Depremler yapay zeka ile önceden tahmin edilebilir mi?

Depremlerin zamanlamasının ve büyüklüğünün tahmin edilmesi hedefleniyor.

Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)
Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)
TT

Depremler yapay zeka ile önceden tahmin edilebilir mi?

Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)
Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)

Japonya’dan bir araştırma ekibi, ‘sinir ağı’ olarak bilinen çalışma ile gelecekteki yıkıcı depremlerin zamanlamasını ve büyüklüğünü tahmin etmek için yapay zekayı kullanma yolunda ilk adımı attı.  Depremler, genellikle yerkabuğunun katmanlarında aniden çatlamalar ve kırılmalar nedeniyle oluşan hareketlerin yer yüzeyini sarsmasıyla meydana geliyor. Bu sarsıntılar bazen Türkiye ve Suriye'deki Şubat depreminde olduğu gibi büyük yıkımlara yol açabiliyor.  Depremin önceden tahmin edilmesi, insanlara evlerini boşaltmaları için yeterli zaman kazandırabilir ve hayatlar kurtarabilir. Ancak bilim insanlarına göre depremin zamanını tahmin etmek oldukça zor.
Araştırmacılar, depremlerin matematiksel modellerini oluşturmak için genellikle kristal yapılar içindeki fayların yer kabuğundaki faylara modellemesini yapıyorlar.
Bu modeller, yerkabuğu faylarının hareketine uygulandığında ise deprem sırasında yer kabuğunun hareketini ve deformasyonunu tanımlıyor.
Buna karşılık, RIKEN Gelişmiş Zeka Projesi Merkezi'nden (AIP) Nanori Ueda liderliğindeki bir Japon ekibi, ‘fizik bilgili sinir ağı’ adı verilen fizik yasalarını öğrenen bir uygulamayı inceledi.
Sinir ağları, girdiler ve çıktılar arasındaki işlevsel ilişkileri (sıradan diferansiyel denklemler) öğrenirken, ‘fizik bilgili sinir ağı’ birden fazla değişken içeren matematiksel fonksiyonları ayırt etmek için kısmi farklılaşmanın kullanıldığı kısmi diferansiyel denklemlerle öğreniyor.
Ancak ekip, ‘fizik bilgili sinir ağının korteks deformasyon modelleri gibi durumlara doğrudan uygulanmasının, fay hattı boyunca yer değiştirmelerin süreksiz olduğu yerlerde zor olacağını tespit etti. Bu sorunla başa çıkmak için özel olarak tasarlanmış bir koordinat sistemi kullandılar ve bu da yer kabuğunun deformasyonunu doğru bir şekilde modellemelerine olanak sağladı.
Nanori Ueda, RIKEN internet sitesi tarafından cumartesi günü yayınlanan raporda faylara yakın bölgelerde bile ‘önerilen modellemenin yüksek doğrulukta tahmin elde etme potansiyeline sahip olduğunu’ söyledi.
Araştırmacılar sinir ağlarını, veri elde etmenin zor olabileceği uygulamalar için fiziksel yasaları kullanarak eğittiler.
Bu yaklaşımın aktifliğini kanıtlamak için araştırmacılar kendi fizik bilgili sinir ağlarını uyguladılar.
Ağ, gezegenimizin kabuğunun iki bloğunun dikey bir kırılma etrafında yatay olarak hareket ettiği kayma faylarını modellemek için, Dünya içindeki belirli bir konum hakkındaki bilgileri o noktadaki kabuk yer değiştirme miktarının tahminine dönüştürebiliyor.
Çalışmanın ortak yazarı Tomohisa Okazaki yaptığı açıklamada “Bu çalışma, fizik bilgili bir sinir ağının karmaşık yapılar üzerindeki kabuk deformasyonunu doğru bir şekilde modelleme yeteneğini gösterdi” dedi.
Fizik bilgili sinir ağları, nispeten yeni bir makine öğrenimi biçimini temsil ediyor. Araştırmacılar, yaklaşımlarının kortikal deformasyonu içeren bir dizi başka soruna uygulanabileceğini umut ediyorlar.
Kahire Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü, Arama Mühendisliği ve Stratigrafi Değerlendirmesi Profesörü AbdülAziz Muhammed Abdülaziz, Şarku'l-Avsat'a şu açıklamada bulundu:
“Araştırmacıların vardığı sonuç, herhangi bir sağlam tahminin üç unsuru olan depremlerin zamanlamasını, yerini ve gücünü tahmin etmeyi amaçlayan uzun bir yolda atılan ilk adım oldu.”
Araştırmacıların yaptığı, yerde olanları simüle eden gerçek bir fiziksel değil, basit bir modeldi. Çünkü depremlerin derinliği, kayaların kırılmasına neden olan itici güç ve kayaların özellikleri gibi elde edilmesi zor veriler bulunuyor. Abdülaziz konuya dair şunları söyledi:
“Bu modelin, sinir ağlarına yardımcı olan bilgilerle donanma olasılığı olduğunda, gelecekte depremleri tahmin edebilen diğer, daha gelişmiş modellere dönüşebilir.”



Harry Potter'ın yıldızı Bridgerton'ın yeni sezonuna katıldı

Bridgerton'ın 4. sezonunda Yerin Ha ve Luke Thompson (Netflix)
Bridgerton'ın 4. sezonunda Yerin Ha ve Luke Thompson (Netflix)
TT

Harry Potter'ın yıldızı Bridgerton'ın yeni sezonuna katıldı

Bridgerton'ın 4. sezonunda Yerin Ha ve Luke Thompson (Netflix)
Bridgerton'ın 4. sezonunda Yerin Ha ve Luke Thompson (Netflix)

Harry Potter'ın oyuncusu Katie Leung, Bridgerton'ın 4. sezonunda yeni başrol Sophie Baek'in (Yerin Ha) ana rakiplerinden biri olarak yer alacak.

37 yaşındaki İskoç oyuncu, en çok Harry Potter serisine ismini veren büyücünün sevgilisi, Ravenclaw'lı cadı Cho Chang rolüyle tanınıyor. Leung, dizide "iki kez evlenmiş ve iki kez dul kalmış" Lady Araminta Gun'ı canlandıracak.

Karakterin resmi tanıtımında, Lady Araminta'nın "bu sezon evlilik piyasasına katılan" iki kızı olduğu ve "kızlarından en az birini evlendirme baskısını üzerinde hissettiği" yazıyor.

Şahane, seçici ve açık sözlü Araminta, herhangi bir şeyin veya birinin, toplumdaki konumunu tehdit etmesine iyi tepki vermiyor.

Goosebumps: Canavarlar Firarda'nın (Goosebumps) yıldızı Michelle Mao'nun canlandırdığı, Araminta'nın en büyük kızı olan "güzel, kibirli ve annesini memnun etmeye hevesli" Rosamund Li ise "bu sezon aklına Benedict Bridgerton'ı koymuş ve istediğini almaya kararlı" diye tasvir ediliyor.

Ölümsüz Aşk (The Crow) ve 1899'un yıldızı Isabella Wei de Rosamund'un daha arkadaş canlısı ve konuşkan küçük kız kardeşi Posy Li'yi canlandıracak.

Netflix'in Naiplik dönemi romansının yeni sezonu, yazar Julia Quinn'in Bridgerton serisinin üçüncü romanı Son Söz Aşkın'dan (An Offer from a Gentleman) yola çıkacak.

Bu sezon, önceki sezonlarda evliliğe pek ilgi göstermeyen ikinci en büyük Bridgerton olan Benedict'in aşk hayatını konu alacak, ta ki Benedict, Violet Bridgerton'ın maskeli balosunda gümüş elbisesiyle gizlenen Sophie'yle tanışıncaya dek.

"Trajik olayların" kurbanı olan Sophie, hayatının büyük bir kısmında kasabanın en talepkar işverenine hizmetçilik yapmak zorunda kalıyor. Ancak, Sophie'nin koşulları baloya katıldıktan sonra "çarpıcı bir şekilde değişiyor".

Kitaplarda aslen Sophie Beckett diye adlandırılan Sophie'nin soyadı, Ha'nın Kore kültürüne saygı göstermek amacıyla Baek olarak değiştirildi.

Yakın zamanda Tudum'a konuşan Kore asıllı Avustralyalı oyuncu "İsim, kimliğinin dünyayla paylaştığın ilk parçası ve bu yüzden bir ismi değiştirmek çok güçlü olabilir" diye anlatmıştı.

Sophie'nin ismini benim gibi görünen birine uydurmak gerçekten güç verici. Tüm takdir dizi sorumlumuz Jess Brownell'e gitmeli.

Ha eklemişti:

Belli bir kalıba girmek zorunda kalmaktansa bu rolün bana uygun olduğunu hissetmem için gerçekten güzel bir yol. Psikolojik anlamda bunun etkileri inanılmaz. Bu yüzden Jess'in bunu benim için yapması çok anlamlı.

Netflix, Bridgerton'ın 4. sezonunun gösterime giriş tarihini henüz duyurmadı.

Independent Türkçe