ABD’ye göre El Kaide’nin yeni lideri Seyful Adil

Washington, El Kaide lideri Seyful Adil’in İran’da olduğunu iddia ederken, terör örgütü sessizliğini korudu

Seyful Adil (solda), Ebu Muhammed el-Mısri ve Ebu el-Hayr el-Mısri, 2015 yılında Tahran’da çekilmiş ve geçen Eylül ayında yayınlanmış ender bir fotoğraf karesi
Seyful Adil (solda), Ebu Muhammed el-Mısri ve Ebu el-Hayr el-Mısri, 2015 yılında Tahran’da çekilmiş ve geçen Eylül ayında yayınlanmış ender bir fotoğraf karesi
TT

ABD’ye göre El Kaide’nin yeni lideri Seyful Adil

Seyful Adil (solda), Ebu Muhammed el-Mısri ve Ebu el-Hayr el-Mısri, 2015 yılında Tahran’da çekilmiş ve geçen Eylül ayında yayınlanmış ender bir fotoğraf karesi
Seyful Adil (solda), Ebu Muhammed el-Mısri ve Ebu el-Hayr el-Mısri, 2015 yılında Tahran’da çekilmiş ve geçen Eylül ayında yayınlanmış ender bir fotoğraf karesi

El Kaide terör örgütü mensubu Seyful Adil, geçen yıl Afganistan’ın başkenti Kabil’de ABD füzesiyle öldürüldüğüne inanılan Eymen ez-Zevahiri’nin yerine El Kaide’nin liderliğini üstlendiği yönündeki ABD iddialarıyla bir kez daha gündeme geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, geçen çarşamba akşamı “Radikalizm yanlısı Seyful Adil’in El-Kaide örgütünün yeni lideri olduğuna inanılıyor” dedi. ABD’nin açıklaması öncesinde de Birleşmiş Milletler (BM), geçen salı günü üye devletlerin hâkim görüşünün ‘Seyfül Adil’in örgütün lideri olduğu’ yönünde olduğunu belirtti.
Ancak El Kaide, Afganistan’daki Taliban yetkililerinin endişelerine karşı olan hassasiyeti nedeniyle ‘yeni liderini atadığını’ henüz resmi olarak açıklamadı. Taliban yetkilileri, BM raporlarına göre Zevahiri’nin Kabil’de bir evde öldürüldüğünü kabul etmek istemiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Washington’un değerlendirmesinin, Seyful Adil’in şu anda İran’da olduğuna inanan BM raporuyla tutarlı olduğu kanaatinde. Price, yaptığı açıklamada “Oradaki varlığıyla ilgili olarak El-Kaide için güvenli bir sığınak sağlamak, İran’ın terörizme yaygın desteğine ve Ortadoğu ve ötesinde istikrar bozucu faaliyetlerine bir başka örnektir” dedi.
Seyful Adil hakkındaki konuşmalar, üç üst düzey El Kaide lideri Seyful Adil, Ebu Muhammed el-Mısri ve Ebu el-Hayr el-Mısri’nin geçen Eylül ayında sızdırılan bir fotoğrafta görülmesinin ardından güçlü bir şekilde geri döndü. Fotoğraf, Twitter üzerinden bir hesapta yayınlandı. İki ABD istihbarat yetkilisi, ‘Long War’ dergisine fotoğrafın gerçekliği ve üç adamın kimlikleri hakkında bağımsız olarak açıklamada bulundu. İstihbarat yetkilileri, o dönemde fotoğrafın 2015’ten önce Tahran’da çekildiğini belirtti.
2014 yılında Zevahiri’nin yerine aday olan isimleri listeleyen bir belge ortaya çıktı. Belge, Ebu el-Hayr el-Mısri’yi, Ebu Muhammed el-Mısri’yi, Seyful Adil’i ve Ebu Basir el-Vahişi’yi içeriyordu. Ancak bu belgede meydana gelen değişken, Seyful Adil hariç bu isimlerin hiçbirinin hayatta kalmaması.
Mısırlı köktendinci hareketler ve terörizm araştırmacısı Ahmed Sultan, “Örgütün unsurlarının ve liderlerinin dillerinde, Zevahiri’nin yokluğunda liderliği Seyful Adil’in devralacağına dair bir söylenti vardı. İran’da olduğuna inanılan bir kişinin El-Kaide liderliğini üstlenmesi konusunda örgüt içinde anlaşmazlıklar çıktı ve bir başka ismin üstlenmesi eğilimi mevcuttu. Ancak Zevahiri’nin halefi olarak biat edilen tek isim Seyful Adil’di” dedi. Ahmed Sultan, “Seyful Adil, dış kolların liderlerini içeren Şura Konseyi’ni kontrol ediyor. Konsey, Seyful Adil’in damadı Ahmed Ömer Diri’yi, Somalili Eş-Şebab Hareketi emiri ve Seyful Adil ile bağlantılı Abdulkerim el-Mısri’yi ve Seyful Adil ile bağlantılı diğer isimleri içeriyor” açıklamasında bulundu.
Sultan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Seyful Adil, geçen Kasım ayında ‘Abir Sebil’ takma adıyla, damadı Mustafa Hamid’in (Ebu el-Velid el-Mısri) yönettiği ‘Maza’ internet sitesi aracılığıyla bir mesaj yayınlamıştı. Mesajda, liderin ittifaklarından bahsedilirken, El-Kaide liderliğine dair bazı işaretler ortaya koydu” dedi.
Asıl adı Muhammed Selahaddin Zeydan olan Seyful Adil, 11 Eylül saldırılarından önce El Kaide ile resmen birleşen cihatçı bir grup olan Mısır merkezli ‘el-Cihad’ hareketinin üyesiydi ve uzun bir süredir de el-Kaide liderlerinden biri. Kendisi, El-Kaide’nin genel askeri komutanı olarak görev yaptı. Aynı zamanda Merkezi Karar Alma Konseyi'nin bir üyesiydi. Seyful Adil, 1998 yılında Kenya ve Tanzanya’daki ABD büyükelçiliklerinin bombalanmasıyla bağlantılı olarak Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından aranıyor. ABD hükümeti, tutuklanmasına yol açacak bilgiler sağlanması karşılığında 10 milyon dolara kadar ödül teklif ediyor.
Fundamentalizm uzmanları, Seyful Adil’in bir zamanda El Kaide’nin kurucusu Usame bin Ladin’in baş koruması ve örgütün unsurları için önde gelen bir eğitmen olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, onu örgütteki en büyük üçüncü yetkili olarak sınıflandırıyor. Seyful Adil, doksanlı yıllarda Sudan, Pakistan ve Afganistan'da örgüte bağlı eğitim kampları kurdu.
2001 yılının başlarında ABD büyükelçiliğini bombalama davası sırasında, El-Kaide’den kaçan ve Cemal el-Fadl olarak adlandırılan bir kişi, Seyful Adil’i İran ve Hizbullah’tan patlayıcı eğitimi almış bir El Kaide lideri olarak nitelendirdi. Terörle mücadele alanında uzman olan FBI eski ajanı Ali Soufan, “Seyfül Adil, gençliğinden beri yabancı istihbarat teşkilatlarını öldüğü konusunda kandırdı ve onları kendisinin tamamen farklı bir insan olduğuna inandırdı” dedi.
Seyful Adil, 1989 yılında Afganistan’a taşındı ve El Kaide’ye katıldı. Örgütün özellikle Afrika Boynuzu’ndaki birçok bölgesel şubesinin kurulmasına dahil olmasının yanı sıra örgütün askeri yeteneklerinin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynadı. Ancak Bin Ladin’e gönderilen eski mektuplarda Seyful Adil’in emsallerinden daha az nitelikli olduğundan ve liderliği üstlenirse bunun örgüt üzerinde olumsuz bir etkisi olacağından bahsediliyordu.
El-Kaide, Ağustos ayı başlarında Zevahiri’nin öldüğünün ilan edilmesinden bu yana resmen lidersiz. Zevahiri, Bin Ladin’in öldürülmesinin ardından 2011 yılında örgüt liderliğini devraldı. Geçen Aralık ayında El-Kaide, Zevahiri’nin bir videosunu yayınladı. Terör örgütlerinin yayınlarını takip eden ‘SITE’ istihbarat sitesi, El-Kaide’nin Zevahiri’nin sesine ait olduğu iddia edilen 35 dakikalık bir video yayınladığını bildirdi. Videoda, ses kaydının kaydedildiğini zamana dair herhangi bir bilgi yer almıyor.
El Kaide’nin Seyful Adil’in liderliği resmen üstlendiğini açıklamaması hususunda Mısırlı radikalizm yanlısı hareketler ve terörizm araştırmacısı, “El Kaide’nin Seyful Adil’i atama ilanı, Zevahiri’nin bir zamanlar Kabil’de bulunduğunu doğruluyor. O, özellikle de El-Kaide Afganistan- Pakistan sınır bölgesindeki ve Afganistan içindeki ağlarını yeniden inşa etmeye çalıştığı için Taliban ile El Kaide arasındaki ilişkiyi etkiliyor. Eğer El-Kaide yeni liderini ilan ederse Taliban Hareketi, hareket uluslararası destek alana kadar El Kaide üyelerinin hareketlerini kısıtlayacaktır” açıklamasında bulundu. “El Kaide, açıkça Seyful Adil’in İran’da olduğunu beyan ederse bu örgüt için büyük sorun yaratır” diyen araştırmacı, “Seyful Adil, kendisinin lider olduğunu tasdik etmek ve Zevahiri’nin halefi olduğunu açıkça beyan etmeden şubelerle faaliyete girişmek amacıyla örgütün tüm şubeleriyle yazışmalar yaparak, liderliği üstlendiğini ilan etmeye çalıştı” dedi.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.