ABD Kongresi Üyesi Taylor Greene: Putin'in Avrupa'yı istila etme planlarına dair yalanlara inanmıyorum

Georgia eyaletini temsil eden kongre üyesi, daha önce de "Rus propagandasını" papağan gibi tekrarlamakla suçlanmıştı

ABD Kongresi Üyesi Taylor Greene: Putin'in Avrupa'yı istila etme planlarına dair yalanlara inanmıyorum
TT

ABD Kongresi Üyesi Taylor Greene: Putin'in Avrupa'yı istila etme planlarına dair yalanlara inanmıyorum

ABD Kongresi Üyesi Taylor Greene: Putin'in Avrupa'yı istila etme planlarına dair yalanlara inanmıyorum

Ukrayna'nın Moskova'nın istilasına karşı kendini savunmasına destek olmak için ABD'nin yaptığı harcamaları kesmeye yönelik mücadelesini sürdüren Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Avrupa'yı daha fazla istila etmeyi planladığı yönündeki endişeleri "yalan" diye niteledi.
The Independent'ın haberine göre, Cumhuriyetçi meclis üyesi, kısa süre önce radikal sağcı kablolu yayın ağı Real America's Voice'a katılarak ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı harcamalardan şikayet etti ve Putin'in Ukrayna'nın ötesinde askeri emelleri olmadığını öne sürdü.

"Orada, Ukrayna'da olmamıza ilişkin tüm mesele tamamen saçmalık. Rusya'yla bir vekalet savaşı için para ödüyoruz, oysa Putin'in Avrupa'yı istila etme planlarına dair herhangi bir detay gösterdiğini hiçbir zaman görmedim. Bu konuda bana söylenen yalanlara inanmıyorum."

Bu, Georgia'yı ikinci kez temsil eden kongre üyesinin yaptığı bir dizi tartışmalı açıklamanın sonuncusu.
Green'i eleştirenler onun Putin'in komuta merkezine erişimi olmadığını ve Moskova'nın Ukrayna'nın ötesini hedefleyip hedeflemediğini bilmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana analistler, Putin'in (en azından başlangıçta) gözünü diğer Avrupa ülkelerine dikmiş olabileceğinden korkuyor.
Risk yönetimi firması Rane'nin analiz direktörü Adriano Bosoni, geçen martta CNBC'ye yaptığı açıklamada "Çatışma Ukrayna'nın ötesine geçerse, Moldova listede en üst sıralardaki yerlerden biri" demişti.
Associated Press'in haberine göre, bu hafta ABD istihbarat kurumlarından gelen raporlarda Rusya'nın Moldova'da hükümeti devirmek amacıyla protesto hareketlerini körüklediğini belirlendi.
Geçen yıl NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, örgütün Madrid'deki zirvesi sırasında Putin'in Ukrayna'yı istiasını "II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük güvenlik krizi" diye nitelemişti.
Aynı zirve sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Putin'in kontrolsüz bırakılması halinde bir sonraki hedefinin NATO ülkeleri olabileceği uyarısında bulunmuştu.
Ukrayna savaşı için yapılan harcamaları denetlemek üzere bir yasa çıkarmak istediğini söyleyen Greene, geçmişte Rus propagandasını tekrarlamakla suçlanmıştı. Greene, ABD'li politikacıların Ukrayna'yı kara para aklamak ve "suçlarını" örtbas etmek için kullandıklarını iddia ederken, ülkedeki savunma harcamalarını da eleştirdi.
Demokrat meclis üyesi Jamie Raskin, Greene'in yorumlarını kınadı ve Rus propagandasını papağan gibi tekrarlamaktan vazgeçmesi çağrısında bulunmuştu.
Temsilciler Meclisi'ndeki bir oturumda konuşan Raskin, "İşte demokrasiyi yok etmenin formülü: Putin'in propagandasını ve dezenformasyonunu tekrarlayıp egemen uluslara yönelik emperyalist saldırıları yatıştırmak" demişti.
Raskin ayrıca dolaylı olarak Greene'i ve Ukrayna harcamalarını eleştiren diğer Cumhuriyetçileri "Vladimir Putin'in amigoları" diye nitelemiş, "başka konularla ilgili bir sürü sahte söylemle dikkatimizi dağıtıyorlar" ifadelerini kullanmıştı.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.