Bakan Nebati: Ülkeye 'kiralık konut üreticisi' kavramını getirerek, kiralık konut arzını artıracağız

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Ülkeye 'kiralık konut üreticisi' kavramını getirerek, kiralık konut arzını artıracağız. Kiralık konutlar, kentsel dönüşümde riskli yapı malik ve kiracılarına sunulacak." dedi.

AA
AA
TT

Bakan Nebati: Ülkeye 'kiralık konut üreticisi' kavramını getirerek, kiralık konut arzını artıracağız

AA
AA

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kentsel dönüşüme yönelik yeni finansman modeliyle ilgili, "Konut üreticisi ile anlaşan bağımsız bölüm sahiplerine piyasaya göre çok uygun koşullarda kredi kullandırarak kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Bu modelle, konut sahipleri hak kaybına uğramadan ve emsaller korunarak kentsel dönüşümü güçlü bir şekilde destekleyeceğiz." dedi.
Nebati, Şanlıurfa'da, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile kentsel dönüşümü desteklemek amacıyla hayata geçirilecek yeni finansman modellerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Afet bölgesinin yeniden imar ve ihyasını sağlamak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile çalışmaları hızla sürdürdüklerini bildiren Nebati, bu kapsamda gereken her türlü finansmanı Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak sağlayacaklarını söyledi.
Nebati, kentsel dönüşüm probleminin çözümünde 3 ayrı yaklaşım üzerinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile eşgüdüm içinde çalışmayı sürdürdüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Birinci modelde konut üreticisi ile anlaşan bağımsız bölüm sahiplerine piyasaya göre çok uygun koşullarda kredi kullandırarak kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Bu modelle, konut sahipleri hak kaybına uğramadan ve emsaller korunarak kentsel dönüşümü güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. İkinci modelimizdeyse ada bazlı kentsel dönüşüm kapsamında konut üreticilerini teşvik edeceğiz. Bu kapsamda konut üreticilerine düşük maliyetli finansman desteği sağlayarak depreme dayanıklı konut arzını hızla artıracağız. Bu iki durumda da KGF desteklerini devreye alarak hem konut üreticisinin hem de bağımsız bölüm maliklerinin krediye erişimlerini kolaylaştıracağız."

"Kira enflasyonunu dizginleyeceğiz"
Çalışmalarına Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı 6 Şubat'tan önce başlanan ve dünyada farklı örnekleri olan üçüncü modelin de özellikle kiralık konut arzını artırmaya yönelik olduğuna işaret eden Nebati, şu ifadeleri kullandı:
"Bu modelle ülkemize 'kiralık konut üreticisi' kavramını kazandırmayı ve kiralık konut arzını kısa sürede artırmayı hedefliyoruz. Model kapsamında üretilen kiralık konutlar, öncelikle kentsel dönüşümde riskli yapı malik ve kiracılarına hizmet sağlayacaktır. Kiralama tutarları ve kira artışları kamu otoritesi tarafından belirlenecek ve kira tavanı uygulaması yapılacaktır. Böylece, özellikle salgın sonrasından bu yana makul seviyelerin çok ötesinde artış gösteren kira enflasyonunu dizginleyeceğiz."
Nebati, depremler sonrası TOKİ projelerinde görev alan yüklenicilerin ilk etapta sözleşmelerini bağlamaları için ihtiyaç duydukları finansmana erişimi kolaylaştırabilmek adına yürürlükte olan Kredi Garanti Fonu (KGF) paketini revize edeceklerini dile getirerek, tüm modellerle ilgili diğer detayları gelecek günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

"TOKİ'ye damga vergisi istisnası getirdik"
İçinde bulunulan zorlu dönemde vatandaşların konut ve barınma ihtiyaçlarına çözüm olmak ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla konut kredilerinde uygulanan kredi değer oranlarını güncellediklerini anlatan Nebati, şunları kaydetti:
"Ayrıca, deprem nedeniyle özellikle orta ve alt gelir grubuna yönelik konutların daha uygun şartlarla üretilmesine imkan sağlamak amacıyla TOKİ tarafından konut ve konut ile ihale edilen yapım işlerine ilişkin olarak 2023 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere damga vergisi istisnası getirdik. Bu süreçte, bir yandan da yıkılan veya kullanılamaz hale gelen iş yerleri için mobil çözümler de üretiyoruz. 6 bin geçici ticarethaneyi esnafımızın hizmetine verdik, 3 bin konteynerden oluşan çarşıları da kuruyoruz. Diğer taraftan, kurumlarımızla koordineli şekilde ilerleyerek OSB'lere yönelik de üzerimize düşen ne varsa hızlıca yerine getireceğiz."
Dünyada bugüne kadar gerçekleşen en büyük felaketlerden birinin yaşandığı süreçte devletin tüm kurumları ve imkanlarını seferber ettiğini anlatan Nebati, kendisinin de depremin ilk gününden bu yana bölgede vatandaşlarla dayanışma içinde çalıştığını söyledi.
Nebati, depremzede vatandaşlara seslenerek, "Yüreğinizi ferah tutun. Devletimiz tüm şefkatiyle, tüm imkanlarıyla sizlerin yanındadır. Sorunların her biri çözüme kavuşana kadar, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde sizlerle birlikte olmaya, beraberce yol almaya kesin kararlıyız. Altını çizmek isterim ki Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Tüm maddi kayıplarınızı inşallah çok daha iyileriyle ve en güzel şekilde, yine birlik içinde telafi edeceğiz." dedi.

"AFAD'a 27 milyar lira aktardık"
Deprem sonrası Bakanlığının sağladığı desteklere ilişkin bilgi veren Nebati, "Deprem felaketinin ilk anından itibaren tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın acil nakit taleplerini hızla karşılıyoruz. Bunun için ilk etapta 100 milyar liralık kaynak ayırdık ve bu kapsamda, şimdiye kadar, AFAD'a 27 milyar lira aktardık. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza ve hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına nakdi yardımlarda bulunuyoruz." diye konuştu.
Nebati, depremin bütçeye ilave maliyet getirmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimsenin içinde en ufak bir kaygı dahi olmasın. Yüksek büyüme performansımız ve taviz vermediğimiz mali disiplinle elde ettiğimiz güçlü mali alan sayesinde, bu büyük felaketin açtığı tüm yaraları hep birlikte saracağız. Hükümet olarak bugüne kadar verdiğimiz sözlerin nasıl ki hep arkasında durduysak, yine sözlerimizin arkasında dimdik durmaya devam edeceğiz. Bütçe imkanlarımıza ilave olarak, şehirlerimizi hızla ayağa kaldırmak amacıyla Afet Yeniden İmar Fonu'nu da kuruyoruz. Şeffaf bir şekilde yönetilecek olan bu Fon ile afetler için uzun vadeli kaynak sağlayarak bütçe üzerindeki yükü azaltacağız. Afet sonrasında, bu yılın ilk çeyreğinde büyümenin sınırlı olarak olumsuz etkilenme ihtimali olsa da yılın geri kalanında kademeli şekilde toparlanmasını bekliyoruz. Alacağımız ilave önlemlerle, depremin 2023 yılı büyümesindeki olumsuz etkisi de haliyle sınırlı kalacaktır."
Bu zorlu dönemde çiftçilerin yanında olmayı kesintisiz şekilde sürdürdüklerine dikkati çeken Nebati, "Deprem nedeniyle ürünleri, işleri veya işletmesi zarar gören 115 bin tarımsal üreticimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandığı Hazine faiz destekli 39 milyar lira tutarındaki kredi ödemesini 1 yıl süreyle vade farksız şekilde erteledik. Bu kapsamda, Şanlıurfa'daki 17 bin tarımsal üreticimizin Hazine faiz destekli kredi ödemelerini de erteledik." dedi.

"Kamu bankalarının destek tutarı 80 milyar lirayı buldu"
Nebati, esnafa sağlanan desteklere de değinerek, şunları kaydetti:
"Daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık kredi hacmine sahip KGF paketlerine 100 milyar lira daha ekledik. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerimiz için 2 yeni KGF paketini uygulamaya aldık. Bu kapsamda, onar milyar lira tutarında toplam 20 milyar lira kefalet limitini haiz Deprem Bölgesi İşletme Giderleri Destek Paketi ve Deprem Bölgesi Yatırım Destek Paketi ile işletmelerimize ek destekler de sunuyoruz. İş yerleri veya işletmeleri zarar gören 156 bin esnaf ve sanatkarımızın Halk Bankası tarafından kullandırılan 23,5 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi ödemelerini 6 ay süreyle faizsiz şekilde erteledik. Bu kapsamda Şanlıurfa'da yaklaşık 23 bin esnaf ve sanatkarımızın 4,1 milyar lira tutarındaki Hazine faiz destekli kredi ödemesini ertelemiş durumdayız."
Nebati, sadece kamu bankalarının bölgeye sağladığı destek tutarının 80 milyar lirayı bulduğuna dikkati çekti.

"3 milyar liralık sigorta ödemesi gerçekleşti"
Afetin hemen ardından deprem sigortası kapsamındaki faaliyetleri hızlandırdıklarını bildiren Nebati, "Hasar tespitlerinin yapılmasıyla ödemelere ivedilikle başladık. Bugüne kadar 3 milyar liralık ödeme gerçekleştirdik ve ödemelerimiz hızla devam ediyor. İlk kez hasar ihbarından hasar inceleme sürecinin tamamlanmasına kadar olan süreçte, sigortalılara avans ödemesi alma imkanı da tanımaya başladık." dedi.
Nebati, bu süreçte birçok vergi düzenlemesini de hayata geçirdiklerini anlatarak, "Ayrıca, sahadan gelen talepleri dikkate alarak bugüne kadar yapılmış en kapsamlı matrah ve vergi artırımı ile borç yapılandırmasını içeren kanun teklifimiz Meclis Genel Kurulunda kabul edilmiş ve yakın zamanda uygulamaya geçecektir. Deprem tarihine kadar tahakkuk etmiş elektrik ve doğal gaz faturalarının silinmesi ile elektrik ve doğal gaz faturalarının ertelenmesi konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Konuşmasında sadece Bakanlığının bugüne kadar yaptıklarının özetini anlattığını belirten Nebati, diğer tüm bakan ve bakanlıkların da günün 24 saatinde çalışarak, daha sahada talep oluşmadan, gerekeni hızlı şekilde uygulamaya koyduklarını dile getirdi.
​​​​​​​AK Parti iktidarı olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, aşamayacakları hiçbir sorun olmadığını belirten Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bırakın birileri masaların etrafında ikbal hesapları yapıp dursunlar, birileri çadırların önünde fotoğraf versinler, birileri sosyal medya üzerinden söylemler geliştirsin. Onlar söylemeye, biz yapmaya devam edeceğiz. Biz uyumuyoruz, çalışmaya devam ediyoruz. Bizim bakanlarımız çadırlarda da yattılar, konteynerlerde de yattılar. Bürokrasimiz, belediye başkanlarımız, askerimiz, polisimiz aynı şekilde... Bizler, tüm enerjimizle, tüm inancımızla vatandaşlarımıza hızlı ve kalıcı çözümler üretmek için gece gündüz demeden mücadeleyi sürdüreceğiz. Şanlıurfa'mızın ve diğer tüm illerimizin bir an evvel yeniden imar ve ihya edilmesinde tüm gücümüzle çalışacak, milletimizle birlik içinde, yan yana, omuz omuza yol almaya devam edeceğiz. Geçmiş başarılarımız, yarınlarda elde edeceğimiz yeni zaferlerin en sağlam teminatıdır.​​​​"



ABD başkanlık seçimleri, batan Çinli firmayı nasıl kurtardı?

Bazı uzmanlara göre Çin'deki "mim hisse senedi" alımlarının etkisi kısa süreli oluyor (Reuters)
Bazı uzmanlara göre Çin'deki "mim hisse senedi" alımlarının etkisi kısa süreli oluyor (Reuters)
TT

ABD başkanlık seçimleri, batan Çinli firmayı nasıl kurtardı?

Bazı uzmanlara göre Çin'deki "mim hisse senedi" alımlarının etkisi kısa süreli oluyor (Reuters)
Bazı uzmanlara göre Çin'deki "mim hisse senedi" alımlarının etkisi kısa süreli oluyor (Reuters)

Çin'de mali sıkıntı içindeki Wisesoft adlı şirketin hisseleri, ABD başkanlık seçiminin de etkisiyle aniden yükseldi.  

Hava trafik kontrol yazılımları üreten Wisesoft'un hisse fiyatı, Shenzhen Menkul Kıymetler Borsası'nda geçen ay iki katına çıktı. Firma, bu yılın ilk 9 ayında 27 milyon Çin Yuanı (yaklaşık 130,5 milyon TL) zarar açıklamıştı.

Bloomberg'ün aktardığına göre firmanın Çince adı "Chuan Da Zhi Sheng" fonetik olarak "Trump farkla kazandı" ifadesine çok benziyor. 

Haberde, yatırımcıların son bir haftadır şirketin hisselerine büyük ilgi gösterdiğine dikkat çekiliyor. Chanson Holding'den Shen Meng, Cumhuriyetçi lider Donald Trump'ın kazanma ihtimalinin yüksek olduğuna dair haberlerin bunda önemli rol oynadığını belirtiyor ve ekliyor: 

Wisesoft'un adı Trump'ı ve onun olası seçim zaferini içeriyor, bu da Çinli yatırımcılar için özel bir anlam taşıyor.

Haberde, sözkonusu fonetik benzerliğin sosyal medyadaki paylaşımlarla yayılmasıyla şirkete ilginin arttığına da işaret ediliyor. Bu tür yatırımlara "mim hisse senedi" (meme stock) adı da veriliyor. 

Çin'de yatırımcıların sosyal medya paylaşımlarıyla sesteş sözcüklere sahip şirketlere yatırım yapması ilk değil. Geçen yıl da yatırımcılar, Çin takvimine göre Ejderha Yılı'na girilirken ejderhayla ilgili isimlere sahip şirketlerin hisselerine yatırım yapmıştı. 

Ayrıca Wisesoft'un hisse fiyatı, ABD Başkanı Joe Biden ve Trump arasında haziranda düzenlenen münazaranın ardından da yükselmişti. Yatırımcılar, 2015'te Trump'ın başkan adayı olacağına dair haberlerin yayılmasıyla yine firmanın hisselerine akın etmişti.

Buna ek olarak Trump'a temmuzda yapılan suikast girişiminin ardından Çinli Goertek şirketinin hisselerinde de yükseliş kaydedilmişti. Suikast girişiminde Trump kulağından yaralanmıştı. Ses cihazları üreten firmanın adı da Çincede fonetik olarak "kesik kulak" anlamına geliyor.

Frankfurt'taki Goethe Üniversitesi'nden Johannes Petry, şirket isimlerine göre hisse senedi seçmenin ekonomik açıdan mantıklı olmadığına işaret ediyor ve ekliyor:

Çin borsasının tarihi boyunca bu durum sıkça görülmüştür.

Independent Türkçe, France 24, Bloomberg