İngiltere ve AB, Kuzey İrlanda Protokolü kapsamında yeni bir anlaşmaya vardı

Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği (AB), Kuzey İrlanda Protokolü kapsamındaki ticaret sorunlarına çözüm bulmak amacıyla "Windsor Çerçeve Anlaşması" üzerinde anlaşmaya vardı.

AA
AA
TT

İngiltere ve AB, Kuzey İrlanda Protokolü kapsamında yeni bir anlaşmaya vardı

AA
AA

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brexit sonrası taraflar arasında sorun haline gelen Kuzey İrlanda Protokolü'nü görüşmek üzere Windsor'da bir araya geldi.
Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Sunak, Kuzey İrlanda Protokolü kapsamındaki anlaşmazlıkların çözümünde büyük bir atılıma imza attıklarını belirterek, "Bugünkü Windsor Çerçeve Anlaşması, Birleşik Krallık'ta ticaretin sorunsuz şekilde yapılmasını, Kuzey İrlanda'nın yerini ve Kuzey İrlanda halkının egemenliğini koruyor." dedi.
Sunak, sağlanan ilerlemeyle Kuzey İrlanda ile ticaret ve gümrük süreçlerine ilişkin belirsizliklerin giderilmesi için yollar bulduklarını ve üç büyük adım attıklarını ifade etti.
Bu adımlardan ilkinin Birleşik Krallık içinde ticaretin sorunsuz akışı olduğunu aktaran Sunak, Kuzey İrlanda'ya gidecek ürünlerin 'yeşil şerit', AB'ye gitme ihtimali bulunan ürünlerin ise 'kırmızı şerit' olarak ayrılacağını anlattı.
Sunak, 'yeşil şerit' ürünlerinde gümrük bürokrasisinin kaldırılacağını ve Kuzey İrlanda Protokolü'nde yer alan, ürünlerin kontrolünün İrlanda Denizi'nde yapılmasına ilişkin kararın artık uygulanmayacağını belirtti.
İkinci adımın ise Birleşik Krallık'taki ürünlerin Kuzey İrlanda'da da olacağını ilişkin olduğunu söyleyen Sunak, "Birleşik Krallık marketlerindeki tüm ürünler Kuzey İrlanda'da da olacak. Ayrıca, bugünkü anlaşma ilaçlar konusunda da bir dönüm noktası çünkü Birleşik Krallık otoritelerinin onayladığı ilaçlar Kuzey İrlanda'da da erişilebilir olacak." bilgisini paylaştı.
Sunak, üçüncü önemli adımın ise Kuzey İrlanda halkının egemenliğini korumaya yönelik olduğunu ifade ederek, Kuzey İrlanda Meclisi'nin bu yasalar ve yasaların uygulanması üzerinde söz sahibi olacağını, Belfast Anlaşması'nın korunacağını söyledi.
Windsor Çerçeve Anlaşması'nı bir "dönüm noktası" olarak tanımlayan Sunak, anlaşmanın uygulamada karşılaşılan problemlerin çözümüne katkı sunacağını aktardı.

"Anlaşma, yeni bir sayfa açıyor"
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ise Windsor Çerçeve Anlaşması'nın yeni bir sayfa olduğunu dile getirerek, "Bu anlaşma, uzun soluklu çözümler sunuyor ve bu çözümlerin Kuzey İrlanda halkının endişelerine cevap vereceğine inanıyoruz." dedi.
Von der leyen, Windsor Çerçeve Anlaşması'nın AB-İngiltere ilişkilerinde de daha güçlü bir dönemi başlattığını ifade etti.

Kuzey İrlanda Protokolü hakkında
Brexit anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık'ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre, Brexit'e rağmen Kuzey İrlanda, AB'nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık'ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.
Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere'yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması (Hayırlı Cuma Anlaşması) gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapılması kararlaştırılsa da uygulanmasında sorunlar yaşanıyordu.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.