Yunusların Kim Kardashian'la ortak bir özelliği keşfedildi

"Dişli balinalar için evrimsel bir başarı öyküsü"

Yunuslar, orkalar ve ispermeçet balinaları; balinalar (Cetacea) takımının dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içinde yer alıyor (Wikimedia Commons)
Yunuslar, orkalar ve ispermeçet balinaları; balinalar (Cetacea) takımının dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içinde yer alıyor (Wikimedia Commons)
TT

Yunusların Kim Kardashian'la ortak bir özelliği keşfedildi

Yunuslar, orkalar ve ispermeçet balinaları; balinalar (Cetacea) takımının dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içinde yer alıyor (Wikimedia Commons)
Yunuslar, orkalar ve ispermeçet balinaları; balinalar (Cetacea) takımının dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içinde yer alıyor (Wikimedia Commons)

Yunuslar, orkalar ve ispermeçet balinalarının okyanusun derinliklerinde avlanmak için başvurduğu ilginç bir taktik tespit edildi.
Yeni araştırmaya göre bu deniz canlıları, tıpkı Kim Kardashian, Paris Hilton ve Britney Spears gibi düşük perdeden, iç gıcıklayıcı sesler çıkarıyor.
Bu ünlü isimlerde vücut bulan pes sesle konuşma modası, özellikle gençler arasında son dönemde çok popüler.
Söz konusu konuşma biçimi en çok da Kardashian'la anılıyor.
Hakemli bilimsel dergi Science'ta yayımlanan yeni araştırma ise başkalarını etkilemek için bu yönteme başvuran tek canlıların ünlü insanlar olmadığını gösteriyor.
Yunusların, ispermeçet balinalarının ve katil balina diye de bilinen orkaların solunum yollarını inceleyen araştırmacılar, burada dudağa benzeyen ikili et dokularını keşfetti.
Bugüne dek fark edilmeyen bu yapılar, İngilizcede "vocal fry" diye adlandırılan iç gıcıklayıcı sesin çıkarılmasını sağlıyor.
Güney İsveç Üniversitesi'nden bilim insanları, bu deniz canlıların çıkardığı sesleri analiz ederken, ünlülerin yaptığına çok benzer bir ses modülasyonu tespit etti.
Öte yandan örneğin ispermeçet balinaları yaklaşık 3 bin metre derinliğe dalabiliyor. Bu derinlikle suyun basıncı öyle fazla ki araştırma ekibi bu sesin nasıl çıkabildiğini ilk başta anlamadı.
Ancak 20 yıl boyunca sürdürülen balina gözlemleri bu bilmeceyi çözecek bilgiyi nihayet edinmelerini sağladı. 
Buna göre ispermeçet balinalarının da aralarında yer aldığı dişli balinalar, ciğerlerindeki az miktardaki havayı burunlarındaki "nazofaringeal kese" adı verilen bir yapıya yönlendiriyor.
Keseden çıkan hava akciğerleri ve ses tellerini "pas geçiyor."

Araştırma ekibinden Coen Elemans, "Bu hayvanlar burunlarında yeni bir ses üretim organı geliştirmiş. Gırtlak kullanmıyorlar" ifadelerini kullandı.
Elemans'a göre bu hayvanlar, iç gıcıklayıcı sesi çıkarmak için havayı kese içindeki "sonik dudaklar" adı verilen ve birbirine vurarak yüksek bir ses üreden zarların içinden geçiriyor.
Danimarka Ünivrsitesi'nden Peter Teglberg, "Bunu bir balon gibi düşünebilirsiniz" dedi:
"Bir balonu şişirir ve ardından ucunu sıkarak havayı salarsanız gıcırdayan bir ses çıkar."
Teglberg ve Elemans, yunusların ve diğer dişli balinaların daima gülümser gibi bir yüz ifadesine sahip olmasında da bu yeni keşfedilen yapıların büyük rol oynadığına inanıyor.
Elemans, "Balinalar, sıfır yüz ifadesine sahip. Bunun karşılığında çıkardıkları sesleri ayrıntılarıyla kontrol edebiliyorlar" diye konuştu:
"Gıcırtılı ses insanlarda bazen sinir bozucu olarak niteleniyor. Ancak şüphesiz ki dişli balinalar için evrimsel bir başarı öyküsü."
Independent Türkçe, Science Alert, Business Insider



Çin ve Tayvan arasında Vatikan gerginliği

Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)
Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)
TT

Çin ve Tayvan arasında Vatikan gerginliği

Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)
Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)

Dünyanın bataryayla çalışan en büyük gemisi suya indirildi.

Avustralyalı gemi firması Incat’ın tasarladığı Hull 096, Güney Amerikalı feribot işletmecisi Buquebus’un Arjantin-Uruguay hattında çalışacak.

Bugün denize indirilen gemi, 2 bin 100 yolcu ve 255 araç taşıma kapasitesine sahip, tamamen batarya ve elektrik gücüyle çalışıyor.

Incat’ın yönetim kurulu başkanı Robert Clifford, şunları söylüyor:

Tazmanya'da 40 yılı aşkın bir süredir dünyada lider konumdaki gemileri inşa ediyoruz. Hull 096 bugüne kadar üzerinde çalıştığımız en iddialı, en sofistike ve en önemli proje.

Şirketin paylaştığı bilgilere göre 130 metre uzunluğundaki Hull 096, sadece dünyanın en büyük elektrikli gemisi değil, aynı zamanda "türünün şimdiye kadar yapılmış en büyük elektrikli aracı" olma özelliğine sahip.

Firmanın CEO’su Stephen Casey de 250 tondan fazla bataryaya sahip geminin, “büyük ölçekli, düşük emisyonlu taşımacılık çözümleri” alanında bir atılım olduğunu belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'na göre, dünyadaki yıllık emisyonların yaklaşık yüzde 3'ünü küresel denizcilik sektörü oluşturuyor.

Melbourne’deki RMIT Üniversitesi'nden Liam Davies, yeni geminin düzenli bir feribot rotasında hizmet vermesinin önemli olduğunu ifade ediyor.

Elektrikle çalışan gemilerde olası sorunların takip edilmesi için Hull 096’nın iyi bir örnek teşkil edeceğini söyleyen akademisyen, gelecekte batarya sistemlerinin konteynır gemilerinde de kullanılabileceğini belirtiyor.

Independent Türkçe, Guardian, RTE