Çin’in barış planı sadece Ukrayna ile mi ilgili?

Çin’in barış planı sadece Ukrayna ile mi ilgili?
TT

Çin’in barış planı sadece Ukrayna ile mi ilgili?

Çin’in barış planı sadece Ukrayna ile mi ilgili?

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinin birinci yıldönümünde savaşı sona erdirmek için bir barış planı önermesi birçok gözlemciyi şaşırttı.
Çin, Rusya’ya verdiği destekten ‘geri adım atıyor’ gibi göründüğü 12 maddelik teklifinde düşmanlıkların durdurulması, tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterilmesi ve insani krizin çözülmesi çağrısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın National Interest dergisinden aktardığı Kevin Brown imzalı analize göre, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Çin destekli herhangi bir acil barış anlaşmasının ‘rasyonel olmadığını’ belirterek, teklifi hızla reddetti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise alaycı bir şekilde, Çin’in Ukrayna’daki yasadışı işgali kınayamaması nedeniyle çok az güvenilirliği olduğunu vurguladı.
Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Pekin’in tespitlerine ilgi duyduğunu belirterek , “Şi Cinping ile görüşmeyi planlıyorum ve bunun ülkelerimiz ve küresel güvenlik için faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
Bu nedenle Şi, Pekin’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e verdiği desteğe rağmen, 12 maddelik barış önerisiyle Beyaz Saray’ın ‘mutlak zafer’ duruşunu alt etmeyi başardı.
Analize göre Pekin, Washington’u ‘büyük ülkeler arasındaki gerilimleri pervasızca tırmandırıyormuş’ gibi göstermek için, ABD’nin Ukrayna politikasından duyduğu hoşnutsuzluğu kullanmaya çalışıyor.
Çin’in barış planı, Rus işgalinin neden olduğu çeşitli küresel sorunlar göz önüne alındığında, gelişmekte olan Üçüncü Dünya Ülkeleri ve Avrupa Birliği (AB) tarafından da kabul görüyor.
Washington’un ‘liberal enternasyonal’ yaklaşımının reddi, Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırılarına karşı çekingen bir tavır sergileyen Afrika ve Latin Amerika ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkelerdeki rejimlerle Çin’in ideolojik ilişkilerine yardımcı oluyor.
Çin’in barış planı, Pekin’in Soğuk Savaş sırasında bu ülkelerin liderleriyle olan ilişkileri nedeniyle Meksika, Brezilya ve Güney Afrika gibi popülist hükümetler tarafından da kabul görüyor.
Mao Zedong’un ölümünden sonra Pekin, ‘Üçüncü Dünya Ülkeleri’ ile ilişkilerinde ekonomik kalkınmaya öncelik vererek pragmatik hale geldi.
Putin’in savaşının korkunç küresel etkileri, Güney Afrika gibi ülkelerin Çin’in barış önerilerini desteklemesi için ekonomik teşvikler yarattı. 
Çatışmanın uluslararası emtia ticareti üzerindeki etkisi, gıda ve enerji fiyatlarının fırlamasına yol açarak Güney Afrika’nın hali hazırda durgun olan ekonomisi için riskler yarattı.
Çin’in Ukrayna önerisi, yaptırımları sona erdirme, tahıl ihracatını yeniden etkinleştirme ve güvenli tedarik zincirleri vaat ederek gelişmekte olan dünyanın ekonomik kaygılarına hitap ediyor. 
Hindistan ve Vietnam gibi Pekin ile gergin ilişkileri olan gelişmekte olan ekonomiler bile, Rusya ile sınırsız ticari ilişkilerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşılayacaktır.
AB’ye üye Fransa, Almanya ve İtalya gibi önemli devletler de, savaşa karşı Çin’in müzakere ettiği bir çözümü memnuniyetle karşılayabilir.
Emtia tedarik zincirlerindeki kesinti, gelişmekte olan ülkeler gibi, Moskova’nın işgalinden önce Rus petrolüne ve Ukrayna tarımına güvenen Avrupalı ​​tüketicilere de fazlasıyla zarar verdi.
Zelenskiy, Washington’un Ukrayna’ya verdiği uzun vadeli vaatlere şüpheyle bakıyor. 
Biden, düşük destek oranlarıyla çekişmeli 2024 başkanlık seçimlerine yönelik kampanyaya giriyor ve Ukrayna’ya yönelik sürekli yardıma şüpheyle bakan Cumhuriyetçi muhalefetle karşı karşıya.
Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi, Kiev’e giden dolarların daha fazla denetlenmesini istiyor. 
Seçmenler 2024’te bir Cumhuriyetçi başkan seçerse, Ukrayna’ya devam eden askeri yardım programları, Moskova ile gerilimi azaltmak için tarafsız bir tutum takınmak adına askıya alınabilir. 
Başlangıçta Rusya’nın işgaline karşı çıkan Çin, şu anda Putin rejimine yardım sözü verse bile kendisini Ukrayna krizinde aracı olarak konumlandırabilir.
Çin’in iki savaşan tarafla yakın ilişkileri olduğu düşünülürse, Şi bir barış anlaşmasına arabuluculuk yapabilir ve bu, Pekin’in yeni tip koronavirüs salgınının itibarına verdiği zararı telafi etmesine büyük ölçüde yardımcı olabilir.
Bu, Pekin’in uzun süredir devam eden ‘stratejik belirsizlik’ politikasının bir başka örneği olacak ve Çin Komünist Partisi liderliğinin uygun gördüğü şekilde küresel koşullara uyum sağlayacaktır. 
Çin’in Ukrayna için barış önerisi, Pekin’in Washington’ın ‘güvenilmezliğini’ vurgulama çabasıdır, çünkü ABD politikası, başkanın hangi partiye bağlı olduğuna bağlı olarak bir yönetimden diğerine farklılık gösterebilir.
Aynı zamanda Pekin, gelişmekte olan ve diğer devletler arasında çok kutuplu bir dünyaya yönelik ortak arzuyu tatmin edebilir.
Analize göre, Çin nihayetinde uluslararası zorluklara çözümler önererek sorumlu davranabileceğini göstermek istiyor. 
Pekin, Ukrayna’daki savaşı diplomasi yoluyla sona erdirmek için bir ‘ülkeler koalisyonu’ kurmaya çalıştığı izlenimi verirken, Washington’u ‘pervasız’ olarak resmetmeyi umuyor.
Buna karşılık, Biden yönetiminin Ukrayna’nın ‘koşulsuz zaferine’ verdiği destek, Şi’ye ABD’yi saldırgan olarak gösterme ve onu dünya sahnesinde tecrit etme fırsatı veriyor.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.