NASA'dan Uluslararası Uzay İstasyonu'nu yok etmek için 180 milyon dolarlık plan

Uluslararası Uzay İstasyonu, ABD, Rusya, AB, Kanada ve Japonya tarafından ortak kullanılıyor (NASA)
Uluslararası Uzay İstasyonu, ABD, Rusya, AB, Kanada ve Japonya tarafından ortak kullanılıyor (NASA)
TT

NASA'dan Uluslararası Uzay İstasyonu'nu yok etmek için 180 milyon dolarlık plan

Uluslararası Uzay İstasyonu, ABD, Rusya, AB, Kanada ve Japonya tarafından ortak kullanılıyor (NASA)
Uluslararası Uzay İstasyonu, ABD, Rusya, AB, Kanada ve Japonya tarafından ortak kullanılıyor (NASA)

Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) ömrünü doldurmaya doğru ilerlerken, NASA istasyonun nasıl dünyaya döndüreleceğine ilişkin araştırmalara başladı.
NASA'nın planına göre ISS'in dünyaya geri döndürülmesi için yörüngeden çıkarıcı nitelikte yeni bir uzay aracı geliştirilecek ve bu araç bir çekici işlevi görerek istasyonu dünya atmosferine taşıyacak.
2030'da resmi olarak operasyonel süresini dolduracak olan istasyonun yok edilmesiyle ilgili planlar Beyaz Saray'ın yıllık bütçesinde de yer aldı. Bütçede NASA'ya verilen toplam 27,2 milyar dolarlık kaynağın 180 milyon dolarlık kısmının geliştirilecek yeni uzay aracı için harcanağı öngörüldü.
NASA'nın insanlı uzay uçuşu şefi Kathy Lueders, düzenlediği basın toplantısında tüm operasyonun maliyetinin 1 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini söyledi.
NASA'nın planına göre Uluslararası Uzay İstasyonu, atmosfere döndürüldükten sonra Pasifik Okyanusu'nda "Nemo Noktası" olarak adlandırılan bölgeye düşürülecek. Bu bölge dünya üzerinde insan erişiminin en son zor olduğu bölge olarak gösteriliyor. Bölge bu özelliğinden dolayı bir çeşit "uzay aracı mezarlığı" olarak da kullanılıyor.ABD, Rusya, AB, Kanada ve Japonya uzay ajanslarının ortak şekilde kullandığı ve yönettiği Uluslararası Uzay İstasyonu'nun kullanım süresi 2030'da doluyor. Aslında istasyonun dünyaya döndürülerek yok edilmesine ilişkin halihazırda bir plan bulunuyor. Bu plana göre Rusya tarafından sağlanacak Progress robotik kargo araçlarıyla uzay istasyonunun güvenli şekilde indirilmesi öngörülüyor.
Ancak Rusya'nın "2024'ten sonra" ISS üzerinden kurulan ortaklıktan ayrılabileceğini dillendirmesi ABD'yi, Rusya'nın uzay araçlarına bağımlı kalmamak için yeni bir plan yapmaya itmiş görünüyor.
NASA yöneticisi Lueders'e göre bu plan aynı zamanda, ABD'nin kendi yörüngeden çıkarıcı uzay aracına sahip olması için bir fırsat niteliği taşıyor.
Independent Türkçe, Space.com, IFL Science



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news