Yunanistan'da örgü dükkanı işleten kadın, Rus ajanı çıktı

"Fotoğrafçılık da yapıyordu. İngilizce, Almanca ve Fransızca biliyordu"

Rus uyruklu olduğu iddia edilen Tsalla, sosyal medyayı aktif kullanıyordu (Maria Tsalla / Facebook)
Rus uyruklu olduğu iddia edilen Tsalla, sosyal medyayı aktif kullanıyordu (Maria Tsalla / Facebook)
TT

Yunanistan'da örgü dükkanı işleten kadın, Rus ajanı çıktı

Rus uyruklu olduğu iddia edilen Tsalla, sosyal medyayı aktif kullanıyordu (Maria Tsalla / Facebook)
Rus uyruklu olduğu iddia edilen Tsalla, sosyal medyayı aktif kullanıyordu (Maria Tsalla / Facebook)

Yunanistan Ulusal İstihbarat Servisi (EYP), 2018'den beri ülkede gizli şekilde faaliyet gösteren bir ajanın tespit edildiğini öne sürdü. 
EYP'den yapılan açıklamada, kimliği Maria T. olarak paylaşılan ve başkent Atina'daki Pangrati semtinde yaşadığı belirtilen kişinin asıl kimliğinin Irina A.S. olduğu ifade edildi.
İstihbarat örgütü söz konusu kişinin uyruğuna ve tam adına dair bilgi paylaşmadı. Fakat Yunan basınında çıkan haberlerde, kendisinin İrina Alexandrovna Smireva adlı bir Rus yurttaşı olduğu öne sürüldü. Buna göre Smireva'nın Yunan yurttaşlığı alırken kullandığı ad da Maria Tsalla'ydı.
Smireva'nın gerçekte 35 yaşında olduğu ama Yunan yurttaşlığı alırken kendisini 33 yaşında gösterdiği de iddia edildi. 
Casusun, Pangrati'de fotoğrafçılık yaptığı ve Galazio adlı örgü malzemeleri satan bir dükkan işlettiği öne sürüldü. 
EYP'nin Smireva'yı bir süre takip ettiği, bunun üzerine Rusya Dış İstihbarat Servisi'nin kendisini ocakta Moskova'ya geri çağırdığı bildirildi. 
Yunan istihbaratının açıklamasında Smireva'nın sosyal medyada aktif olduğu ve gerçekçi profiller oluşturmak için yıllar harcadığı savunuldu. 
Smireva'nın faaliyetlerine ilişkin detaylı bilgi paylaşılmazken, çalışmalarının sadece Yunanistan'la sınırlı kalmayabileceği, Avrupa Birliği'ndeki diğer ülkelerde de geçmişte casusluk yapmış olabileceği iddia edildi.
Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden Ta Nea'nın internet sitesindeki haberde, Smireva'nın bir komşusunun şu sözleri de aktarıldı:
"Kendisini tanıyorduk. Çok iletişimimiz olmadı ama üç dört dil konuşması beni etkiledi. İngilizce, Almanca ve Fransızca biliyordu. Gerçi onu bir süredir görmedim."
Haberde ayrıca sosyal medya hesaplarında birçok fotoğrafı bulunan Smireva'nın, bunların neredeyse hepsinde yüzünü bir şekilde kapattığına da dikkat çekildi.
Independent Türkçe, Greek Reporter, Kathimerini, Ta Nea



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.