Kuveyt bağımsızlığının 62. yıl dönümünü kutluyor

Kuveyt’in başkentinden bir kare (KUNA)
Kuveyt’in başkentinden bir kare (KUNA)
TT

Kuveyt bağımsızlığının 62. yıl dönümünü kutluyor

Kuveyt’in başkentinden bir kare (KUNA)
Kuveyt’in başkentinden bir kare (KUNA)

Kuveyt Bağımsızlık Günü'nün (Ulusal Gün) 62. ve kurtuluşun 32. yıl dönümünü kutluyor. Kuveyt’in Bağımsızlık Günü, ülkenin 60 yıl boyunca elde ettiği başarıları ve Körfez, Arap ve uluslararası haritada temsil ettiği ekonomik ve siyasi konumunu yeniden teyit ettiği bir fırsat olarak görülüyor.
İngiltere’nin sömürgesi altında bulunan Kuveyt, 19 Haziran 1961'de bağımsızlığını kazandı. Kuveyt'in 11. hükümdarı merhum Emir Şeyh Abdullah es-Salim es-Sabah'ın ülkesinin hükümeti adına Basra Körfezi'ndeki İngiliz Yüksek Komiseri Sir George Middleton ile Bağımsızlık Bildirgesi'ni imzaladığı tarih, gerçek bağımsızlığın tarihidir. Kuveyt'in yedinci hükümdarı Şeyh Mübarek es-Sabah, 23 Ocak 1899'da İngiltere ile imzaladığı anlaşmayı, onu yabancı hırslardan korumak için iptal etti.
18 Mayıs 1964'te o günün değiştirilerek merhum Emir Abdullah es-Salim es-Sabah'ın tahta çıkışının yıl dönümüne denk gelen 25 Şubat ile birleştirilmesi kararlaştırıldı. Emir’in Kuveyt'in bağımsızlığı ve demokrasisinin sağlamlaştırılmasındaki rolünün onuruna o zamandan beri Kuveyt, her yıl 25 Şubat'ta bağımsızlık gününü kutluyor. Kuveyt, ilk Ulusal Günü kutlamalarına 19 Haziran 1962'de, bu vesileyle Darvezetu el-Buraysi yakınında bulunan eski havaalanında büyük bir askeri geçit töreni düzenlendiğinde başladı.

Suudi Arabistan -Kuveyt ilişkileri
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın haberine göre, 130 yılı aşkın bir geçmişe sahip Suudi Arabistan-Kuveyt ilişkileri son yıllarda büyük bir sıçrama kaydetti. Bu ilişkiler, Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) kurulmasıyla sonuçlanan tüm alanlarda birlikte hareket etmeyi içeriyordu.
Tarihsel olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliği 1891 yılına dayanıyor. İmam Abdurrahman el-Faysal Al Suud ve oğlu Kral Abdulaziz Al Suud, 1902'de Kral Abdulaziz Riyad'ın restorasyonundan önce Kuveyt'e misafir olarak geldiklerinde kavramsal olarak ilişki, komşuluk boyutunu aşarak kardeşlik bağlarına kadar uzanıyor. 2 Ağustos 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgali sırasında Kral Fahd bin Abdulaziz ve Kuveyt Emiri Şeyh Cabir el-Ahmed, Kuveyt'in kurtuluşu için uluslararası destek kazanma noktasında diplomatik çabalara öncülük ettiler. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Kuveyt ile işbirliğine büyük önem verdi. Bakanlar Kurulu, Suudi-Kuveyt Koordinasyon Konseyi'nin kuruluş tutanaklarını onayladı. Ardından, iki ülke arasındaki yoğun ikili çalışmaları desteklemek ve ortak ekip çalışmasını geliştirmek amacıyla Kuveyt'te gerçekleştirilen bir toplantıda onaylandıktan 24 saat sonra anlaşmalar imzalandı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman iki ülke arasındaki yakın tarihi ilişkilerin derinliğini pekiştirmek amacıyla 3 Eylül 2018'de Kuveyt’e yaptığı ziyaretle bu ilişkileri tazeledi.

Ekonomik refah
Kuveyt'teki kalkınma planı, Kuveyt'i yatırım çeken, özel sektörün ekonomik faaliyete yön verdiği, rekabet ruhunu körüklediği ve üretim verimliliği artırdığı bir finans ve ticaret merkezi haline getirmeyi hedefleyen 2035 yılına kadar uzanan 25 yıllık kapsamlı stratejik vizyonun bir parçası sayılıyor. Kuveyt, ‘2035 Vizyonu’ ile ülkeyi yerel ve yabancı yatırımları çeken küresel bir finans ve ticaret merkezine dönüştürmek için çabalıyor. Projelerinin başında, Kuveyt'in kuzeydoğusundaki Sabiya bölgesinde, deniz kıyısında yer alan ve 250 kilometrekarelik bir alana sahip olduğu tahmin edilen ‘İpek Şehir’ projesi yer alıyor. İnşaatının yaklaşık 25 yıl sürmesi ve tahmini maliyeti 86 milyar dolar olması ve bu da tamamlandığında Kuveyt'i küresel ekonomi, yatırım ve turizm haritasına yerleştirilmesi bekleniyor.
Yaklaşık 700 bin kişinin barınacağı İpek Şehir projesi, 250 kattan oluşan bin 1 metre yüksekliğinde bir kulenin inşasını içeriyor. İklime uygun en son mimari teknolojilerle donatılmış olup, ofis, tesis, otel, restoran ve eğlence mekanlarını içeren yedi kompleksi kapsıyor. Dünyanın en yüksek kulelerinden biri olması ve şehir projesine yapılan yatırımların değerinin yaklaşık 100 milyar dolar olması bekleniyor.
Kuveyt ister yeni projeler ister bakım olsun, altyapıya yaklaşık 490 milyon dinar harcadı. Bu, 2021-2022 mali yılında, 702 milyon dinar olarak tahmin edilen altyapı bakım ve inşaat harcamaları için ayrılan toplam tutarın yüzde 69'una karşılık geliyor.
Dünyanın en önemli petrol üreticileri ve ihracatçılarından biri olan Kuveyt, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) kurucu üyesidir ve dünyanın en büyük beşinci petrol rezervine sahiptir. Toprakları, dünya petrol rezervlerinin yüzde 10'unu içeriyor ve petrol ve petrol ürünleri, ihracat gelirlerinin yaklaşık yüzde 95'ini ve devlet gelirlerinin yüzde 80'ini oluşturuyor. Kuveyt Arap Birliğ'nin en gelişmiş ülkelerinden biridir ve kişi başına düşen gelir bakımından en zengin dördüncü ülkedir.



Suudi Arabistan İsrail'in "Philadelphia Ekseni"ne ilişkin açıklamalarını kınadı

Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in "Philadelphia Ekseni"ne ilişkin açıklamalarını kınadı

Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)

Suudi Arabistan dün (Salı), İsrail'in Philadelphia Ekseni'ne ilişkin açıklamalarını ve uluslararası kanun ve normların devam eden ihlallerini meşrulaştırmaya yönelik saçma girişimlerini şiddetle kınayarak, bu iddialar karşısında Mısır'ın yanında yer aldığını ve dayanışma içinde olduğunu teyit etti.

Şarku’l Avsat’ın Dışişleri Bakanlığı açıklamasından aktardığına göre Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Amerika'nın kalıcı bir ateşkese varmak için yürüttüğü arabuluculuk çabalarını baltalayan ve bölgede tanık olunan tehlikeli gerilimi daha da arttıran bu provokatif açıklamaların sonuçları konusunda uyarıda bulundu.

Suudi Arabistan, Filistin halkının çektiği acılara son verilmesinin önemini ve Filistin halkının doğuştan gelen kendi kaderini tayin hakkını kullanabilmesi, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurabilmesi için ortak uluslararası çabalara duyulan ihtiyacı yineledi.