Cezayir Barış Toplumu Hareketi yeni başkanını seçti

Cezayir Barış Toplumu Hareketi yeni başkanı (Partinin web sitesi)
Cezayir Barış Toplumu Hareketi yeni başkanı (Partinin web sitesi)
TT

Cezayir Barış Toplumu Hareketi yeni başkanını seçti

Cezayir Barış Toplumu Hareketi yeni başkanı (Partinin web sitesi)
Cezayir Barış Toplumu Hareketi yeni başkanı (Partinin web sitesi)

Cezayir’deki İslamcı partilerden Barış Toplumu Hareketi (MSP) kadroları, Abdurrezzak Makri’nin yerine yeni bir başkan seçti. Rakibi, eski Sanayi Bakanı Abdulmecid Menasra’nın aksine, liderliğin Makri’ye yakın olan ve onu organize etmekten sorumlu olan Abdulali Hassani’ye intikal etmesi dikkat çekiciydi.
300’den fazla üyeden oluşan ve partinin en üst organı olan Şura Konseyi, liderlerin 2012’de cumhurbaşkanlığını devraldığında Makri’nin çizdiği çizgiyi düzeltme kararlılığının bir göstergesi olarak Hassani’ye çoğunluk oyu verdi. O dönemde hükümet kadrosunda kalmayı seçen Ticaret Bakanı Mustafa bin Bade bu liderlik eğilimine katılmayı reddetti.
Menasra, Şura Konseyi saflarında destek toplamak için gazete köşelerinde ve sosyal medya platformlarında güçlü bir erken kampanya yürütürken, Hassani partinin başkanlığına adaylığını ancak konferansın ikinci gününde açıklayabildi. Parti kaynakları Makri’nin konferansını, seçtiği halefinin büyüklüğüne göre hassasiyetle uyarladığını doğruladı. Bu, aynı kaynaklara göre 2017’de hükümete geri dönme teklifini reddeden Makri’nin partideki etkisinin kapsamını gösteriyor.
Menasra taraftarlarına göre, başkanlığı üstlenememesinin nedeni son yıllarda ‘Değişim Cephesi’ adını verdiği bir parti kurması ve partiye dönmeden önce partiden uzun süre çekilmesinden kaynaklanıyor. Ancak kısa bir süre sonra partiyi feshetti ve büyük aile evine dönmeye karar verdi.  Ancak Şura Meclisi’ndeki liderlerin çoğu bu olaya karşı olumsuz bir tavır aldı.
Partinin eski başkanı Ebu Cerrah Sultani’nin, ikinci meclis odası olan Millet Meclisi’nde Cumhurbaşkanını temsil eden üçüncü partiye katılarak aylar önce partiden ayrılması dikkat çekici.
Hassani’nin yaklaşmakta olan ilk bakanlık değişikliğinde hükümete katılmasının teklif edilmesi beklenirken, gözlemciler Hassani’nin 5 yıllık görev süresinin sona ermesinden sonra Makri’nin liderliğe dönüşünü göz ardı etmiyor. O zamana kadar, parti yasalarının art arda yalnızca iki başkanlık dönemine izin verdiği göz önüne alındığında, yeniden seçime aday olma yasağı kaldırılacak.
Konferansa, Arap ve İslam dünyasındaki İhvan hareketine bağlı çok sayıda İslami şahsiyet, özellikle de Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye katılırken, Fas Adalet ve Kalkınma Partisi İsrail ile normalleşme sorunu nedeniyle etkinlikte yoktu. Fas partisi, Cezayirli mevkidaşının tüm konferanslarına katılmıştı.
Cumhurbaşkanı Tebbun Zafer Bayramı’nda konuştu
Ayrıca Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, dün kurtuluş savaşı mücahitleri ile Fransız sömürge yönetimi arasında ateşkes ilanının 61. yıldönümünü kutlandığı Zafer Bayramı (19 Mart 1962) vesilesiyle yaptığı konuşmasında ülkesinin önemli adımlar attığını ve adaletsizliğin kalan tezahürlerini ortadan kaldırmak için çalıştıklarını belirtti.
Dışarıdan bakıldığında, Tebbun’a göre ülkenin kalkınması tarihi ihtişamıyla gurur duyan, kendi yeteneklerine ve yaratıcı gençliğe güvenen kilit rol ile temsil edilmekte.
Tebbun merhum Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın (1999-2019) iktidarlığı dönemine atıfta bulunarak, “Cezayir kendisini yolsuzluk ve gasp çevrelerine bağımlı olmaktan kurtardı” dedi.
Tebbun’un konuşması şu ifadelerle sonlandırdı: “Cezayir, kalkınma projeleri ve çalıştayların uygulanmasına başladı. Ülke, halkın özlemlerine ulaşması için zamana karşı yarışıyor ve stratejik çıkarlarını en etkili şekilde sağlama yönünde cesur adımlarla koşuyor.”



Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.


SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından dün yapılan açıklamada Rakka’nın doğusunda Suriye hükümetine bağlı grupların saldırısının engellendiği belirtildi. Açıklamada SDG’nin Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan her türlü yeni saldırıya yanıt vermeye hazır olduğu vurgulandı. SDG ayrıca gerilimin tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiğini de ifade etti.

SDG, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan yeni bir saldırıda, güçlerimiz Rakka'nın doğu kırsalındaki Ganim el-Ali köyü çevresinde hain bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırıda söz konusu gruplar, sivillerin güvenliğini ve bölgenin istikrarını hiçe sayarak kamikaze insansız hava araçları (İHA) ve ağır silahlar kullandı.”

cdf
Kamışlı kentinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG üyeleri (Reuters)

SDG, güçlerinin saldırıyı ‘tüm sorumluluğuyla’ püskürttüğünü ve çatışmalarda üç üyesinin hafif şekilde yaralandığını, ayrıca ‘saldıran gruplar arasında da kayıpların olduğu doğrulandığını’ belirtti.

Açıklamada bu ‘pervasız’ davranışın, bölgede gerginliği tırmandırmak ve istikrarı korumaya yönelik tüm çabaları baltalamak isteyen tarafların bu yöndeki çabalarını teyit ettiği vurgulandı.

Müdahalesinin ‘saldırının niteliğine orantılı olduğunu, itidal göstermeye ve çatışmanın tırmanmasını önlemeye tam olarak kararlı olduğunu’ belirten SDG’nin açıklamasında “Tekrarlanan saldırılar ve provokasyonlar karşısında seyirci kalmayacağımızı ve bölgelerimizi, güçlerimizi ve halkımızı her türlü tehditten korumak için uygun önlemleri alacağımızı teyit ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın sonunda ise şöyle denildi:

“Bu grupların destekçilerini, tüm bölgenin güvenliği ve istikrarına doğrudan tehdit oluşturan sorumsuz uygulamalarına son vermeleri ve onları kontrol altına almaları için çağırıyoruz.”