Eski Sudan Adalet Bakanı: Ordu liderleri genel af istedi

Geçtiğimiz hafta sivil yönetim ve adalet talebiyle düzenlenen protestolardan (AFP)
Geçtiğimiz hafta sivil yönetim ve adalet talebiyle düzenlenen protestolardan (AFP)
TT

Eski Sudan Adalet Bakanı: Ordu liderleri genel af istedi

Geçtiğimiz hafta sivil yönetim ve adalet talebiyle düzenlenen protestolardan (AFP)
Geçtiğimiz hafta sivil yönetim ve adalet talebiyle düzenlenen protestolardan (AFP)

Sudan eski Adalet Bakanı Nasreddin Abdulbari, askeri liderler ile muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim (ÖDBG) müzakerecileri arasında kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen ilk gizli müzakerelerde siyasi krizin çözülmesi ve adaletin sağlanması konularının ele alındığını söyledi. Abdulbari, ordunun kendilerinden "anayasal hüküm veya yasal muamele yoluyla af" talep ettiğini söyledi.
Abdulbari’nin açıklaması, Hartum'da düzenlenen Ulusal Geçiş Dönemi Adaleti Konferansı’nda Sudan'ın mevcut durumu ile Kolombiya ve Güney Afrika'daki geçiş dönemi gibi adalet sorunuyla karşı karşıya kalan diğer ülkelerin deneyimleri arasındaki yaklaşımlar bağlamında geldi. Sivil müzakerecilerin karşılaştığı zorluğun, ulusal ve uluslararası hukuk metinlerinin uygulanması yoluyla kurbanlar için adaleti sağlamaya yönelik kitlelerin taleplerini uzlaştırmak olduğunu söyleyen Abdulbari, askerlerin kışlalarına dönmesiyle iktidarı sivillere devredecek siyasi sürecin tamamlanmasının ardından ordunun gelecekte akıbetlerinden endişe duyduklarını söyledi.
Eski Adalet Bakanı, siviller ve ordu arasındaki müzakerelerin başlangıcının, 1958 darbesinin askeri liderlerine “genel af” bahşedilmesini sağlayan 1964 geçici anayasasının kullanılması etrafında döndüğünü ancak sivil tepkinin bunun kamu hukuku ve uluslararası insan hakları hukukundaki önemli gelişmeler ışığında mümkün olmadığını doğruladı. Sivillerin sivil yönetime geçiş yolunda kazanımlar elde etmesi karşılığında genel affı kabul edebileceğine değinen yetkili, koşullu affın ise tüm geçiş deneyimlerinin kaçınılmaz olduğunu gösterdiğini söyledi.
Müzakerelerde sivil güçlerin ordunun siyaseti bırakıp iktidarı sivillere devretmesinin kazanımlarına değinen Abdulbari, baro tüzük taslağında yer alan “dokunulmazlık” maddesindeki kısıtlamalara ilişkin yükümlülük ve taahhütler konusunun ülkedeki en büyük muhalefet bloğunu temsil eden ÖDBG koalisyonunun askeri liderleri ile müzakerecileri arasında ilk mutabakatlar olduğunu kaydetti. Abdulbaki, “Amacımız, geleceği satın almamızı, önceki geçiş hükümetinin başarısızlıklarından kaçınmamızı ve geçiş sürecindeki diğer halkların deneyimlerinden öğrenmemizi sağlayacak açık metinler elde etmekti” şeklinde konuştu. Ayrıca, bu taahhütlerin bugüne kadar üzerinde mutabakata varılan af maddesiyle bağlantılı ve tüm siyasi sürecin üzerinde ilerleyeceği madde olduğunu söyledi.
Açıklamasında af maddesine ilişkin genel hükümlere de değinen Abdulbari, mağdurların adalet arama özel haklarına halel gelmeksizin, tartışmanın dolaylı eylemlerle sınırlı olduğunu belirterek, İnsan haklarına ilişkin uluslararası suçların anayasa maddelerinde dışlandığını çünkü uluslararası suçlara af tanınamadığını aktardı. Abdulbari, bunun uzmanlar tarafından Güney Afrika ve Kolombiya'da geçiş deneyimleri ve adaletin sağlanması konulu konferans oturumlarında sunulan ve faillerin hesap verebilirliğinin geçiş dönemi adaleti için önemli olduğunu vurguladıkları bildirilerde belirtilenlere dayanarak, geçiş sürecinde var olan adalette mutlak veya tam bir affın olmadığına dikkati çekti.
Abdulbari, “Dünya deneyimlerindeki genel eğilim, koşulsuz af olamayacağı yönünde. Bizi ülkedeki koşullardan kurtaracak noktaya ulaşmak için bu deneyimlerden faydalanmalıyız" dedi. Ayrıca, anlayışın geniş anlamda ve tüm insanların katılımıyla olması gerektiğini ve yeni bir demokratik sisteme geçişte tanınmanın öneminin açık olması gerektiğini vurguladı. Eski bakan, hedeflerinin geçiş dönemi adaleti sağlamak, herkesin katılımıyla anayasa yapmak ve geçmişte yaşanan ihlallerin tekrarlanmadığı bir devlet inşa etmek olduğunu söyledi. Sudan'daki koşulların geçiş dönemi adaleti teorilerini denemek ve yeni adalet modelleri yaratmak için ideal olduğuna değinen Abdulbari, Sudan halkına adaleti sağlamaktan geri adım atmayacaklarını aktardı.
Dün Hartum’da gerçekleşen Ulusal Adalet Konferans oturumlarının üçüncü gününde sivil otoritenin oluşumu, geçiş dönemi adaleti gibi konular ele alındı. Ordunun 25 Ekim 2021'de ülkede iktidarı ele geçirmesinden bu yana Sudan, askeri yönetime karşı protestolarda 125 göstericinin öldüğü ve binlerce kişinin yaralandığı büyük insan hakları ihlallerine tanık oldu. Kurbanların aileleri, yaşanan ihlal ve cinayetlerden iktidardaki askeri liderleri sorumlu tutuyor ve adalet önüne çıkarılmasını talep ediyor.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.