İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'i ‘sürprizlerle dolu günlerle’ tehdit etti

Akabe toplantısını kınamak için 25 Şubat'ta Cenin kampında el-Kassam da dahil olmak üzere Filistin tugaylarının geçit töreni (AFP)
Akabe toplantısını kınamak için 25 Şubat'ta Cenin kampında el-Kassam da dahil olmak üzere Filistin tugaylarının geçit töreni (AFP)
TT

İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'i ‘sürprizlerle dolu günlerle’ tehdit etti

Akabe toplantısını kınamak için 25 Şubat'ta Cenin kampında el-Kassam da dahil olmak üzere Filistin tugaylarının geçit töreni (AFP)
Akabe toplantısını kınamak için 25 Şubat'ta Cenin kampında el-Kassam da dahil olmak üzere Filistin tugaylarının geçit töreni (AFP)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutan Yardımcısı Mervan İsa, yaptığı açıklamada İsrail'i ‘olaylarla dolu günler’ ile tehdit etti.
Fotoğrafı güvenlik nedeniyle Hamas tarafından gizlenen az görülür bir isim olan İsa, “Düşman Oslo'yu bitirdi ve önümüzdeki günler olaylara gebe” dedi.
İsa, Hamas'a bağlı El-Aksa televizyonuna yaptığı açıklamalarda, ‘Batı Şeria ve Kudüs'teki direnişe alan sağladıklarını ve fırsat verdiklerini, çünkü buraların mevcut aşamada eylem ve stratejik etki alanları olduklarını’ vurguladı. İsa, “Bu, Batı Şeria'yı kendi haline bırakmak anlamına gelmediği gibi, Gazze'nin de sessiz kalacağı anlamına gelmiyor” dedi.
Kassam Tugayları Komutan Yardımcısı, “Doğrudan müdahale gerektiğinde tüm gücümüzle halkımızı savunacağız” diye ekledi.
İsa'nın ‘Filistin'in tüm arenalarında direniş eylemini ateşleme ihtiyacı’ çağrısında bulunduğu açıklamaları, Ramazan ayının arifesinde geldi. İsa, Mescid-i Aksa'nın mevcut statükosunda meydana gelebilecek herhangi bir değişikliğin, bölgede ‘deprem etkisi’ oluşturacağı uyarısında bulundu.
İsa'nın bu nadir açıklamaları, Siyasi Büro Başkan Yardımcısı ve Batı Şeria yetkilisi Salih el-Aruri'nin bir gün önce dile getirdiği “Gelecek, işgalci güç ve yerleşimciler için daha zor olacak” sözleriyle İsrail'de Hamas'a yönelik endişe verici eğilimi güçlendirdi.
Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde son aylarda yaşanan gerilimin, İsrail'in neredeyse her gün Filistinlileri öldürerek Batı Şeria'ya dayattığı gerilimi tırmandırması ve Filistinlilerin İsraillilere yönelik saldırılarına denk gelmesi dikkat çekiyor. Bunlar, Yahudilerin Fısıh Bayramı ile örtüşen Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte geniş bir isyana veya büyük bir çatışmaya dönüşebileceğine dair Washington, Tel Aviv, Kahire ve Amman'da endişe uyandıran karşılıklı saldırılar olarak gerçekleşiyor.
Ramazan ayı önümüzdeki haftanın sonunda başlıyor ve İsrail istihbarat tahminleri, bunun şimdiye kadarki ‘en patlayıcı ay’ olacağını söylüyor. İsrail güvenlik servisleri, beklenen büyük patlamanın, saldırıların bir yılı aşkın bir süredir devam etmesi, Filistin Yönetimi'nin zayıflığı ve İsrail içinde her zamankinden daha kırılgan hale gelen siyasi bölünme krizi gibi çeşitli nedenleri takip ettiğini ifade etti.
Güvenlik kaynaklarına göre diğer nedenler arasında Filistin kışkırtmasının devam etmesi ve Lübnan'daki Hizbullah ile son dönemde özellikle Sur ve Sayda kamplarında konumunu güçlendiren Hamas Hareketi arasındaki ilişkilerin güçlenmesi var.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, İsrail Hayom gazetesi, Aruri'nin Lübnan'da yüzlerce Filistinliyi roket atmak ve gerektiğinde patlayıcı cihazlar hazırlayıp yerleştirmeleri için eğittiğini söylediğini aktardı. Tüm bunların ‘Hizbullah'ın eli altında ve koordinasyonu’ dahilinde yapıldığı belirtildi.
Maariv gazetesinde askeri analist olan Tal Lev Ram, İsrail güvenlik servisinin İran, Hizbullah ve Hamas'ı birbirine bağlayan hattan büyük endişe duyduğunu belirterek, “Böyle bir olay, bildiğimiz tüm olaylardan farklı olduğu için hafife alınamaz. Ancak baskı ve panik seviyesinin düşürülmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.



ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra DEAŞ’ın yeniden büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için ABD'nin Suriye'de asker bulundurmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Austin, görevden ayrılmadan önceki Associated Press'e (AP) dün verdiği röportajında, özellikle on binlerce eski DEAŞ üyesinin ve aile üyelerinin kaldığı gözaltı kamplarının güvenliğini sağlamak için ABD askerlerine halen ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tahminlere göre söz konusu kamplarda 8 bin ile 10 bin arasında DEAŞ üyesi bulunuyor ve bunların en az 2 bini ‘çok tehlikeli’ olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 50 ortak ülkeyle Ukrayna'ya askeri yardım konusunu görüşmek üzere gittiği Almanya'daki Ramstein Hava Üssü'nde konuşan Austin, “Suriye’nin korumasız bırakılması halinde DEAŞ savaşçılarının yeniden ortaya çıkacağını düşünüyorum” dedi. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ilk başkanlık döneminde Suriye'deki tüm askerleri geri çekme girişiminde bulunmuş, bu durum dönemin Savunma Bakanı Jim Mattis'in istifasına yol açmıştı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) geçtiğimiz aralık ayı başlarında Esed'e karşı Şam’a doğru ilerlerken Trump sosyal medya hesabından, ABD ordusunun çatışmalardan uzak durması gerektiğini belirten bir paylaşımda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın  edindiği bilgiye göre ABD'nin DEAŞ’la mücadele misyonu kapsamında Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. Bu rakam yetkililerin yıllardır 900 olduğunu söylediği asker sayısından önemli bir artış anlamına geliyor. ABD askerleri 2015 yılında DEAŞ’ın Suriye'nin büyük bir bölümünü işgal etmesinin ardından buraya konuşlandırılmıştı. ABD askerlerinin Suriye’de devam eden varlığı, 8 Aralık'ta Esed rejiminin yıldırım saldırıyla devrilmesi ve ailesinin onlarca yıllık iktidarına son verilmesinin ardından sorgulanmaya başlandı.