Kuvvetlerine ve yaptıkları fedakarlıklara desteklerini" ifade etti.

Şarku’l Avsat’a bilgi veren kaynaklar, ordunun çalışmalarına yönelik olumlu değerlendirmenin "İsrail eleştirileri karşısında Lübnan'ı desteklemede önemli bir faktör" olduğunu ifade etti.