James Webb Uzay Teleskobu, 33 yaşındaki Hubble'ın rekorunu şimdiden kırdı

NASA'nın çığır açan teleskobunun ana amacı, ilk yıldızları ve galaksileri görmek

James Webb Uzay Teleskobu'nun 5-6 Ocak 2023'te kaydettiği karede binlerce galaksi yer alıyor. Görüntünün kalanı ise işlenmeye davem ediyor (Teksas Üniversitesi)
James Webb Uzay Teleskobu'nun 5-6 Ocak 2023'te kaydettiği karede binlerce galaksi yer alıyor. Görüntünün kalanı ise işlenmeye davem ediyor (Teksas Üniversitesi)
TT

James Webb Uzay Teleskobu, 33 yaşındaki Hubble'ın rekorunu şimdiden kırdı

James Webb Uzay Teleskobu'nun 5-6 Ocak 2023'te kaydettiği karede binlerce galaksi yer alıyor. Görüntünün kalanı ise işlenmeye davem ediyor (Teksas Üniversitesi)
James Webb Uzay Teleskobu'nun 5-6 Ocak 2023'te kaydettiği karede binlerce galaksi yer alıyor. Görüntünün kalanı ise işlenmeye davem ediyor (Teksas Üniversitesi)

NASA'nın çığır açan James Webb Uzay Teleskobu, anlık bir görüntüye en fazla galaksi sığdırma rekoru kırdı.
25 Aralık 2021'de fırlatılan ve şimdiye kadarki en güçlü uzay teleskobu diye nitelenen James Webb Teleskobu, böylece 30 yılı aşkın süredir görevde olan Hubble Uzay Teleskobu'nun rekorunu şimdiden kırmış oldu.
Hubble'ın Ultra Derin Alan kamerası, evrenin en uzak bölgelerindeki yaklaşık 10 bin galaksiden gelen ışığı tek bir görüntüde yakalamayı başarmıştı.
James Webb Teleskobu ise tek seferde 25 bin galaksiyi yakalayarak büyük başarıya imza attı.
Projenin baş araştırmacısı Caitlin Casey, "James Webb'in şimdiye kadar çektiği en büyük görüntülerinden biri bu" diye konuştu.
ABD'deki Teksas Üniversitesi'nde astronom olarak görev alan Casey, verilerin henüz tamamen işlenmediğini hatırlattı:
"Tamamlandığında bu derin alan, şaşırtıcı derecede büyük ve karşı konulamaz güzellikte olacak."
Araştırmacılar eldeki verilerin, projenin yalnızca yalnızca ilk aşaması olduğunu vurguluyor.
Dünyanın dört bir yanından 200'den fazla bilim insanının üzerinde birlikte çalıştığı James Webb verileri, yaklaşık 1 milyon galaksinin incelenmesini sağlayacak.
Bilim insanları bu çalışma sayesinde evrenin Yeniden İyonlaşma Çağı'na dair bilgiler toplamayı umuyor.
Evreni meydana getirdiği varsayılan Büyük Patlama'dan sonraki 400 bin ve 1 milyar yıl arasındaki döneme Yeniden İyonlaşma Çağı adı veriliyor.
Teleskobun program bilimcisi Eric Smith, geçen yıl yaptığı bir açıklamada "Bu görevin ana amacı, ilk yıldızları ve galaksileri görmek" ifadelerini kullanmıştı:
"Evrenin ilk ışıklarını değil, evrenin ışıkları ilk kez yakışını izlemek."
James Webb, 1990’dan beri uzayın derinliklerini gözlemleyen Hubble Uzay Teleskobu’nun yerini alması için tasarlandı.
Dünya'dan 1,5 milyon kilometre uzaktaki L2 noktasına konuşlandırılan yenilikçi teleskobun üretim sürecinde 10 binden fazla kişi çalışmış ve bütçe yaklaşık 10 milyar dolara ulaşmıştı.
Teleskop, "Dünya benzersiz mi?", "Ona benzer başka gezegen sistemleri var mı?" ve "Evrende yalnız mıyız?" gibi çok temel sayılan ama henüz tam olarak yanıtlanamamış soruların peşinden gidiyor.
 
Independent Türkçe, Mashable, Futurism



Şempanzeler bilim insanlarını şoke etti: Robotlar esneme bulaştırdı

(Reuters)
(Reuters)
TT

Şempanzeler bilim insanlarını şoke etti: Robotlar esneme bulaştırdı

(Reuters)
(Reuters)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Şempanzelerin insan yüz ifadelerini taklit eden bir android robottan esneme "kapabildiğini" öne süren yeni araştırma, bu davranışın evrimsel kökenleri hakkında daha fazla soru işareti yaratıyor.

Esnemenin dikkat değişiklikleri, vücut ısısının düzenlenmesi ve dinlenmeyle uyarılma arasındaki geçişle ilişkili olduğu biliniyor.

Bulaşıcı esnemeyse, bir hayvanın başka birinin aynı davranışı sergilediğini gördükten sonra esnediği tuhaf bir davranış.

Bu davranışın bulaşıcı yönü, empati ve taklit gibi bazı sosyal etkileşim unsurlarıyla ilişkilendiriliyor.

Bugüne kadar memelilerde ve bazı balıklarda gözlemlenen bulaşıcı esnemenin evrimsel kökenleri hâlâ bilinmiyor.

Bilim insanları bu davranışın insanlarda, şempanzelerde ve köpeklerde yavaş yavaş ortaya çıktığını, insanlarda yaklaşık 4 ve şempanzelerde 5 yaşında, köpeklerdeyse yaklaşık 7 ayda belirginleştiğini söylüyor.

Görsel kaldırıldı.
Şempanzelerin esneme ve uzanma davranışları sergiledikleri örnekler (RMJM/Aline Sardin-Damasso/Mona)


Perşembe günü hakemli dergi Nature'da yayımlanan yeni bir araştırma, şempanzelerin bir android robotun esnemesine tepki olarak hem esneme hem de uzanma davranışı sergilediğini ortaya koydu.

Bulgular, başka bir bireyin esnemesini gözlemlemenin şempanzelerde otomatik bir tepkiyi tetiklemekten ziyade, dinlenme işareti işlevi görebileceğini düşündürüyor.

Bilim insanları çalışmada yüz ifadelerini taklit edebilen bir android kafa kullanarak 10 ila 33 yaşındaki 14 yetişkin şempanzenin tepkilerini test etti.

Android kafada esneme gibi yüz ifadelerini oluşturan kas görevi gören 33 adet dönme motoru vardı ve her ifade 10 saniye sürüyordu.

Çalışmadaki şempanzeler, androidin esneme, ağzını açma ve nötr yüz ifadeleri sergilediği 15 dakikalık 4 seansa sokuldu.

Bilim insanları bu seansları kamerayla kaydetti ve her şempanzenin tepki verme derecesiyle uzanarak geçirdiği süre puanlandı.
 

Görsel kaldırıldı.Android kafa ağzını açma ve esneme davranışı sergiliyor (Aline Sardin-Damasso/Mona)


14 şempanzeden 8'inin, androidin "esneme" ifadesine tepki olarak esnediği saptandı.

Araştırmacılar şöyle yazıyor: 

Sonuçlar, yetişkin şempanzelerin bireyler arası esneme bulaşıcılığını değişen derecelerde sergilediğini gösterdi: En yüksek bulaşıcılık, android ağzını tamamen açtığında meydana geldi, ağzı kısmen açık olduğunda tepki azaldı ve androidin ağzı kapalıyken bulaşma görülmedi.

8 şempanze de esneme karşısında uzandı ve bazıları uzanmadan önce yatak malzemesi topladı.

Bilim insanları, "Şempanzeler, androidin esnemesini izlerken yatak malzemesi toplamak, yuva yapmak ve uzanmak gibi uyku haliyle ilişkili davranışlar sergiledi" diye yazıyor.

Araştırmacılara göre bulgular, cansız bir model kaynaklı bulaşıcı esnemenin ilk örneğini sunuyor gibi görünüyor.

Bilim insanları bu sonuçların, primatların bulaşıcı davranışlara yatkınlığına daha fazla ışık tuttuğunu söylese de burada tam olarak hangi biyolojik mekanizmaların rol oynadığının belirsizliğini koruduğunu ekliyor.

Araştırmacılar, gelecekteki çalışmaların robotların gerçekleştirdiği diğer eylemlerin de hayvanlar için bulaşıcı olup olmadığını ortaya çıkarmasını umuyor.


 Independent Türkçe, independent.co.uk/news