İran’ın Husilere üç ay içerisinde gönderdiği yedinci silah sevkiyatı önlendi

İngiliz askerleri silah sevkiyatına Umman Körfezi'nde müdahale etti. (İngiliz Donanması)
İngiliz askerleri silah sevkiyatına Umman Körfezi'nde müdahale etti. (İngiliz Donanması)
TT

İran’ın Husilere üç ay içerisinde gönderdiği yedinci silah sevkiyatı önlendi

İngiliz askerleri silah sevkiyatına Umman Körfezi'nde müdahale etti. (İngiliz Donanması)
İngiliz askerleri silah sevkiyatına Umman Körfezi'nde müdahale etti. (İngiliz Donanması)

İngiltere ve ABD donanmaları dün, İran'ın Husilere üç ay içerisinde gönderdiği yedinci silah sevkiyatının Umman Körfezi'nde durdurulduğunu bildirdi. Bir teknede ele geçirilen sevkiyatta güdümlü tanksavar füzeleri ve orta menzilli balistik füzeler bulunduğu kaydedildi.
İngiltere Savunma Bakanlığı, 23 Şubat’ta Umman Körfezi'ndeki uluslararası sularda seyreden bir kaçakçılık teknesi aracılığıyla yapılmaya çalışılan yeni sevkiyatın durdurulduğunu ve içindekilere el konduğunu duyurdu. ABD istihbaratına ait gözetleme ve keşif özellikli insansız hava aracının gece yarısı İran'dan yüksek hızla güneye doğru seyreden tekneyi tespit ettiği, ardından İngiliz helikopterinin tekneyi takibe aldığı bildirildi.
Bakanlık, teknenin Kraliyet Donanması'nın yaptığı çağrının ardından İran karasularına açılmaya çalıştığını ancak Kraliyet Deniz Piyadeleri tarafından durdurulup içerisindekilere el konulduğunu aktardı.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace şu açıklamada bulundu:
“HMS Lancaster firkateyninin silahlara el koyması, Kraliyet Donanması'nın Körfez bölgesindeki rolünü ortaya koyuyor. Uluslararası hukuku destekleme, dünya çapında barışı ve güvenliği tehdit eden faaliyetleri ele alma taahhüdümüzün altını çiziyor.”
İngiltere Savunma Bakanlığı, olaydan Birleşmiş Milletler'i haberdar ettiğini bildirdi.
ABD Donanması, Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ve Bahreyn merkezli 5. Filo tarafından yayınlanan bir bildiride, İngiliz Kraliyet Donanması tarafından 23 Şubat'ta gerçekleştirilen operasyona hava istihbarat desteği, gözetleme ve keşif sağlandığını kaydedildi.
Açıklamada, ABD ve İngiliz donanmalarının koordineli çabalarının, Kraliyet Donanması’na ait HMS Lancaster (F229) firkateyninin İran'dan yola çıkan bir tekneden tanksavar güdümlü füzeleri ve füze bileşenlerini ele geçirmesiyle sonuçlandığı belirtildi.
İngiliz kuvvetleri, Rus yapımı Kornet tanksavar güdümlü füzelerinin İran yapımı kopyası olan Dehlavieh tanksavar güdümlü füzelerinin ve orta menzilli balistik füze unsurlarının ele geçirildiğini açıkladı.
ABD Donanması Merkez Komutanlığı ve 5. Filo Komutanı Koramiral Brad Cooper, “Bölgesel deniz güvenliği ve istikrarını tehdit eden her türlü istikrarsızlaştırıcı faaliyetin takibi için ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
ABD'nin açıklamasına göre sevkiyat, Yemen'in yasa dışı yollardan silah kaçırmak için kullandığı rota üzerinde durduruldu. Yemen'deki Husilere doğrudan veya dolaylı silah tedariki, satışı veya transferi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2216 sayılı kararını ve uluslararası hukuku ihlal ediyor.
ABD ve İngiliz donanmalarının yasa dışı sevkiyat akışını durdurmak için düzenli olarak ortak deniz güvenlik operasyonları yürüttüğüne dikkat çeken ABD, ortak çabalar neticesinde Kraliyet Donanması'nın karadan havaya füzeleri ve seyir füzesi unsurlarını ele geçirdiğini bildirdi.
ABD Donanması, geçtiğimiz üç ay içerisinde bu yönde yedi farklı operasyon düzenlendiğini, 5 binden fazla silah, 1,6 milyon mermi, 7 bin füze fitili, roket güdümlü el bombalarını fırlatmak için kullanılan 2 bin 100 kilogram yakıt ve 30 tanksavar silahının ele geçirildiğini duyurdu. Güdümlü füzeler, orta menzilli balistik füze bileşenleri, ayrıca yasa dışı uyuşturucuların 80 milyon dolar değerinde olduğu tahmininde bulunuldu.
Fransız donanması özel kuvvetleri de şubat ayı başlarında Amerikalı ve İngiliz mevkidaşları ile birlikte İran silahlarının Yemen'deki Husi milislere sevkiyatı ile mücadele hattına girmişti. Söz konusu dönemde İran'dan Husi milislerine doğru yola çıktığı tahmin edilen silah ve mühimmat yüklü bir tekneye el konduğu duyurulmuştu.
The Wall Street Journal’ın aktardığına göre süreci yakından takip eden kaynaklar, operasyonu Tahran'ı kontrol altına alma yönündeki çabalar kapsamında nitelendirdi.
Fransız ordusu yetkililerinden alıntı yapan The Wall Street Journal, 15 Ocak'ta bir Fransız savaş gemisinin Yemen kıyılarında şüpheli bir kaçakçılık gemisini durdurduğunu aktardı. Özel eğitimli Fransız ekibinin teknede en az üç bin saldırı tüfeği, 500 bin mermi ve 20 tanksavar güdümlü füze ele geçirdiği belirtildi.
Gazete, ABD ordusuyla koordineli olarak gerçekleştirilen operasyonun Fransa'nın Ortadoğu'daki silah kaçakçılığıyla mücadelede proaktif rolünün bir sonucu olduğuna dikkat çekti. 
ABD Donanması, İngiltere ve Yemen Sahil Kuvvetleri ile birlikte geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği birçok operasyona ek olarak Aralık 2022’de Umman Körfezi'nde Yemen'e doğru yol alan İran’ın iki silah sevkiyatını durdurmuştu.
ABD Donanması 5. Filosu tarafından yapılan açıklamada sevkiyatlardan birinde 50 ton mühimmat ve füze yakıtı, diğer sevkiyatta roket yakıtı ve patlayıcı yapımında yaygın olarak kullanılan 70 ton amonyum perklorat, ayrıca yine patlayıcı yapımında kullanılan 100 ton üre bulunduğu bildirildi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.