İran, Almanya Dışişleri Bakanı’nın sözlerini ‘düşmanca’ olarak nitelendirdi

Fuad Hüseyin ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock geçen salı günü Bağdat’ta düzenledikleri basın toplantısında (AFP)
Fuad Hüseyin ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock geçen salı günü Bağdat’ta düzenledikleri basın toplantısında (AFP)
TT

İran, Almanya Dışişleri Bakanı’nın sözlerini ‘düşmanca’ olarak nitelendirdi

Fuad Hüseyin ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock geçen salı günü Bağdat’ta düzenledikleri basın toplantısında (AFP)
Fuad Hüseyin ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock geçen salı günü Bağdat’ta düzenledikleri basın toplantısında (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, 8 Mart’ta Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Bağdat’ta yaptığı açıklamaları kınarken, Tahran’ın Iraklı müttefikleri de ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in ABD’nin Irak’taki varlığına ilişkin açıklamalarını kınadı.
İranlı yetkili, Baerbock’un ifadelerini ülkesine düşmanca olarak nitelendirerek, “Almanya Dışişleri Bakanı’nın her şeyden önce bu ülkenin hükümetinin İran ve Irak’a karşı geçmişteki utanç verici performansından dolayı özür dilemesi bekleniyordu. Ancak İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı asılsız iddialarda bulundu. Ülkesinin İran’a karşı Saddam rejimini desteklemekle ilgili suç sicilini ve ayrıca Baas rejimini savunmasız İran ve Irak askerlerine ve vatandaşlarına karşı kullanmak üzere kimyasal silahlarla donatmak gibi utanç verici bir suçu saklamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Kenani, “Almanya Dışişleri Bakanı’nın Bağdat’tan İran’a karşı açıklamaları, Alman hükümetinin İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı silahlı ve bölücü teröristlere yönelik destekleyici yaklaşımının ve iki komşu ülke olarak İran ve Irak’ın arasındaki ilişkileri zedelemeye yönelik sonuçsuz çabalarının devam ettiğinin bir göstergesidir” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, geçen salı günü Bağdat’a ziyareti sırasında Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “ABD önderliğindeki Irak işgalinden yaklaşık yirmi yıl sonra, İran’ın Irak sınırındaki füze saldırıları kabul edilemez ve sivilleri ve bölgesel istikrarı tehlikeye atıyor” açıklamasında bulunmuştu.
Baerbock, “İran rejiminin füze saldırıları, yalnızca kendi halkına yönelik pervasız ve acımasız baskısını yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda iktidara tutunmak için insanların hayatlarını ve tüm bölgenin istikrarını tehlikeye atıyor” dedi.
Irak’ın enerji şirketi ‘Siemens’ ile 3 anlaşma imzalamasıyla eş zamanlı olarak, Bağdat’taki imza törenine katılan Baerbock, “Yirmi yıl sonra Irak, yerel açıdan programlı kesinti olarak bilinen bir sisteme göre hala yalnızca belirli saatlerde mevcut olan elektrik krizinden mustarip. Devlet, diğer kesinti saatlerine karşılık vatandaşlara belli saatlerde elektrik veriyor. Bu, Iraklıların özel elektrik jeneratörlerine bağımlı olmasına ve sınırlı miktarda elektrik sağlamak için ek ücret ödemelerine yol açtı” şeklinde konuştu.
Irak ve Almanya, geçen salı günü ‘Siemens’ şirketi ile Kerkük, El-Reşid ve Es-Sadr elektrik santralleri için elektrik enerjisi üretimine yönelik rehabilitasyon ve kapsamlı servis çalışmalarını içeren 3 anlaşma imzaladı.
Bir hükümet kaynağı, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Şirketlerin çalışmaları, imzalanan anlaşmaların tam olarak uygulanmasını sağlamak için ilk kez Alman hükümeti tarafından denetlenecek ve takip edilecek” dedi. Kaynak, “İmzalanan anlaşmalar, üç istasyonun 5 yıl süreyle hizmet vermesini kapsıyor. Bu da bu istasyonların çalışmasının sürdürülmesine ve buralardaki enerji üretimi ve dağıtımına istikrar kazandırılmasına yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak, bu anlaşmaların yüzde 30’a varan bir mali indirimle imzalandığını söylerken, “Irak hükümetinin ülkedeki enerji sektörünü geliştirmedeki ciddiyetini teyit ediyor” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı’nın Bağdat ziyareti ve Siemens ile olan anlaşmayı denetlemesi, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin yaklaşık 1 ay önceki Almanya ziyaretinden son gelişti.
Öte yandan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD’nin Irak’taki varlığını tanımlayan stratejik çerçeve anlaşmaya bağlı olan ülkesinin, Bağdat hükümetinin talebi üzerine Irak’ta kalmaya hazır olduğunu söyledi.
Irak hükümeti, bu açıklamalar hakkında herhangi bir yorumda bulunmasa da İran yanlısı silahlı gruplar, herhangi bir tehditte bulunmadan açıklamaları kınadı.
En-Nuceba grubunun Genel Sekreteri Şeyh Ekrem el-Kaabi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “ABD şer devletinde savaş ve saldırganlık bakanının Irak’a izinsiz ve gayri resmi olarak girerek, diplomatik temellerden ve Irak resmi kurumlarından uzakta Victoria üssünde kabul edilmesiyle gerçekleştirdiği ihlal, tüm kuvvetlerden açık ve net bir tutum gerektirmektedir” ifadelerine yer verdi.
Irak Hizbullah Tugayları liderlerinden Ebu Ali el-Askari de Twitter üzerinden “Austin’in ziyareti Irak şehitlerine, halkına ve tarihine bir hakarettir. Hizbullah, işgal güçleri ile siyasi partiler arasındaki herhangi bir anlaşmaya bağlı değildir ve onunla yüzleşmek ve ona zarar vermek için kimseden izin beklemeyeceğiz” dedi. Aynı şekilde Askeri, siyasi tarafları ‘ister diplomasi üniforması isterse de savaş üniforması içinde olsunlar, düşman ABD ile mücadelede daha dengeli olmaya’ çağırdı.



Libya'nın yüzlerce Nijerli göçmeni çöle sürmesinin ardındaki gerçek ne?

 Libya'dan Nijer'e sınır dışı edilen Afrikalı göçmenler (Libya Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı)
Libya'dan Nijer'e sınır dışı edilen Afrikalı göçmenler (Libya Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı)
TT

Libya'nın yüzlerce Nijerli göçmeni çöle sürmesinin ardındaki gerçek ne?

 Libya'dan Nijer'e sınır dışı edilen Afrikalı göçmenler (Libya Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı)
Libya'dan Nijer'e sınır dışı edilen Afrikalı göçmenler (Libya Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı)

Libya'nın doğusundaki güvenlik birimleri, Nijer uyruklu 400'den fazla düzensiz göçmeni ülkelerinin çöl sınırlarına ‘sürdükleri’ yönündeki suçlamaları geçiştirdi. Birleşmiş Milletler Gönüllü Geri Dönüş ve Yeniden Entegrasyon Programı'na (AVRR) göre bu durum, Libya Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı'nın yüzlerce göçmeni ülkelerine ya da ev sahibi bir ülkeye sınır dışı etmek üzere operasyonlarını genişlettiği sırada meydana geldi.

Mısır'dan gelen kaçak göçmenler ülkelerine sınır dışı ediliyor. (AFP)Mısır'dan gelen kaçak göçmenler ülkelerine sınır dışı ediliyor. (AFP)

Uluslararası sivil toplum örgütü Alarme Phone Sahara (APS), Libya'nın doğusundaki yetkilileri 463 Nijerli göçmeni çöle sürmekle suçladı ve bu kişilerin, kargo kamyonlarıyla sınıra taşındıktan sonra Dirkou şehrine vardıklarını belirtti.

Libya'nın doğusundaki Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı'ndan resmi bir kaynak, APS'nin suçlamasıyla ilgili yorum yapmayı reddetti. Ancak dün (cuma) Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ajans, Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) himayesi altında Nijer'den gelen göçmenler de dahil olmak üzere Libya genelinde yüzlerce düzensiz göçmenin büyük çaplı sınır dışı işlemlerini gerçekleştirdi”dedi.

750 Mısırlı göçmen, Mitiga Havaalanı’ndan sınır dışı edildi. (AFP) 750 Mısırlı göçmen, Mitiga Havaalanı’ndan sınır dışı edildi. (AFP)

APS, Libyalı yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre, sınır dışı edilen göçmenlerin sınıra götürülmeden önce 18 Temmuz'da Libya Ulusal Ordusu'na (LUO) bağlı güçler tarafından gözaltına alındığını duyurdu. APS yetkililerinden Azigo Şehu, ‘Libya'dan binden fazla kişiyi kapsayabilecek yeni bir sınır dışı dalgası konusunda bilgilendirildiklerini’ ifade etti.

Libya'nın doğusundaki göçmen karşıtı yetkililer daha önce de yüzlerce Mısırlı göçmeni ülkelerinin sınırlarına yaya olarak geri göndermiş, bu durum insan hakları ve göç örgütlerinin eleştirilerine neden olmuştu.

Nijer'de iktidarda bulunan askeri cuntanın Kasım 2023'te ‘göçmenlerin taşınmasını’ suç sayan yasayı yürürlükten kaldırmasından bu yana Libyalı yetkililer, Nijer'den Libya'ya uçsuz bucaksız çöl üzerinden gelen göçmen akışının arttığını gözlemliyor.

Ülkelerine geri gönderilmek için sıralarını bekleyen Mısırlılar (AFP)Ülkelerine geri gönderilmek için sıralarını bekleyen Mısırlılar (AFP)

Libya-Nijer sınırı, batıda Cezayir ile olan üç noktadan, doğuda Çad ile olan üç noktaya kadar 342 kilometre boyunca uzanıyor. Bu ayın başında Afrika ülkelerinden Nijer ve Libya sınırına sızan yaklaşık 50 kişi, susuzluk ve yüksek sıcaklık nedeniyle hayatını kaybetti. İnsani yardım örgütleri de Libya-Nijer sınırında insan tacirleri tarafından terk edilen yaklaşık 200 göçmeni kurtardı.

Nijer'in orta kesimindeki Agadez bölgesinin, ‘ülkesi üzerinden Avrupa kıyılarına ulaşmak isteyen kaçak göçmenler için bir kalkış noktası ve geçiş istasyonu haline geldiğinden’ şikâyet eden Libyalı kaynak, “Göçmenleri sınır dışı etmiyoruz. Ancak topraklarımıza gayri resmi olarak girdikleri sürece geldikleri yere geri gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.

Güvenlik makamları, Libya'nın doğusundan batısına kadar AVRR aracılığıyla, düzensiz göçmenleri ülkelerine geri göndermeye devam ediyor. Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanlığı, perşembe günü Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı'na bağlı sınır dışı bürosunun Mitiga Havaalanı üzerinden bir dizi Nijerli göçmeni ve Emsaed Sınır Kapısı üzerinden de Mısırlı göçmenleri sınır dışı ettiğini açıkladı.

Yasadışı Göçle Mücadele Ajansı’nın Trablus şubesi Nijer, Mısır ve Çad'dan gelen düzensiz göçmenleri de sınır dışı ettiğini duyurdu.

Nijer'in Avrupa Birliği'nin (AB) baskısıyla 2015 yılında yürürlükten kaldırdığı söz konusu yasa, 5 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezaları öngörüyor.