Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin. Yıkılan her konutun daha iyisini, güzelini, güvenlisini, yenisini yapıp vereceğiz." dedi.

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin

AA
AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden birinin Adıyaman olduğunu belirterek, "Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum." dedi.
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Altınşehir Konteyner Kenti'nde incelemelerde bulundu, depremzedeleri konteynerlerinde ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Afet Koordinasyon Merkezi'ne geçti, yetkililerden kentteki son durum ve çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bugün depremin 22. gününde olunduğunu, ülkenin 6 Şubat sabahı yaşadığı felaketten bu yana 10 bin artçı deprem yaşandığını söyledi. Adıyaman'a ve tüm bölgeye geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, depremde hayatını kaybedenler için Fatiha Suresi okudu.
Depremden birkaç gün sonra 10 Şubat Cuma günü Adıyaman'a gelerek, çadır kentteki depremzede vatandaşlarla felaketin acısını paylaşmaya çalıştıklarını anımsatan Erdoğan, o günden bugüne Adıyaman'ın çok değiştiğini ifade etti.
Dünyada eşi benzeri görülmedik şekilde üst üste yaşanan güçlü depremlerin ve artçıların yol açtığı yıkımların en çok etkilediği şehirlerden birisinin de Adıyaman olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum. Her şeyin farkındayız ve gereğini yaptığımızdan, yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. İlk günlerdeki sıkıntıların aşılmasıyla Adıyamanlı kardeşlerimizi yıkıntıların altında kurtarma ve yardım faaliyetlerini hızlandırdık." diye konuştu.

"62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız diğer şehirlere tahliye edildi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların şehirde görevlendirdiği kamu personeli ve gönüllüler ile arama kurtarma ve yardım çalışmalarını düzene soktuklarını belirtti.
Deprem bölgesinin tamamında 44 bin 374 vatandaşın vefat ettiğini, 115 bini aşkın vatandaşın yaralı olarak yıkıntıların altından kurtarıldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adıyaman'da, çoğunluğu şehir merkezinde olmak üzere, milletvekilimiz Yakup Taş'ın da aralarında bulunduğu 6 bin 13 vatandaşımız hayatını kaybetti, 17 bin 499 vatandaşımız yaralandı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine tekrar Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavisi süren yaralılarımıza Rabb'imden acil şifalar diliyorum.
Depremin ardından 62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız yarısı İstanbul'a olmak üzere hava ve kara yoluyla diğer şehirlerimize tahliye edildi. Kendi imkanlarıyla başka yerlere gidenlere de her türlü kolaylığı gösterdik. Şehrimizde arama kurtarma ve yardım çalışmalarında, jandarması, polisi, askeri, sağlıkçısı, gönüllüsü, DSİ ve orman ekipleriyle 23 binin üzerinde personelimiz görev yaptı. Yürütülen çalışmalar için şehrimizde 1500'ün üzerinde iş makinesi görevlendirildi. Depremin ilk anından bugüne kadar kamu personeli, sivil toplum kuruluşu mensubu, gönüllüsü ve yabancı arama kurtarma ekipleriyle insanımızın yanında yer alarak canla başla çalışan herkese şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."

"70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönderdikleri ayni ve nakdi yardımın ötesinde gönüllerini açan, dualarıyla destek olan kara gün dostları devlet başkanlarından fertlerine kadar herkese teşekkür etti.
Yaşadıkları zor günlerde samimiyetle yanlarında olan hiç kimseyi unutmayacaklarını, onları kalplerinin ve hafızalarının en mutena yerinde muhafaza edeceklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Deprem bölgesinin tamamında 185 bin 345 binadaki 553 bin 415 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu görüldü. Adıyaman'da ise 24 bin 497 binadaki 64 bin 349 bağımsız bölümüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle enkaz kaldırma işleri hızlandı. Aynı şekilde zarar tespit işlemleri de tamamlanmak üzeredir. İlk günlerden itibaren kurulmaya başlanan çadır kentlerdeki yaklaşık 4 bin 600 çadırda, 14 bine yakın vatandaşımız hayatını sürdürüyor. Ayrıca 44 binden fazla vatandaşımıza da kendi evlerine yakın yerlerde kalabilmeleri için çadır dağıttık. Yurtlarımızda ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarımızda yaklaşık 4 bin kişi barınıyor. Konteyner ve prefabrik yapılardan oluşan geçici barınma merkezlerinin kurulumuna da başladık. Adıyaman'da 16 bine yakın konteyner kurmayı planlıyoruz. İlk konteyner yerleşimlerinin faaliyete geçmeye başladığını görüyoruz. İnşallah kısa sürede isteyen vatandaşlarımızı nispeten daha iyi şartlara sahip konteyner ve prefabrik alanlara kavuşturacağız. Konteyner veya kira yardımı talep eden 70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz."

"Ödeme yapılan kişi sayısı 1 milyona yaklaştı"
Kira yardımlarının alt tutarını 2 bin liradan 3 bin liraya çıkardıklarını, ayrıca hiçbir ayrım yapmaksızın herkese 15 bin lira taşınma yardımında bulunduklarını söyleyen Erdoğan, depremde vefat eden vatandaşların yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira verdiklerini hatırlattı.
Felaketten etkilenen vatandaşlara 10'ar bin lira ödeme yaptıklarını, ülke genelinde ödeme yapılan kişi sayısının 1 milyona yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Adıyaman'ın çeşitli bölgelerinde açılan sosyal marketler, depremzedelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaları için hizmet sunuyor. Yakacak odun ve kömür yardımları sürüyor. Ahırları yıkılan, hayvanları telef olan çiftçilerimizi de unutmuyoruz. Yem desteğinden telef olan hayvanların yerine yenilerinin teminine kadar her konuda çiftçilerimizin yanındayız."



Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.