Medyanın 'deprem kahini' dediği Frank Hoogerbeets'in büyük tahmini tutmadı

Hoogerbeets söylediklerini sonradan inkar etse de 3-4 Mart veya 6-7 Mart tarihlerinde 7 veya 8 üzeri bir deprem olabileceğini söylemişti

Hoogerbeets, martın ilk haftasında dolunayın deprem ihtimalini artırdığını öne sürmüştü (Independent Türkçe)
Hoogerbeets, martın ilk haftasında dolunayın deprem ihtimalini artırdığını öne sürmüştü (Independent Türkçe)
TT

Medyanın 'deprem kahini' dediği Frank Hoogerbeets'in büyük tahmini tutmadı

Hoogerbeets, martın ilk haftasında dolunayın deprem ihtimalini artırdığını öne sürmüştü (Independent Türkçe)
Hoogerbeets, martın ilk haftasında dolunayın deprem ihtimalini artırdığını öne sürmüştü (Independent Türkçe)

Kahramanmaraş merkezli depremleri birkaç gün öncesinden tahmin ettiği ileri sürülen Frank Hoogerbeets'in yeni tahminleri tutmadı.
Hoogerbeets, 27 Şubat'ta YouTube'dan yayımladığı bir videoda martın ilk haftasına dikkat edilmesi gerektiğini söylemişti.
Medyada sıklıkla "deprem kahini" diye anılan Hoogerbeets, özellikle 3-4 Mart ve 6-7 Mart tarihlerine dikkat çekmişti. Bu tarihlerde meydana gelecek sismik aktivitenin büyüklüğünün 7 ve hatta 8'in üzerine çıkabileceğini öne sürmüştü.
Ancak Hoogerbeets'in dile getirdiğinin aksine, martın ilk haftasında bu türden büyük bir deprem meydana gelmedi.
Bahsi geçen süre boyunca meydana gelen en büyük depremse Yeni Zelanda merkezli 6,9 büyüklüğündeki depremdi. Yerin en az 152 kilometre altında meydana gelen sarsıntı, yaklaşık 500 kişi tarafından hissedildi ve herhangi bir tsunami alarmına da neden olmadı.

Sonradan inkar etti
Beklendiği gibi bir depremin olmaması üzerine Twitter'da birçok kullanıcı Hoogerbeets'i sorguladı. "Tahminlerimiz asla 'Büyük bir deprem olacak' demedi" ifadelerini kullanan Hoogerbeets, "Yanlış söylentiler yaymayın" diye ekledi.
Oysa 27 Şubat'ta yayımladığı videoda Hoogerbeets, gezegenlerin ve diğer gökcisimlerinin konumlarından söz ederek tam da şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bunlar ayın muhtemelen 3 veya 4'ünde büyük bir sismik aktiviteyle sonuçlanabilir. Ancak dolunay nedeniyle 6 ya da 7'sinde de meydana gelebilir. Bunun şiddeti 7'nin ortalarında ve hatta 8'in üzerinde olabilir."

Hoogerbeets, genel olarak depremlere Dünya, Mars yaAy gibi cisimlerin gökyüzüdeki diziliminin neden olduğunu savunuyor. 
Son videosunda da sırasıyla Mars, Güneş ve Merkür'ün kavuşumunun; Dünya, Venüs ve Jüpiter'in diziliminin; Dünya, Merkür ve Satürn'ün konumundan bahsetmişti.
Hafta boyunca dünya genelinde eşsiz manzaralara sahne olan dolunayın da riski büyüttüğünü iddia etmişti.

Frank Hoogerbeets aslında kimdir?
Gezegenlerin dizilimi üzerinden deprem tahminleri yapan Hoogerbeets, dünyanın farklı konumlarına ilişkin sürekli deprem uyarılarında bulunuyor. Bunları da genellikle YouTube kanalında yayımladığı videolarda veya Twitter'da yaptığı paylaşımlarda dile getiriyor.
Hoogerbeets, dile getirdiği bu bölgelerin bazılarında deprem meydana geldiğinde basının ve sosyal medyanın gündeminde hızla yukarılara tırmanarak "deprem kahini" diye nitelenir hale geldi.
Hollandalı deprem tahmincisinin 1984'ten beri bu işi yaptığı söyleniyor. Ancak ilk kez 2015'te ABD'nin batısında en az 8.8 büyüklüğünde bir deprem olacağını iddia ederek adını duyurmuştu. Tahminci bu depremin 9.8 şiddetini bulabileceğini öne sürmüştü.
Hoogerbeets'in bu iddialı tahmini de gerçeğe dönüşmemişti.
Hoogerbeets'i YouTube veya Twitter'da takip eden kullanıcılar ilk bakışta onun bir gökbilimci veya jeolog olduğu düşüncesine kapılabiliyor.
Zira YouTube kanalında binlerce takipçisi olması ve internet sitesinin düzenli olarak güncellenmesi, onun gerçek bir sismolog olduğu izlenimini veriyor.
Ancak uzmanlara göre Hoogerbeets'in uğraşının bu bilim dallarıyla ilgisi yok. Üstelik kendisi de herhangi akademik unvanının olmadığını kabul etmiş ve kendisini "deprem heveslisi" diye nitelemişti.

Astrolojiyle deprem tahmini mümkün mü?
Avustralya'nın önde gelen bilim insanları arasında gösterilen gökbilimci Bryan Gaensler, "Gezegenlerin hizalanmasının depremler üzerinde herhangi bir etkisi yok" diyor.
Gökbilimciler uzun yıllar boyunca Ay'ın okyanuslarda yarattığı gelgitlerin depremleri etkileyip etkilemediğini tartıştı. Ancak bu tartışmalar da büyük ölçüde sonuçsuz kaldı.
ABD'li jeofizikçi Andrew Michael, "Küçük bir etki bulmak için bile büyük veri setlerinin istatistiksel analizi gerekir. Bu yapıldığında bile sonuçlar tartışmalı olmaya devam etti" ifadelerini kullanıyor:
"Yani genel olarak, Ay'ın depremler üzerinde tahmin için kullanılacak kadar büyük bir etkisi yok."
Jeofizikçiye göre, Dünya'ya en yakın gök cismi olan Ay'ın etkisi bile tartışmalıyken daha uzak gezegenlerin yeryüzündeki depremleri etkilemesi mümkün değil.
"Jüpiter'in Dünya'ya en yakın olduğu konumu düşünelim. Gezegenin bu konumdaki kütle çekim kuvveti, Ay'ınkinin sadece yüzde 1'ine sahip. Bunu yüzde 0,6'yla Venüs izliyor. Diğerlerininki daha da az" diyen Michael, şöyle ekliyor:
"Ay'ın depremler üzerindeki etkisini zar zor gözlemleyebiliyorsak, diğer gezegenlerin etki ettiğini düşünmek akla hayale sığmaz."
 
Independent Türkçe



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais