El-Ula’daki ‘Deira Okulu’ el sanatlarına hayat veriyor

Kurs katılımcılarının çoğu kendi markalarını oluşturmak istiyor. (Şarku’l Avsat)
Kurs katılımcılarının çoğu kendi markalarını oluşturmak istiyor. (Şarku’l Avsat)
TT

El-Ula’daki ‘Deira Okulu’ el sanatlarına hayat veriyor

Kurs katılımcılarının çoğu kendi markalarını oluşturmak istiyor. (Şarku’l Avsat)
Kurs katılımcılarının çoğu kendi markalarını oluşturmak istiyor. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan'ın El-Ula Valiliği'nin Eski Şehir’indeki kadim bir okul, tamamen geleneksel sanatlar enstitüsüne dönüştürüldü. ‘Deira Okulu’ olarak isimlendirilen okul, İngiltere merkezli ‘Prens Vakfı’ ve El-Ula Kraliyet Komisyonu iş birliği içinde, el sanatlarını gelişimini ve şehir halkının bu alandaki yöntemlerini korumayı amaçlıyor.


El-Ula’da dokumada geleneksel yöntemler yaşatılmaya devam ediliyor. (Şarku’l Avsat)

El-Ula görkemli dağları, zengin tarihi ve stratejik konumu ile öne çıkıyor. Bölge binlerce yıldır birbirini izleyen uygarlıkların ziyaret ettiği, bereketli pazarları ve bu şehrin en önemli kaynaklarından biri olan el sanatlarında halkın ustalığıyla tanınıyor. ‘Deira Okulu’, söz konusu el sanatlarını canlandırmak amacıyla kuruldu.
Valilikteki Eski Şehir, El-Ula halkının modern kentleşmeden önceki son merkezi konumunda. Buradaki pazar, 12’inci yüzyıldan 20’inci yüzyılın sonuna kadar gelişmeye devam etti. Pazar, bölgedeki el sanatları becerilerinin de bir kanıtıydı. Bu sanatlar, bölge sakinlerinin evlerinde yaygın olarak kullanılıyor. Gelenekler, aileler içinde yüzyıllardır yaşatılıyor.


Kullanılan renkler El-Ula'da çıkartılan doğal malzemelerden elde ediliyor. (Şarku’l Avsat)

El-Ula'da gelişimi ve buradaki antik eserler, turizm, kültür, eğitim ve sanat sektörlerini geliştirme planını yürüten El-Ula Kraliyet Komisyonu, şehir halkını rehabilite etmeye ve el sanatları becerilerini geliştirmeye çalışıyor. El sanatları, önemli bir gelir kaynağı olmasının yanı sıra valilikteki mirasın ve kültürün korunmasındaki yeri nedeniyle turistler tarafından da ilgiyle karşılanıyor.
‘Deira Okulu’, yaratıcı ve çağdaş ifade araçlarıyla El-Ula'nın çevresini yansıtan ürünler tasarlayıp üreterek şehirde bir kültürel eğitim kurumu ve bölgenin mirasıyla gurur duyan ve ilham veren yaratıcı bir merkez olmayı hedefliyor.


El- Ula'da üretilen ürünlerde bölgenin doğasından ilham alınıyor. (Şarku’l Avsat)

Okul, El-Ula'nın doğal güzelliği ve kültürel mirasın değeri konusunda farkındalık aşılamaya ve yerel kimliği koruyarak toplumun yaşam kalitesini zenginleştirmeye odaklanıyor. Bu amaçla yıl boyunca her yaş için birçok uzun ve kısa süreli kurslar sunuyor. Ayrıca toplumdaki teknik ve tasarım becerilerinin seviyesini yükseltmeyi hedefliyor.
‘Deira Okulu’ bunun yanı sıra el sanatlarında profesyonel olarak uzmanlaşmış lisansüstü markalar geliştirmenin, üretilen ürünlerini dünya çapında daha fazla pazara hitap edecek şekilde genişletmenin, hedef kitleleri belirlemenin ve onlara ulaşmalarını sağlamanın başlangıç noktası konumunda.
El-Ula Kraliyet Komisyonu, valiliği geliştirmek, sürdürülebilir dönüşümü sağlamak ve önemli arkeolojik ve kültürel destinasyonlardan biri olarak konumunu güçlendirmek için çalışıyor. Ayrıca dünyanın her yerinden ziyaretçilerin bölgeye gelmesi için uzun vadeli bir plan uygulamayı hedefliyor.



Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
TT

Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)

Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.

Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.

gfxsdfg
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. (SPA)

Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.

Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.

Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.

xscd
Hacı adaylarının çoğu, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak Mina'da gecelerler. (SPA)

Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.

yhjmukö
Mina, dünyanın en büyük çadır kenti olarak kabul ediliyor. (SPA)

Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.

Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.

xcvdfbgrn
Hayf Mescidi, Mina'nın ünlü tarihi simgeleri arasında yer alıyor. (SPA)

Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.

sdfvertbgy
Hacı adayları her yıl birkaç günlüğüne Mina'da bir araya geliyor. (SPA)