Şarm eş-Şeyh toplantısı Ramazan’da Filistin’de çatışmasızlığı amaçlıyor

Filistin, İsrail, Mısır, Ürdün ve ABD’den heyetler toplantıya katılıyor

İsrail güçleri, Ömer el-Gazavi’nin Ramallah’ın batısında inşa ettiği evini yıktı. (WAFA)
İsrail güçleri, Ömer el-Gazavi’nin Ramallah’ın batısında inşa ettiği evini yıktı. (WAFA)
TT

Şarm eş-Şeyh toplantısı Ramazan’da Filistin’de çatışmasızlığı amaçlıyor

İsrail güçleri, Ömer el-Gazavi’nin Ramallah’ın batısında inşa ettiği evini yıktı. (WAFA)
İsrail güçleri, Ömer el-Gazavi’nin Ramallah’ın batısında inşa ettiği evini yıktı. (WAFA)

Mısır’ın Şarm eş-Şeyh şehri bugün, Ramazan ayı boyunca ‘sakinliğin’ sağlanması için İsrail, Filistin, Ürdün, Mısır ve ABD’den heyetlerin katılacağı bir güvenlik toplantısına ev sahipliği yapıyor.
Şarm eş-Şeyh güvenlik toplantısı, 26 Şubat’ta Ürdün’ün Akabe kentinde gerçekleşen görüşmelerin devamı niteliğinde düzenleniyor. Akabe’deki toplantı bölgesel ve uluslararası katılımla Filistin ve İsrail tarafları arasında bu konuda düzenlenen ilk toplantı oldu.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh, Filistin heyetinin 20 Mart’ta Şarm eş-Şeyh’te düzenlenecek toplantıya katılacağını bildirdi. Hüseyin Şeyh Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık haklarını savunmak için toplantıya katılacaklarını belirtti. Ayrıca, İsrail’in Filistinlilere yönelik sürekli saldırganlığının durdurulması ve halkın kanını, toprağını, malını ve kutsallığını ihlal eden tüm eylem ve politikaların durdurulması çağrısında bulundu.
Daha önce Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır ve Filistin kaynaklarına göre, Şarm eş-Şeyh güvenlik toplantısının, Ramazan’da sakinliği sağlamanın yanı sıra, ‘İsrail’i Akabe toplantısının sonuçlarına uymaya zorlamayı’ amaçladığını söyledi. ‘İsrail ve Filistin olmak üzere iki tarafı toplantıya katılmaya zorlayan ABD baskısına’ dikkat çekildi. Toplantıda Filistin tarafının, ‘diğer anlaşmaları ilerletmeden önce İsrail’i Akabe Anlaşması’na bağlı kalmaya zorlamaya’ odaklanması bekleniyor.
Akabe toplantısının nihai bildirisi, ‘Önümüzdeki aylarda herhangi bir İsrail yerleşim planının dondurulmasının yanı sıra, tek taraflı önlemlerin durdurulması, Filistin şehirlerine yönelik baskınların ve öldürme operasyonlarının durdurulmasını’ içeriyordu. Ancak son haftalarda, tutuklama ve baskınların devam etmesine ek olarak, 20’den fazla Filistinlinin öldürülmesiyle sonuçlanan askeri güvenlik operasyonlarına devam edildiğini gösterdi.
Mısır ve Ürdün, ‘İsrail’i Akabe Anlaşması’nı uygulamaya bağlı kalmasını’ sağlamak için ABD güvenceleri ve garantileri ışığında toplantı düzenlemeye hazırlık olarak geçtiğimiz günlerde temaslarını yoğunlaştırdı.
Filistin heyeti Akabe toplantısında yerleşim yerlerindeki inşaatların durdurulması, Kudüs'ün tarihi kimliğine ve hukuki statüsüne yönelik tahribata son verilmesi, Doğu Kudüs’teki Filistin kurumlarının kapatılmasının durdurulması ve Doğu Kudüs’te Filistin seçimlerinin düzenlenmesine izin verilmesi de dahil olmak üzere 13 talepte bulundu. Bunların ‘Filistin’in öncelik vermede ısrar ettiği’ talepler olduğu belirtildi.
ABD’nin güvencelerini aldıktan sonra Filistin Yönetimi’nden resmi bir heyetin toplantıya katılacağının belirtilmesine rağmen, Filistinli bazı gruplar karşı çıkıyor.
Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Halk Partisi ve Filistin Demokratik Birliği (FIDA) yaptıkları ortak açıklamada toplantıya katılımı durdurma çağrısında bulundu. Üç grup, Filistinlilerin Şarm eş-Şeyh toplantısına katılımının “FKÖ’nün Yürütme Komitesindeki herhangi bir resmi kararın sonucu olarak gelmediğini’ söyledi. ‘Toplantının sonuçlarının kendisi için bağlayıcı olmadığını’ da vurguladı.
İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro Üyesi Halit el-Battaş, Şarm eş-Şeyh toplantısının ‘İsrail hükümetinden izolasyonu sona erdirmek için bir ABD girişimi olduğunu ve bölgedeki durumun yönetimine katılmanın Tel Aviv’deki sağcı hükümet için bir cankurtaran halatını teşkil ettiğini’ söyledi. Hamas Sözcüsü Hazım Kasım perşembe günü yaptığı açıklamalarda, ‘Yönetime katılmanın Filistin halkının kanını hiçe saymak’ olduğunu belirtmişti. Halk Cephesi, Filistin Yönetimi’nin katılma kararını ‘otoritenin Filistin ulusal güvenliğine yönelik görevlerinin bozulması’ olarak değerlendirdi. Demokratik Cephe ise iktidarın Şarm eş-Şeyh toplantısına katılımını ‘milli iradeye meydan okuma’ olarak nitelendirdi.



Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
TT

Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerine diplomatik çözümlerle sonuca ulaşmayı istediğine dair güvence verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sürdürme ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılığını ilan ederek süreci sekteye uğratmaya çalıştı.

İsrailli rehinelerin aileleri, Witkoff'un dün Tel Aviv'de ABD’nin Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in de katılımıyla kendileriyle yaptığı görüşmeyi aktararak “Hepimiz diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Gerçek şu ki hayatta kalanların çoğu diplomatik çözümlerle (Gazze’den) ayrıldı” dediler. Witkoff, dün İsrailli temsilcilerin de katılımıyla yeni bir müzakere turunun başladığı Katar’ın başkenti Doha'ya hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “Adam (Boehler) ve ben müzakerelerde ilerleme şansı olduğunu düşünmeseydik Doha'ya gitmezdik” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın ortadan kaldırılması ortak iki hedeftir” dedi.

Netanyahu sözlerine şöyle devam etti:

Biz (yani İsrail ordusu) önümüzdeki günlerde görevi tamamlamak ve Hamas'ı yenilgiye uğratmak için tüm gücümüzle (Gazze Şeridi’ne karşı) harekete geçeceğiz. Hamas ‘Durun! 10 esiri daha serbest bırakmak istiyoruz’ diyebilir. Tamam, öyle olsun, onları alacağız ve sonra göreve devam edeceğiz, ancak savaşı durdurmayacağız. Geçici ve sınırlı bir ateşkes yapılabilir, ancak sonuna kadar gideceğiz.

Netanyahu'nun açıklamalarından önce Hamas, Idan Alexander’ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısı sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temaslar sonucu gerçekleştiğini belirten bir açıklama yayınlamıştı.