İsrail güçleri işgal altındaki Nablus'ta 11 Filistinliyi öldürdü, 102 kişiyi yaraladı

Fotoğraf: Issam Rimawi/AA
Fotoğraf: Issam Rimawi/AA
TT

İsrail güçleri işgal altındaki Nablus'ta 11 Filistinliyi öldürdü, 102 kişiyi yaraladı

Fotoğraf: Issam Rimawi/AA
Fotoğraf: Issam Rimawi/AA

İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde düzenlediği baskında 11 Filistinli öldürüldü, 6'sı ağır 102 kişi yaralandı.
İsrail güçleri, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus kentine birkaç noktadan baskın düzenledi.
Nablus'un tarihi Eski Şehir bölgesindeki bir evin etrafını çeviren İsrail askerleri, baskını protesto eden Filistinlilere gerçek mermiyle müdahale etti.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail askerlerinin saldırısında biri çocuk 11 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, 102 kişinin yaralandığını açıkladı.
Yaralılardan 6'sının durumunun ağır olduğu ve bölgedeki hastanelere sevk edildikleri kaydedildi.
Bakanlık, yılbaşından bugüne İsrail askerlerinin veya Yahudi yerleşimcilerin ateş açması sonucu aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı 62 Filistinlinin öldürüldüğünü aktardı.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, Nablus'taki Filistinlilerin İsrail ordusunun zırhlı araçlarına taş ve boya attığı görüldü.

2 gazeteci yaralandı
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberinde ise, İsrail güçlerinin gerçek mermiyle müdahalesinde 2 gazetecinin yaralandığı belirtildi.
Bölgede İsrail güçlerinin baskını sırasında olaylar çıktı.
İsrail Ordu Sözcülüğü'nden yapılan açıklamaya göre, ordu birlikleri sabah saatlerinde Nablus'un Eski Şehir bölgesinde saldırı hazırlığında olduğu iddia edilen aranan üç şüphelinin kaldığı evi kuşattı.
Ordu birliklerinin silahlı çatışma sonucunda üç şüpheliyi etkisiz hale getirdiği vurgulandı.
Öte yandan ordu birliklerinin bölgede silahlı kişilere ve molotof kokteyli atmaya çalışan kişilere ateş açtığı öne sürüldü.
Şüphelilerin İslami Cihad'ın silahlı kanadı Kudüs Seriyyeleri ve Nablus'taki silahlı direniş örgütü Aslanların İni grubuna mensup olduğu iddia edildi.
İslami Cihad'ın silahlı kanadı Kudüs Seriyyeleri, Nablus Komutanı Muhammed Cuneydi lakaplı Muhammed Abdulfettah Abdulgani'nin İsrail askerlerince öldürüldüğünü duyurdu.
Aslanların İni grubuna mensup olduğu belirtilen ve öldürülen Hüssam Bessam İslim'e (24) ait olduğu ifade edilen ses kayıtları sosyal medyada paylaşıldı. İslim'in, "Sıkıntıdayız ancak teslim olmayacağız. Silahlarımızı vermeyiz. Şehit olarak öleceğim. Bizden sonra silahlarınızı bırakmayın." sözlerini sarf ettiği kaydedildi.
İsrail basınında, güvenlik birimlerinin herhangi bir misilleme saldırısına karşı teyakkuza geçtiği aktarıldı.

Cenazeler toprağa verildi
İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'da öldürdüğü 10 Filistinli son yolculuğuna uğurlandı.
Filistinlilerin naaşları Nablus'taki Refidiye Hastanesi'nden Şehitler Meydanı'na konvoyla getirilerek, buradan ailelerinin bulunduğu yerlere götürüldü.
Nablus'un farklı bölgelerinde ailelerinin refakatiyle defnedilen cenazelere eşlik eden onlarca Filistinli, İsrail'in ihlallerine karşı sloganlar atarak Filistin bayrakları taşıdı.
Bu arada Batı Şeria'daki ulusal ve İslami hareketler, öldürülen Filistinliler için yas tutmak amacıyla perşembe günü kapsamlı bir grev ilan ettiklerini duyurdu.

Yahudi yerleşimciler olayı "şeker dağıtarak kutladı"
Öte yandan, bir grup Yahudi yerleşimci, ellerinde İsrail bayraklarıyla, İsrail ordusuna ait kontrol noktasının bulunduğu ve Batı Şeria’nın en yoğun kavşaklarından biri olan Nablus yakınlarındaki Zatara (Kfar Tapuah) kavşağına çıktı.
Yahudi yerleşimcilerin, "Nablus’ta Arapları öldürdüler”, “Her şey çok güzel" sözleri ile şarkılar söyleyerek dans ettiği görüntüler, AA kamerasına yansıdı.
Yerleşimci grup, Filistinlileri tahrik etmek için yoldan geçen bazı sürücülere şeker dağıttı.
Filistin Başbakanı'ndan AB'ye çağrı: İsrail'in saldırganlığını teşvik eden politikaya son verin
Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Muhammed İştiyye, Ramallah kentindeki makamında, Filistin'le ilişkilerden sorumlu Margrete Auken başkanlığındaki Avrupa Parlamentosu'ndan bir heyeti kabul etti. AB Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff da toplantıda hazır bulundu.
İştiyye, heyete, "işgalcilerin Filistinlilere karşı artan ihlalleri ve bunların sonuncusu olan Nablus'taki katliama" ilişkin bilgi verdi.
Filistin Başbakanı İştiyye, Avrupa Birliği'nden (AB), "İsrail'in saldırılarını sürdürmesine teşvik eden çifte standart politikasına son vermesini ve İsrail'in Filistin'deki uluslararası hukuka yönelik ihlallerini durdurmak için cezai önlemler almasını" istedi.
Avrupa Birliği'ni Filistin devletini tanımaya çağıran İştiyye, İsrail'i Avrupa Parlamentosu heyetinin Filistin ziyaretini, bir İspanyol milletvekilini gözaltına alıp, sınır dışı ederek ve heyetteki başka bir üyeye seyahat vizesi vermeyerek engellemeye çalışmakla suçladı.
İştiyye, bu davranışın "kabul edilemez olduğu ve İsrail'in hukukun üzerinde olmasına izin verilmemesi gerektiğini" vurguladı.
Avrupa heyetinin üyeleri de "AB ve ülkelerinin,1967 sınırlarında bir Filistin devleti kurmayı amaçlayan iki devletli çözüm ilkesine" inandığını vurguladı.
Filistin "uluslararası koruma" için BMGK'ye acil toplantı çağrısı yaptı
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, yaptığı yazılı açıklamayla İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus şehrine düzenlediği, 11 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 100'den fazla kişinin yaralandığı baskının ardından BMGK'den acil toplantı talep etti.
Maliki, açıklamada "İsrail'in sonuncusu Nablus'ta olmak üzere Filistinlilere karşı işlediği katliamlar nedeniyle kınanması ve Filistinlilere uluslararası koruma sağlanması için talepte bulunduk." ifadelerini kullandı.
Arap Birliğine ve İİT'ye acil toplantı çağrısı yaptıklarını aktaran Maliki, bu kuruluşlara üye ülkelerden İsrail'i kınama ve Filistin'in uluslararası koruma talebine destek istediklerini kaydetti.

Filistin'den baskına tepki
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında, "işgal güçlerinin, Nablus'a yönelik devam eden saldırısını" kınadı.
Ebu Rudeyne, ABD yönetiminden Filistin halkına yönelik işlenen suçları ve devam eden saldırıları durdurması için acilen harekete geçmesi ve aktif şekilde İsrail hükümetine baskı yapması çağrısında bulundu.
Filistinli yetkili, bölgedeki tehlikeli gerginliğin sorumluluğunun İsrail hükümetine ait olduğunu aktararak şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Nablus'ta işgal güçleri tarafından işlenen suç, İsrail'in Filistin halkı, toprakları ve kutsal değerlerine yönelik işlediği suçlar ile tek taraflı İsrail uygulamalarını durdurmak için uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi gerektiğine ilişkin talebimizin önemini yeniden vurgulamakta."

Dışişleri Bakanlığından kınama
Filistin Dışişleri Bakanlığı da İsrail ordusunun bölgedeki saldırılarını kınadı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail işgal güçlerinin suçlarının kınandığı" ve "bu kanlı saldırıların ve organize devlet terörünün bölgede gerilimi tırmandıracağı" vurgulandı.
Açıklamada, "İsrail işgal güçlerinin işlediği suçların, Birleşmiş Milletler ve yetkili uluslararası mahkemeler dahil olmak üzere her düzeyde takip edileceği" aktarıldı.

Hamas'tan tepki
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde yaptığı yazılı açıklamada "Gazze Şeridi'ndeki direnişçiler, düşmanın işgal altındaki Batı Şeria'da halkımıza karşı işlediği suçları takip ediyor ve sabırları tükenmek üzere." ifadelerini kullandı.

İslami Cihad Hareketi
İslami Cihad Hareketi Sözcüsü Davud Şihab da AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail, Nablus'a yönelik saldırısıyla savaşı tetikliyor. Bu durum, düşmanın siyasi hamlelere ve anlaşmalara ne kadar kayıtsız olduğunu gösteriyor." dedi.
Şihab, "Bu saldırıların devam etmesiyle ortaya çıkacak savaş, sükuneti sona erdirir." uyarısında bulunarak, Filistin direnişinin "karşılık verme hakkını kullanacağı"nı kaydetti.
İsrail askerlerinin Nablus'a düzenlediği baskında 10 Filistinli hayatını kaybederken, 102 kişi yaralandı. İsrail güçlerinin bölgedeki baskını ve Filistinlilere müdahalesiyle başlayan olaylar devam ediyor.



Dünya Gıda Programı, Sudan'da finansman yetersizliği nedeniyle yardımların azaltılacağı uyarısında bulundu

Kuzey Darfur'daki bir kasabada çocukların yanında oturan yerinden edilmiş Sudanlı bir kadın (Reuters)
Kuzey Darfur'daki bir kasabada çocukların yanında oturan yerinden edilmiş Sudanlı bir kadın (Reuters)
TT

Dünya Gıda Programı, Sudan'da finansman yetersizliği nedeniyle yardımların azaltılacağı uyarısında bulundu

Kuzey Darfur'daki bir kasabada çocukların yanında oturan yerinden edilmiş Sudanlı bir kadın (Reuters)
Kuzey Darfur'daki bir kasabada çocukların yanında oturan yerinden edilmiş Sudanlı bir kadın (Reuters)

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) bugün yaptığı açıklamada, bağışçı ülkelerin insani yardım programlarına yönelik bağış ve fonları azalttığı bir dönemde, Sudan'da gıda sıkıntısı çekenlere haftalar içinde destek sağlama kabiliyetini etkileyebilecek bir fon açığıyla karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre WFP, mayıs ve eylül ayları arasında yedi milyon insana yardım etmek için bağışçılardan talep ettiği yaklaşık 800 milyon dolardan 698 milyon doların eksik olduğunu bildirdi.

WFP, bağışçı ülkelerin insani yardım operasyonlarına yönelik fonları azaltma eğiliminin arttığı bir ortamda, mayıs ayından itibaren tahıl, bakliyat ve hazır yemek kıtlığıyla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

WFP, kıtlık riski altındaki bölgelerde gıda istihkaklarının normal istihkakların yüzde 70'ine düşürüldüğünü kaydetti.

WFP Sudan Acil Durum Koordinatörü Samantha Chattaraj, Port Sudan'dan telekonferans yoluyla gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hem yağmur mevsimine hem de Sudan'da açlık mevsimine girdiğimiz, çatışmaların şiddetlendiği ve yerinden edilmelerin arttığı çok kritik bir dönemde fon akışının sağlanması ihtiyacını vurguluyoruz” ifadesini kullandı.

Sudan'da Nisan 2023'te ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki güç mücadelesi nedeniyle patlak veren savaş milyonlarca kişiyi yerinden etti.

WFP, HDK'nin bu ay kontrolü ele geçirmesinin ardından Kuzey Darfur'daki Zemzem Kampı’ndan yerinden edilen yaklaşık 450 bin kişi de dahil olmak üzere ülke genelinde ihtiyaç sahibi insanlar için destek seferber ettiğini bildirdi.

Mart ayında Sudan genelinde yaklaşık dört milyon kişiye yardım sağlandığı, bunun çatışmaların başlamasından bu yana tek bir ayda en yüksek rakam olduğu ve bürokratik zorlukların ve güvenlik risklerinin üstesinden gelindikten sonra artık daha fazla bölgeye ulaşılabileceği ifade edildi.

WFP, önümüzdeki birkaç gün içinde daha fazla yardımın gelmesinin beklendiğini belirtti.