Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Lübnan'ın Tahran-Riyad değil 'iç yakınlaşmaya ihtiyaç duyduğunu' söyledi

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan - AA
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan - AA
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Lübnan'ın Tahran-Riyad değil 'iç yakınlaşmaya ihtiyaç duyduğunu' söyledi

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan - AA
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan - AA

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Lübnan'ın İran-Suudi Arabistan yakınlaşmasına değil kendi içinde yakınlaşmaya ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Bin Faysal'ın Tahran ile Riyad'ın 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin karşılıklı olarak açılması konusunda anlaşmaya varmasının ardından El Arabiya televizyonuna yaptığı açıklama Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabında yayımlandı.
İki yıldır süren müzakerelerin neticesinde anlaşmaların geldiğini kaydeden Bin Ferhan, görüşmeler sonucunda iyi komşuluk, ülkelerin egemenliğine saygı ve Suudi Arabistan'ın diyaloğun en etkili yol olduğu kanaatine dayalı olarak anlaşmalara varıldığını aktardı.
Bin Ferhan, "Geleceğe iyimser bakıyoruz ve ilişkileri güçlendirmek ve bölgenin güvenliğini korumak için çalışıyoruz” dedi.
Anlaşmanın Lübnan'daki kriz üzerindeki etkisine ilişkin ise Bin Ferhan, "Lübnan'ın, Lübnan-Lübnan yakınlaşmasına ihtiyacı var, Suudi-İran yakınlaşmasına değil." değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Bakan, Lübnan'ın menfaatlerini gözetmesi gerektiğini ifade ederek, "Siyasiler, her türlü çıkardan önce Lübnan'ın maslahatına öncelik vermeli. Bu gerçekleştiğinde Lübnan kalkınacaktır." dedi.
Lübnan, 2019 yılından bu yana siyasi krizlerin gölgesinde "ekonomik çöküşe" tanık oluyor.

"Filistin'deki gelişmeler endişe verici"
İsrail'in son zamanlarda Filistin kentlerine yönelik baskınlarına ve bölgede tırmanan gerginliğe de değinen Bin Ferhan, "son gelişmelerin çok endişe verici" olduğunu ifade etti.
Bin Ferhan, durduramayacakları bir tırmanış döngüsünden endişe ettiklerini vurgulayarak art arda gerçekleşen bu eylemlerin durdurulması ve sükûnetin sağlanması için sorumluluğun İsrail tarafına ait olduğunu kaydetti.
Açıklamasında Suriye'deki duruma da işaret eden Bin Ferhan, Suriye'deki mevcut durumun dayattığı zorlukların üstesinden gelmek için bir çözüm yolu bulunması gerektiğini vurguladı.
Bin Ferhan, "Bu nedenle yeni bir yaklaşım benimsenmeli. Bu, kaçınılmaz olarak Şam hükümetiyle diyaloğu gerektiriyor. Biz ve Arap ülkeleri, uluslararası toplumdaki ortaklarımızla istişare ederek bu diyalog için uygun formüller üzerinde çalışıyoruz." dedi.



Suudi Arabistan Çarşamba günü KİK-ABD zirvesine ev sahipliği yapacak

Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)
Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)
TT

Suudi Arabistan Çarşamba günü KİK-ABD zirvesine ev sahipliği yapacak

Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)
Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'ye gerçekleştireceği tarihi ilk yurtdışı ziyareti öncesinde Suudi Arabistan başkenti Riyad'da Körfez-ABD zirvesine ev sahipliği yapması bekleniyor.

Axios internet sitesinin ABD'li bir yetkiliye ve Arap yetkililere dayandırdığı haberine göre Suudi Arabistan, Çarşamba günü ABD Başkanı ile Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nden mevkidaşı liderleri bir araya getirecek zirveye ev sahipliği yapmayı planlıyor. ABD Başkanı'nın ilk resmi dış gezisi, yönetiminin ABD ile Körfez ülkeleri arasındaki işbirliğine verdiği önemi yansıtıyor ve zirve, ABD Başkanı'nın ABD'nin Ortadoğu'daki angajmanına ilişkin vizyonunu sunması ve ülkesinin bölgedeki çıkarlarını tanımlaması için bir fırsat olacak.

Bu zirve, ilki Mayıs 2015'te Camp David'de, ikincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk dönemindeki katılımıyla ve dördüncüsü Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla düzenlendi. ABD ile KİK ülkeleri arasındaki beşinci zirve çarşamba günü düzenlenmesi bekleniyor.

cdfrgty
Fotoğraf: KUNA

 Kral Selman bin Abdülaziz Pazar günü Körfez liderlerine Riyad'da düzenlenecek Körfez-ABD zirvesine katılmaları için davetiye gönderdi.

Kuveyt Emiri Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Kral Selman'dan yazılı bir mesaj ve zirveye katılım davetiyesi aldı. Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Al Halife de Kral Selman'ın  yazılı mesajını ve zirveye katılım davetiyesini Suudi Arabistan'ın Manama Büyükelçisi Nayef Al Sudairi'den teslim aldı.

frgty
Fotoğraf: BNA

Kral Hamad Al Halife, iki krallık arasındaki yakın ve sağlam tarihi bağları ve iki halkın çıkarlarını her düzeyde kardeşçe işbirliği ve koordinasyonun sürekli geliştirilmesini övdü. Ayrıca Kral Selman'ın Bahreyn-Suudi ilişkilerini güçlendirmeye yönelik hayırsever çabalarından ve Suudi Arabistan'ın ortak Körfez eylem sisteminin geliştirilmesindeki öncü rolünden, KİK ülkelerindeki kardeşler arasındaki uyum ve işbirliğinin derinleştirilmesinden, bölgedeki güvenlik, istikrar ve barışın temellerinin sağlamlaştırılmasından gurur duyduğunu ifade etti.

ty
Umman Dışişleri Bakanı, Suudi Büyükelçiyi kabul etti (Umman)

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şarku'l Avsat'a yapılan açıklamada Başkan Trump'ın ziyaretinin ABD'nin Suudi Arabistan'ı bölgesel güvenlik ve istikrarı arttırma çabalarında önemli bir ortak olarak görmesi nedeniyle, Suudi Arabistan'ın bölgedeki önemli rolünün ve stratejisinin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde yansıttığını ifade etti. Açıklamda şu ifadelere yer verdildi: "Washington, krizlere sürdürülebilir siyasi ve diplomatik çözümler bulmak, Gazze'deki çatışmaları durdurma çabalarını desteklemek, kalıcı bir ateşkese varmak, Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünü tehdit eden faaliyetlere karşı koymak için bölgesel ortaklarıyla birlikte çalışma kararlılığını sürdürecek."