Yemen’de 1 milyarlık Suudi mevduatı hakkında iyimserlik hakim

Yemen Merkez Bankası Başkanı, Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı ile yeni mevduat anlaşmasının imzalanması sırasında (Twitter)
Yemen Merkez Bankası Başkanı, Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı ile yeni mevduat anlaşmasının imzalanması sırasında (Twitter)
TT

Yemen’de 1 milyarlık Suudi mevduatı hakkında iyimserlik hakim

Yemen Merkez Bankası Başkanı, Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı ile yeni mevduat anlaşmasının imzalanması sırasında (Twitter)
Yemen Merkez Bankası Başkanı, Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı ile yeni mevduat anlaşmasının imzalanması sırasında (Twitter)

Yemen kamuoyu, Suudi Arabistan'ın Aden'de bulunan Yemen Merkez Bankası'na 1 milyar ABD doları mevduatı yatırma kararını memnuniyetle karşıladı.  Suudi mevduatı, yerel para birimi kurunu iyileştirmek, temel gıda ithalatını desteklemek ve hükümetin ekonomik reformları uygulamasına katkı sağlayacak.
Mevduatın hemen Yemen Merkez Bankası hesabına geçmesi döviz kurlarını etkileyerek kayda değer bir iyileşmeye sahne oldu. Yemenli iktisatçılar, hükümetin miktarı tam olarak kullanabileceğini ve önceki mevduatların kullanımındaki eksikliklerden kaçınabileceğini umuyor.
Mevduat anlaşmasının imzalanmasının ardından Yemenli aktivistler sosyal medyada, Suudi Arabistan’ın Yemen'i desteklemedeki rolü ile İran'ın yıkıcı rollerini karşılaştırarak, Tahran'ın Husi milisler aracılığıyla bıraktığı yıkıma karşılık Suudi Arabistan tarafından sağlanan proje ve hibelere değindi.
Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığı habere göre, Suudi Arabistan önceki akşam, Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın direktiflerinin uygulanması kapsamında yeni mevduat anlaşmasının imzalanmasıyla Yemen Merkez Bankası'nın hesabına bir milyar dolar yatırıldığını duyurdu.
Suudi mevduatı, Riyad’ın Yemen'e “kalkınma ve ekonomik olarak sürekli destek” bağlamında geliyor. Bu destek aynı zamanda Riyad’ın, Yemen'de, güvenliği ve istikrarı yeniden sağlamak için görevlerini yerine getirmesine" yardımcı olmanın yanı sıra hükümete ve halka verdiği kalıcı desteğin teyidi anlamı taşıyor.
Suudi Arabistan'dan yapılan açıklamaya göre, bu mevduatın, teknik bir yapı olarak Arap Para Fonu ile Yemen Cumhuriyeti'nin ekonomik reform programının uygulanması alanındaki kapasitelerinin güçlendirilmesine katkıda bulunacağı umuluyor. Ayrıca, Yemen Merkez Bankası'nın ekonomik istikrarı artırmasını sağlamak için rezerv oluşturma çabalarını güçlendirmek amaçlanıyor.
Suudi Arabistan daha önce Yemen ekonomisinin güçlenmesine ve kapsamlı bir çöküşten korunmasına katkıda bulunmak amacıyla 2012'den bu yana toplam dört milyar dolarlık mevduatla Yemen Merkez Bankası'nı destekledi.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el Alimi, yeni mevduatın alınmasıyla ilgili ilk açıklamasında, bunun "Yemen ekonomisine, ulusal para biriminin istikrarına ve İran rejiminin desteğiyle terörist Husi milislerin yarattığı insani krizin hafifletilmesi anlamına geleceğini söyledi.
Konuyla ilgili Twitter hesabından açıklama yapan Alimi, Yemen halkına destek konusunda örnek teşkil eden Kral Selman ve Veliaht Prens’e teşekkürlerini ileterek, İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milisleri tarafından yıllardır ülkesinde ateşlediği haksız savaşın ve Suudi Arabistan liderliğinin, Yemen hükümeti ve halkının yanı sıra ulusal ve Arap kimliğini savunarak, ekonomisini destekleyerek ve acıları hafifleterek Yemen'e karşı sorumlu vizyonlarına atıfta bulundu.
Suudi Arabistan, Merkez Bankası'ndaki mevduat ve son yıllarda 20 milyar dolara yaklaşan akaryakıt sübvansiyonları veya insani ve kalkınma yönleriyle Yemen'e ilk bağışçı oldu. Yemenli iktisatçılar, bunun hükümetin ekonomide başarılı reform planları yapması ve insani krizi hafifletmesi için ek bir teşvik oluşturacağını umuyor.
Yemenli Ekonomist Abdulhamid el-Mesacidi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suudi mevduatın çok zor ve karmaşık ekonomik koşulların yanı sıra en kötü insani durum altında geldiğini söyledi. Mesacidi, mevduatı, ulusal para biriminin geri kazanılması için bir umut ışığı ve Husi milislerinin kurtarılmış bölgelerdeki petrol ihracat limanlarını bombalamasından yaklaşık 4 ay önce duran petrol satışlarından elde edilen hükümet gelirlerinin telafisi için bir umut ışığı olarak nitelendirdi.
Yemenli ekonomist, mevduatın duyurulmasından önce para biriminin yavaş da olsa bozulmaya doğru ilerlediğini ifade ederek, fiyatlar alev alev yanarken, maaşların kesilmesiyle tehdit edilen vatandaşların hükümetin maaşlarını ödeyememesinden yakındığını söyledi. Ayrıca, petrol ihracatına devam etme olasılığı çabaların sonuçlarına bağlı olduğundan, ateşkesi yenilemek ve genişletmek için uluslararası ve bölgesel çabalar sekteye uğrattığını aktardı.
Bu dönemde yeni mevduatı sunma duyurusunun "ekonomik sözleşmeyi çözmek ve hükümetin vatandaşlara karşı yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmesi için bir umut ışığı yaratmak" için geldiğini vurgulayan Mesacidi, dolar kurunun önümüzdeki günlerde iyileşme beklentisiyle 1240 riyalden 1186 riyal olduğunu kaydetti.
Mesacidi, Yemen hükümetinin bu zorluklar ışığında mevduata bir kurtarıcı olarak güvendiğini açıkladı. Yemenli ekonomist, “Miktar transfer edildiğine göre, depozito kullanılırken ve dağıtılırken eksiklikler giderilmeli ve bunlardan kaçınılmalı. Tehlikelere düşmemek, Yemen ekonomisinden en iyi şekilde faydalanmak ve maksimum faydayı sağlamak” şeklinde konuştu.
Yemenli uzman, “gerekli ekonomik reformların tamamlanması, tüm para politikası araçlarının etkinleştirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve devlet kurumlarında şeffaflığın, değerlerin ve yönetişim standartlarının artırılmasının” önemini vurguladı.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.