Bağdat'ı ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Austin, stratejik ortaklığın derinleştirilmesi vurgusu yaptı

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, dün ABD Savunma Bakanı ile Erbil'de bir araya geldi (Reuters)
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, dün ABD Savunma Bakanı ile Erbil'de bir araya geldi (Reuters)
TT

Bağdat'ı ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Austin, stratejik ortaklığın derinleştirilmesi vurgusu yaptı

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, dün ABD Savunma Bakanı ile Erbil'de bir araya geldi (Reuters)
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, dün ABD Savunma Bakanı ile Erbil'de bir araya geldi (Reuters)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, sürpriz bir ziyarette Irak'ın başkenti Bağdat'a gelmeden hemen önce yaptığı açıklamada, Irak ile stratejik ortaklığı teyit etmek amacıyla ziyarette bulunduğunu, ancak siyasi güçler arasında devam eden anlaşmazlıkların ziyaretini gölgede bıraktığını ifade etti.
Uçağı Bağdat Uluslararası Havaalanı’na inmeden hemen önce açıklamada bulunan Austin, “Bağdat'a indik. Daha güvenli, istikrarlı ve egemen bir Irak yolunda ilerlerken ABD ile Irak arasındaki stratejik ortaklığı yeniden teyit etmek için buradayım” vurgusunda bulundu.
Daha önce Irak’ta askeri komutan olarak görev yapmış olan Austin’in Savunma Bakanı görevine başlamadan önce Irak'ın batısındaki el-Anbar’da Iraklılara özel bir halay türü olan cubi halayı çektiği biliniyor.
Havaalanında basın toplantısı düzenleyen Austin, geldiği ana kadar duyurulmayan ziyaretinin Irak hükümetinin daveti üzerine gerçekleştirdiğini vurguladı. Aynı zamanda, “Bağdat ziyaretimizin, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Irak Savunma Bakanı Sabit el-Abbasi ile görüşmemizin odak noktası, DEAŞ terör örgütünün kalıntılarının ortadan kaldırılması yönündeki görevleri görüşmektir” ifadelerinde bulundu.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ise Austin ile gerçekleştirdiği görüşmede hükümetinin sabitlerini teyit etti. Sudani’nin medya ofisi tarafından yapılan açıklamada, ikili arasındaki görüşmede Irak ve ABD arasındaki ortak işbirliğinin, Irak güvenlik güçlerinin terörle mücadele ve DEAŞ’a bağlı terörist çeteleri takip etme performansının gözden geçirildiğine dikkat çekildi.
Irak hükümetin ABD ile çeşitli düzeylerde ilişkileri pekiştirme arzusunu dile getiren Sudani, hükümetin bölgesel ve uluslararası düzeyde ortak çıkarlara ve egemenliğe saygı çerçevesinde dengeli ilişkiler sürdürme yaklaşımının altını çizdi. Aynı zamanda Irak'ın istikrarının bölgenin güvenlik ve istikrarının anahtarı sayıldığını, Irak'ın bölgedeki bakış açılarını birbirine yakınlaştırma ve gerilimi azaltmada rol oynadığını vurguladı. Ülkesinin Irak'ın istikrarını destekleme taahhüdünü teyit eden Bakan Austin ise iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştirmeyi ve çeşitli alanlarda ortaklıkları geliştirmeyi dört gözle beklediğine dikkat çekti.

Irak’a vardığı sırada Austin (Reuters)
ABD Savunma Bakanı'nın ziyaretinin Irak hükümetinin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştiğini doğrulayan Başbakanlık Sözcüsü Basim el-Avadi, “Ziyaret, terörle mücadelede iki ülke arasındaki ortak işbirliğini ve bu önemli dosyadaki işbirliği olasılıklarını vurgulamayı, aynı zamanda kuvvetler için eğitim programlarının tartışılmasını amaçlıyor. Zirâ bu dosya, askeri liderlerin Irak'a yaptığı ziyaretlerin çoğunda öncelik teşkil ediyor. Sudani, ABD ile çeşitli düzeylerdeki ilişkilerin pekiştirilmesine vurguda bulundu. Hükümet, bölgesel ve uluslararası çevre ile ortak çıkarlara ve Irak'ın egemenliğine dayalı dengeli ilişkiler izleme yönünde bir yaklaşım izliyor.
(Şii) Koordinasyon Çerçevesi taraflarından Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, Austin'in ABD güçlerinin Irak'ta hayatta kalmasına ilişkin açıklamalarını reddederek hükümeti Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı aracılığıyla bu açıklamalara sert bir yanıt vermeye, ABD Büyükelçisi’ni bir protesto notası sunmaya çağırmaya çağırdı. Fetih Koalisyonu’nu temsil eden Milletvekili Ali Turki, Austin'in ABD askeri güçlerinin Irak'taki varlığını pekiştirmeye yönelik açıklamalarının kesinlikle kabul edilemez olduğunu, zirâ Irak iç işlerine açık müdahaleyi temsil ettiğini vurguladı. Aynı zamanda, “ABD yönetimi, hala çeşitli açıklamalar ya da ABD'nin Bağdat Büyükelçisi'nin müdahaleleri yoluyla Irak'ın içişlerine müdahale etmekte ısrar ediyor. Bu yönde diplomatik misyonları haricinde çeşitli yöneticiler ve siyasi figürlerle toplantılar düzenliyor” ifadelerini kullandı.
Güvenlik uzmanı Fadıl Ebu Ragif, konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şu ifadelere başvurdu:
“Bu bir ABD savunma bakanının Irak'a ilk ziyareti değil. Zirâ ABD, 2003'ten bu yana Irak'ta en fazla sayıda uluslararası koalisyon gücüne sahip ülke. Dolayısıyla kuvvetleri inceleme kapsamında gerçekleşmiş doğal bir ziyaret. Ziyaretin Irak kuvvetlerinin teçhizat, silahlanma, gelişim ve eğitim bakımından muharebe seviyesinin yükseltilmesi konusunda Iraklı yetkililerle ortaklıklar kurulması, güvenlik birimlerinin DEAŞ ile mücadelede hangi silahlara ihtiyaç duyduğunun incelenmesi gibi hedefleri de var. DEAŞ ile savaş, bir istihbarat ve güvenlik savaşıdır. Bu, istisnai bir ziyaret değil. Stratejik iş birliği bağlamında geldiğini vurgulamak önemlidir. Karada yabancı piyade kuvvetleri, muharebe veya taktik kuvvetler olmadığını, sadece tavsiye veren kuvvetler olduğunu bilmemiz gerekir.”
Medya profesörü ve siyasi araştırmacı Dr. Galib ed-Dami ise Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “ABD'nin Irak Büyükelçisi aracılığıyla attığı güçlü adım, üst düzey Iraklı yetkilileri sık sık ziyaretleri, açık ifadeleri, Washington'un Irak'ı yeniden kendi eksenine oturtmak ve politikalarını etkilemek için güçlü bir şekilde çabaladığını gösteriyor. ABD’nin bu ziyaretleri, Avrupa Birliği (AB) ziyaretlerinin yanı sıra Sudani’nin bilhassa Avrupa'ya yaptığı dış ziyaretlerle paralellik gösteriyor. Tüm bunlar, AB ve ABD'nin Irak'ı İran etkisinden çekmek için çalıştığını doğruluyor. Ancak Irak iki eksenden birinin parçası olmamalı, hiçbirinin etkisinde kalmadan hepsiyle dengeli bir politika izlemelidir” vurgusunda bulundu.
7 Mart’ta aynı zamanda Erbil’e gelen Austin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ve Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile bir araya geldi. Rudaw’ın aktardığına göre Neçirvan Barzani, Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların çözülmesinin bölge istikrarı açısından önemi konusunda her iki tarafın da görüşlerinin olduğunu vurguladı. Kürdistan bölgesinin her zaman bölge için istikrar unsuru olacağını da ekledi.
İki taraf arasında 10 yılı aşkın süredir yürütülen ortak çalışmalara değinen Austin, “Uluslararası Koalisyon ile iş birliği içerisinde geniş bir alanı DEAŞ’tan kurtardık” vurgusunda bulundu. Peşmerge ile ABD arasındaki mutabakat zaptına ülkesinin desteğini teyit eden Austin, İran'ın devam eden saldırılarını kınadığını ifade ederek Bağdat ve Erbil'i birlikte çalışmaya çağırdı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.