NATO'ya göre Bahmut yakında düşebilir

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AFP)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AFP)
TT

NATO'ya göre Bahmut yakında düşebilir

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AFP)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AFP)

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rus ve Ukraynalı güçler arasında çatışmaların sürdüğü Ukrayna'nın Bahmut kentinin yakında Rusya'nın eline geçebileceğini söyledi.
Stoltenberg, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin savunma bakanlarının İsveç'teki toplantısına katıldı. Toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan Stoltenberg, son haftalarda Bahmut içinde ve çevresinde yoğun çatışmalar yaşandığını, Rusya'nın buraya daha fazla asker yığdığını ifade etti.
Stoltenberg, Rus güçlerinin ciddi kayıplar verdiğini belirterek, "Aynı zamanda Bahmut'un gelecek günlerde düşebileceğini göz ardı edemeyiz. Bu durumun savaşta bir dönüm noktası olmayacağını vurgulamak lazım. Bu Rusya'yı hafife almamamız gerektiğinin altını çizer. Ukrayna'yı desteklemeye devam etmeliyiz." dedi.
NATO müttefiklerinin Ukrayna'ya son bir yılda 150 milyar avroluk askeri, mali ve ekonomik destek verdiğini aktaran Stoltenberg, bunun 65 milyar avroluk kısmının askeri destek olduğunu kaydetti.
Stoltenberg, Ukrayna'ya destek verirken kendi silah ve mühimmat stoklarını dolu tutma gerekliliğine değinerek, savunma sanayi üretiminin artırılmasının yanı sıra bazı NATO müttefiklerinin ortak satın alma konusundaki çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

İsveç ve Finlandiya'nın üyelik başvuruları
Stoltenberg, yarın Brüksel'deki NATO karargahında Türkiye, İsveç ve Finlandiyalı yetkililer arasında yapılacak görüşmeden sonuç çıkıp çıkmayacağına yönelik soru üzerine birkaç hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü hatırlattı.
Birçok konunun yanı sıra İsveç ve Finlandiya'nın üyelik meselesini de ele aldıklarını aktaran Stoltenberg, şöyle devam etti:
"İlerleme sağlıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan müzakerelerin yeniden başlamasını kabul etti. Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasında yarın NATO karargahında toplantı yapılacak. Görüşme olmadan geçen uzun sürenin ardından bu toplantının yapılması başlı başına önemli. Üyelik bir süreç ve sürecin yarın sonuçlanmasını beklemiyorum. Ancak İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olacağına inanıyorum. Bu bizim için en büyük öncelik."

Kuzey Akım hattına düzenlenen saldırı
Kuzey Akım doğal gaz boru hattına geçen yıl düzenlenen saldırıyı Ukrayna yanlısı bir grubun düzenlediğine yönelik haberleri teyit edip etmediği sorulan Stoltenberg, "Bildiğimiz şey boru hattına bir sabotaj düzenlendiği ancak bunun arkasında kimin bulunduğunu belirleyebilmiş değiliz." diye konuştu.
Bazı ülkelerin kendi soruşturmalarının sürdüğünü hatırlatan Stoltenberg, saldırıyı kimin yaptığını tespit için bunların tamamlanmasını beklemek gerektiğini vurguladı.



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.