ABD, bankacılık sistemine güveni artırmak için harekete geçti

ABD Başkanı Joe Biden (AP)
ABD Başkanı Joe Biden (AP)
TT

ABD, bankacılık sistemine güveni artırmak için harekete geçti

ABD Başkanı Joe Biden (AP)
ABD Başkanı Joe Biden (AP)

ABD Başkanı Joe Biden, Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'ın iflası gibi durumlarla yeniden karşılaşmamak için daha büyük bankaların denetimini ve düzenlemesini güçlendirme çabalarını sürdüreceklerini belirtti.
Biden, bankacılık sistemine güveni artırmaya yönelik aksiyonlara ilişkin açıklama yaptı.
Talimatıyla hafta sonu boyunca Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'taki sorunların çözümü için gayretle çalışıldığını belirten Biden, Amerikalı işçileri ve küçük işletmeleri koruyan ve finansal sistemi güvende tutan hızlı bir çözüme ulaşılmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Biden, çözümün aynı zamanda vergi mükelleflerinin paralarının riske atılmamasını da sağladığını vurgulayarak, Amerikan halkı ve işletmelerinin ihtiyaç duyduklarında banka mevduatlarına ulaşabileceklerine dikkati çekti.
Tekrar benzer sorunlarla karşılaşmamak için yapılacaklara işaret eden Biden, "Bu karmaşanın müsebbiplerini tamamen sorumlu tutmaya ve bir daha bu duruma düşmemek için daha büyük bankaların denetimini ve düzenlemesini güçlendirmeye yönelik çabalarımızı sürdürmeye kararlıyım. Yarın sabah, tarihi ekonomik toparlanmamızı korumak için esnek bir bankacılık sistemini nasıl devam ettireceğimize dair açıklamalar yapacağım." ifadelerini kullandı.

Mevduatların korunmasına ilişkin kararlar açıklanmıştı
ABD Hazine Bakanlığı, ABD Merkez Bankası (Fed) ve ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), SVB'nin iflasının ardından mevduatların korunmasına ilişkin alınan kararları açıklamış ve SVB müşterilerinin mevduatlarına pazartesinden itibaren erişebileceklerini bildirmişti.
New York merkezli Signature Bank'ın da tüm mudilerinin bütün hale getirileceği belirtilmiş, SVB kararında olduğu gibi vergi mükelleflerinin bu bankayla ilgili de hiçbir zararı karşılamayacağı açıklanmıştı.
Fed de bankaların tüm mevduat sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine yardımcı olmak için uygun mevduat kurumlarına ek finansman sağlayacağını duyurmuştu.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.