İsrail hükümeti yargı planını hayata geçirmekte ısrar ediyor

Tel Aviv'deki bir gösterici, hükümete ve yargı reformlarına karşı düzenlenen bir gösteri sırasında Netanyahu’yu alaya alan bir maske takıyor (DPA)
Tel Aviv'deki bir gösterici, hükümete ve yargı reformlarına karşı düzenlenen bir gösteri sırasında Netanyahu’yu alaya alan bir maske takıyor (DPA)
TT

İsrail hükümeti yargı planını hayata geçirmekte ısrar ediyor

Tel Aviv'deki bir gösterici, hükümete ve yargı reformlarına karşı düzenlenen bir gösteri sırasında Netanyahu’yu alaya alan bir maske takıyor (DPA)
Tel Aviv'deki bir gösterici, hükümete ve yargı reformlarına karşı düzenlenen bir gösteri sırasında Netanyahu’yu alaya alan bir maske takıyor (DPA)

İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargı reformu planına karşı tepkiler dinmiyor. Protesto gösterileri daha da büyüyüp şiddetlenirken İsrail Yedek Ordusu'ndaki muharip birliklerin subayları da bugün (Çarşamba) gösterilere katılarak destek verdi. Tüm bunlara rağmen iktidar büyük bir kararlılıkla gece gündüz demeden çalışarak istediği kanunları çıkarmaya devam ediyor. İktidar uzlaşma veya fikir birliği ile değişiklik yapma girişimlerini reddediyor.
Ortak Arap Listesi Bloku'ndaki Yahudi Milletvekili Ofer Kasif, Knesset’te Pazartesi akşamı başlayan ve Salı günü sabaha kadar devam eden bir oturum sırasında yargıyı kısıtlayan yasa tasarılarına cevaben sivil itaatsizlik çağrısı yaptı.
Likud Partisi’nden Knesset Geçici Başkan Yardımcısı Nesim Faturi, Yahudi Milletvekili Ofer Kasif'in Knesset’te konuşma yaptığı sırada kürsüden zorla indirilmesi talimatını verdi. Milletvekili Kasif meclisteki konuşmasında şunları söyledi: "İsrail faşizmi zaten burada ve sözde yargı reformu başlığı altında darbe ve diktatörlük hedefleyen yasanın temelleri bilinmiyor.Bu yasadışı bir eylemdir. Her protesto sesini susturmadıkça, demokrasinin her türlü alanını bastırmadıkça sakinleşmeyecekler ve rahat etmeyecekler. Diktatörlük böyledir. Genel grev, özgürlüklerden hızla yoksun bırakılmayı durdurmanın yoludur; bu ayın on üçünde genel grev yapacağız. Diktatörlüğü durduracağız. Sivil itaatsizlik şimdi, çok geç olmadan!”
Hükümet koalisyonunun millletvekillerinden biri, Kasif’e sert sözlerle yüklendi. Diğer vekiller ise Kasif’e hakaret ederek onu Araplarla işbirliği yapmakla suçladı. Sosyal medya aktivistleri, Kasif’in "etkisiz hale getirilmesi" çağrısında bulundu. Bu ifade (etkisiz hale getirmek) orduda silahlı Filistinlileri öldürmek için kullanılıyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Netanyahu'ya yargı reformu planı hakkında muhalefetle görüşmesini istedi. Ancak Netanyahu konunun Adalet Bakanı Yariv Levin’in inisiyatifinde olduğunu onun da muhalefetle müzakere etmeyeceğini söylediğini aktardı.
Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü: “Gösterilerde hükümete baskı uyguluyorlar ve bizi Batılı hükümetlere karşı kışkırtıyorlar. Görünüşe göre planımızda ne kadar ciddi olduğumuzu anlamıyorlar. Değişim ve reformlar için gerekli yasalar çıkarılmaya devam ediyor. Daha sonra müzakere ederiz. Gerçekten de, Knesset kanun çıkarmak için uzun müzakerelere tanık oluyor ve hükümet bir hafta içinde Knesset'te yapılacak ilk oylama için daha fazla yasal değişiklik teklif etmeyi planlıyor. Oylanması beklenen ilk iki değişiklik Yargıç Atama Komisyonu'nun yapısını değiştiriyor ve Yargıtay'ın Temel Kanunlara aykırı davalara bakmasını engelliyor.”
İsrail Başsavcısı’nın raporuna göre, Şas Partisi Genel Başkanı Aryeh Deri, Yüksek Mahkeme kararıyla bakanlık görevinden alınmasına rağmen görevine devam ediyor. Yargıç Atama Komisyonu'nun yapısının değiştirilmesi, Başbakan Netanyahu ve Adalet Bakanı Yariv Levin liderliğindeki yargı sistemini zayıflatma planındaki temel yasal değişikliklerden biridir. Bu değişiklik Yargıtay'ı zayıflatmayı ve hükümet koalisyonunun gücünü artırmayı amaçlıyor.
Değişikliğe göre, Yargıç Atama Komisyonu üyeleri 11’e çıkarılacak. Üyeler, hükümet koalisyonundan 5 siyasi, muhalefetten yalnızca bir delege, Yargıtay Başkanı, iki emekli yargıç ve Adalet Bakanı tarafından atanan halk temsilcilerinden oluşacak. Levin, yasal değişiklikleri ikiye ayırmayı planlıyor. Öyle ki, ilk bölüm önümüzdeki Nisan ayında sona erecek olan Knesset'in kış oturumunda, ikinci bölüm ise yaz oturumunda onaylanacak.
Koalisyon kaynakları, Levin'in hangi değişikliklerin önce geçeceğine karar vermediğini söyledi. Ancak Adalet Bakanı yargıçların atanmasına ilişkin değişikliğin mevcut Knesset oturumunda kabul edilmesi konusunda ısrar ediyor. Çünkü mevcut İsrail Yüksek Mahkeme Başkanı Esther Hayut'un birkaç ay içinde emekli olmasının ardından yeni bir Yargıtay Başkanı atamak istiyor.
Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre İsrail hükümetinin adli müsteşarı Gali Baharav-Miara, Deri'nin görevden alınma kararına rağmen bakan olarak görevine devam etmesine yönelik şikayetleri inceledi. İsrail Adli Müsteşar Yardımcısı Gail Lemon ise bir bakanın görev süresi sona erdikten sonra bakanlıkta güncel konularla ilgili iş görüşmeleri yapmaya devam edemeyeceğini söyledi.
İsrail her gün hükümetin yargı reformu planına karşı gösterilere tanık oluyor. Yedek ordudaki muharip birliklerin subaylarının katılacağı ve bugün öğleden sonra başlayacak gösteri de bunlardan biri. Göstericiler Latrun kavşağından Kudüs'teki Yüksek Mahkeme karargahına 50 kilometre yürüyecekler.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.