İsrail: Knesset, tüm uyarılara rağmen yargı reformunu kabul etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi günü Knesset’teki oturuma katıldı (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi günü Knesset’teki oturuma katıldı (AP)
TT

İsrail: Knesset, tüm uyarılara rağmen yargı reformunu kabul etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi günü Knesset’teki oturuma katıldı (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi günü Knesset’teki oturuma katıldı (AP)

İsrail parlamentosu Knesset, 14 Mart’ta yapılan ilk oturumunda, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlayan, bazı yasaların yargı denetiminden geçmesini ve başbakanı görevden uzaklaştırmasını engelleyen tartışmalı yargı reformu düzenlenmesini kabul etti.
‘Geçersiz kılma maddesi’ adlı yasa değişikliği, salı günü saat 03:00'te başlayıp Knesset boşaltılana kadar devam eden, muhalefetin engellemeleri ve sert uyarıları arasında tartışmaların yaşandığı bir oturumun ardından 61’e karşı 52 oyla onaylandı.
Değişikliğin etkinleştirilebilmesi için iki kez daha okunması gerekiyor. Geçersiz kılma maddesi, İsrail'in yarı anayasal temel yasalarından biriyle çelişmesine rağmen açıkça geçerli olduğu belirtilen bazı yasalara dokunulmazlık sağlıyor. Değişiklik, söz konusu yasaların yargının denetiminden geçmesini engellediği için ‘geçersiz kılma’ adıyla anılıyor.
Yargı reformu düzenlenmesini aynı zamanda Yüksek Mahkeme’nin yeni dokunulmazlık hükmünün kapsamadığı yasaları inceleme yetkisini de kısıtlıyor. Bunun için bir yasanın iptali için Yüksek Mahkeme’nin 15 yargıcından 12'sinin onayını şart koşuyor.
Geçersiz kılma maddesi, ay sonuna kadar hızla onaylanması planlanan çok sayıda yasa tasarısından sadece biri. Söz konusu yasa tasarıları arasında polisin iç soruşturma biriminin Adalet Bakanı’nın doğrudan kontrolüne girmesi, hükümetin ve bakanlıkların hukuk danışmanlarının yetkisinin alınması, Yüksek Mahkeme’nin bakanlık atamalarını inceleme yetkisinin kaldırılması, başbakanın zorla görevden alınmaya karşı korunması ve koalisyonun atamalar üzerinde mutlak kontrole sahip olması için adli atamaların yeniden yapılandırılması yer alıyor. Hükümet koalisyonu şu anda, yolsuzluğa kapı açabileceği yönündeki uyarılara rağmen, politikacılara bazı özel bağışlara izin verecek bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor.
Knesset, geçersiz kılma maddesini oylamadan önce, iktidar koalisyonu tarafından çıkarılan ve Yüksek Mahkeme’nin çıkar çatışması gibi durumlarda dahi başbakanın görevden alınması talimatı vermesini engelleyen yasa tasarısını da oyladı.
Tasarı, Likud Partisi üyesi Milletvekili Ofir Katz tarafından sunuldu. Yolsuzluktan yargılanırken tasarının yasalaşması sonrası Likud içinde çıkabilecek olası çıkar çatışması nedeniyle Likud Partisi lideri ve Başbakan Binyamin Netanyahu’yu istifaya zorlayabilir.
Tasarıya göre Knesset ya da hükümet, dörtte üç çoğunlukla başbakanı görevden alabilecek veya hapse atabilecek tek organ olacak ve yalnızca başbakanın fiziksel yahut zihinsel olarak yetersiz kaldığı durumları kapsayacak. İsrail muhalefeti, tasarının şu an yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanan Netanyahu'yu kurtaracak şekilde hazırlandığını söylüyor.
İktidar koalisyonu, İsrail’deki kitlesel protestolara ve hükümete karşı artan gösterilerin yanı sıra muhalefetteki siyasetçilerden, güvenlik yetkililerinden, ekonomi ve hukuk uzmanlarından, diplomatlardan, sivil toplum kuruluşlarından ve devlet çevrelerinden gelen sosyal uyum, güvenlik, küresel konum ve İsrail ekonomisi için potansiyel olarak vahim sonuçlar doğurabileceği uyarıları görmezden gelerek değişikliği Knesset’te taşıdı.
Knesset'in maddelerin ilk okumasında kabul etmesinden saatler sonra, göstericiler salı sabahı Kudüs’teki maliye, içişleri ve ekonomi bakanlıklarına giden caddeyi kapattılar. Ancak polis müdahale etti. Göstericiler zor kullanılarak dağıtılırken bazıları göz altına alındı. Muhalefetin bu hafta İsrail'de daha geniş kapsamlı gösteriler düzenlemesi bekleniyor.
Başbakan Binyamin Netanyahu, pazartesi günü, İsrail muhalefetinin liderlerini Likud Partisi’nin yargı reformu planını müzakere etmeye başlama çağrısına yanıt vermeye çağırdı. Ancak parti liderleri, Netanyahu hakkındaki yasal süreç devam ettiği sürece yargı reformu planıyla ilgili hiçbir diyaloga girmeyeceklerini ve oylama oturumlarını da boykot edeceklerini söylediler.
Muhalefet kanadındaki Yisrael Beiteinu (Evimiz İsrail) lideri Avigdor Lieberman, yasa tasarısının Knesset'teki ilk okumadan geçmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bu, İsrail Devleti'nde bizi ikiye bölecek derin bir çatlağa yol açan bu çılgın hükümetin bir başka adımıdır” dedi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un yargı reformu planını durdurma çağrılarına rağmen uzlaşı sağlanması şimdilik pek olası görünmüyor. Pazartesi günü de tüm zamanını yargı reformu krizine çözüm bulmaya adadığını açıklayan Cumhurbaşkanı Herzog, durumun ‘oldukça tehlikeli’ bir anayasal ve sosyal kriz olduğunu söyledi.
Hükümetin yargı reformu planının ‘İsrail demokrasisini baltalayan ve ülkeyi bir felakete sürükleyen baskıcı bir plan’ olduğuna inanan Herzog, yeni teklifler sunmayı planlıyor.  Muhalefet kanadı ise Herzog’un önerilerini görmeyi bekleyeceklerini söyledi.
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığına göre Knesset, tasarının görüşüldüğü ilk oturumda, Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki 4 yerleşim biriminden tek taraflı olarak çekilme yasasındaki hükümlerin onaylanmasından 18 yıl sonra kaldırılmasını kabul etti.
Likud Partisi üyesi, İsrail Meclisi Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı Milletvekili Yuli Edelstein tarafından sunulan değişiklikle, 2005 yılında işgal altındaki Batı Şeria'da boşaltılan Homesh, Ganim, Kadim ve Sanur adlı yerleşim birimlerine yerleşimcilerin giriş yasağının kaldırılması amaçlanıyor.
Yasanın hükümlerinin yürürlükten kaldırılması, aşırı sağcı partilerin Binyamin Netanyahu'nun koalisyonuna katılmaları karşılığında öne sürdükleri şartlardan biriydi. Yasanın iptalinin kesinleşmesi için ikinci ve üçüncü okumalarda oylanması gerekiyor.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.