Ekrana bakmanın çocuklar üzerindeki etkilerini azaltacak "basit yol" açıklandı

Araştırmaya göre basit bir müdahale, ekran başında geçirilen sürenin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini yüzde 20 oranında azaltabilir

Unsplash
Unsplash
TT

Ekrana bakmanın çocuklar üzerindeki etkilerini azaltacak "basit yol" açıklandı

Unsplash
Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre, ebeveynlerin "basit" bir müdahale yöntemini benimsemeleri halinde çocuklar ekran başında geçirdikleri zamanı azaltmaya teşvik edilebilir.
Tabletler, telefonlar, bilgisayarlar ve televizyon, ekran başında geçirilen sürenin çocukların gelişimi üzerindeki etkisi konusunda ebeveynlerin endişelenmesine yol açıyor.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, iki yaşında ekran başında daha fazla süre geçirmenin, 4 yaşında iletişim yeteneğinin ve pratik becerilerin daha zayıf olmasıyla bağlantısını ortaya koyuyor.
Japonya'daki Osaka Üniversitesi'nden araştırmacılar, çocukları açık havada daha fazla oynamaya teşvik etmenin, ekran süresinin bazı olumsuz etkilerini azaltmanın "basit bir yolu" olabileceğini söylüyor.
Yakın zamanda JAMA Pediatrics akademik dergisinde yayımlanan yeni çalışmalarında, 18 aylıkla 4 yaş arasındaki 885 çocuk izlendi.
Araştırmacılar, iki yaşındaki ortalama günlük ekran süresi, iki yaş 8 aylıkken açık havada oynanan oyun miktarı ve nörogelişimsel sonuçlar olmak üzere üç ana faktör arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.
Analiz edilen sonuçlar özellikle 4 yaşındaki iletişime, günlük yaşam becerilerine ve sosyalleşme üzerine etkileri içeriyordu. Bunlar, standartlaştırılmış Vineland Uyum Davranış Ölçeği-II'ye göre ölçüldü.
The Independent'ta yer alan habere göre, çalışmanın ortak yazarı Kenji J. Tsuchiya, şöyle açıklıyor: 
"İki yaşındayken ekran başında daha fazla kalan 4 yaşındaki çocuklarda hem iletişim hem de günlük yaşam becerileri daha kötü olmasına rağmen, açık havada oyun süresinin bu iki nörogelişimsel sonuç üzerinde çok farklı etkileri oldu. Açık havada oyun oynamanın, ekran başında geçirilen sürenin iletişim üzerindeki olumsuz etkilerini gerçekten değiştirmediğini ancak günlük yaşam becerileri üzerinde bir etkisi olduğunu görmek bizi şaşırttı."
Araştırma, ekran başında geçirilen sürenin günlük yaşam becerileri üzerindeki etkilerinin yaklaşık 5'te birinin açık havada oyun oynayarak hafifletildiğini ortaya koydu.
Bu da açık havada oyun oynama süresinin artırılmasının, ekran başında geçirilen sürenin günlük yaşam becerileri üzerindeki olumsuz etkilerini neredeyse yüzde 20 oranında azaltabileceğine işaret ediyor.
Bilim insanları ayrıca iki yaş 8 aylıkken açık havada oynamaya daha fazla zaman ayıran 4 yaşındaki çocukların daha iyi sosyalleştiğini gözlemledi.
Çalışmanın bir diğer yazarı Tomoko Nishimura şunları söylüyor:
"Birlikte ele alındığında, bulgularımız küçük çocuklarda ekran süresini en uygun hale getirmenin iyi sinirsel gelişim için gerçekten önemli olduğunu gösteriyor. Ayrıca ekran başında geçirilen sürenin sosyal sonuçlarla ilişkili olmadığını ve ekran süresi nispeten yüksek olsa bile, daha fazla açık hava oyun süresinin teşvik edilmesinin çocukların sağlıklı kalmasına ve uygun şekilde gelişmesine katkı sağlayabileceğini bulduk."
Bulgular dünya genelinde Kovid kaynaklı sokağa çıkma yasaklarının, çocuklar arasında ekran başında kalma süresini nasıl artırdığının ve açık havada geçirdikleri zamanı nasıl azalttığının ortaya konmasıyla daha da önemli hale geldi.
Araştırmacılar, gelecekteki çalışmaların özellikle ilişkilerin doğasını incelemesi ve daha yüksek ekran süresinin muhtemel riskini azaltmak için müdahale önlemleri geliştirmesi çağrısında bulundu.
"Ayrıca, medya kullanımına ilişkin kılavuzların güncellenmesi ebeveynler, eğitimciler, araştırmacılar ve çocukların kendileri için son derece önemli" diye eklediler.



"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
TT

"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)

Meenakshi Raghavan, geçmişi milattan önceye dayanan Kalaripayat'ı öğretmekten vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Dünyada bu dövüş sporunu öğreten en yaşlı kadın olduğu tahmin edilen Hintli, "Muhtemelen ölene kadar Kalari yapacağım" diyor. 

Meenakshi Anne olarak da bilinen 82 yaşındaki Raghavan, Kerala'nın Vadakara bölgesinde yaşasa da başka kentlerde de gösteri yapıyor.

Eşinin 1950'de kurduğu dövüş okulunda sabah 5'ten öğlene kadar Kalaripayat dersleri vermeyi sürdürüyor:

Günde 50 civarında öğrenciyi eğitiyorum. 4 çocuğum da ben ve eşim tarafından yetiştirildi. 6 yaşından itibaren öğrenmeye başladılar.

Meenakshi Raghavan, 7 yaşındayken çok iyi dans ettiğini ve babasıyla konuşan VP Raghavan'ın onu Kalaripayat'a başlattığını söylüyor:

Tıpkı dans gibi, bu sanat formu da esnek olmanızı gerektiriyor.

Sonrasında okul kurup evlenen ikili, yüzlerce öğrenciyi para almadan yetiştirmiş.

2007'de eşini kaybettikten sonra resmen okulun başına geçen Raghavan, bir gün işleri 62 yaşına gelen en büyük oğlu Sanjeev'e bırakacağını söylüyor. 

dcfgthy
Eski öğrencileri, onu büyük bir ilham kaynağı olarak görüyor (Meenakshi Raghavan)

Kökleri en az 3 bin yıl önceye dayanan bu teknik, Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde bulundu. Ülkenin en eski dövüş sanatı olarak kabul ediliyor. 

Dövüş ve savaş teknikleri öğretmekle kalmıyor, öz disiplini sağlamada ve fiziksel kuvvet kazanmada da etkili. 

Sabır gerektiren Kalaripayat, 4 aşamalı bir yöntemle öğretiliyor.

Meypattu adı verilen ilk safhada yağlı masajın ardından egzersiz yapılıyor. 

İki yılın ardından kolthari'ye (sopa dövüşü), angathari'ye (silahlı dövüş) ve verumkai'ye (silahsız dövüş) geçiliyor. Kalaripayat'ta uzmanlaşmak için ortalama 5 yıl gerekiyor. 

Kung fu'nun nefes alma ve vücuttaki enerji akışını sağlama yöntemlerini 6. yüzyılda Kalaripayat'tan aldığı tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, BBC, Guardian