Genetikçiler farelerde boynuz çıkarttı

Boynuzlar hızla büyüdü

Boynuzlu farelerden elde edilen bilgiler, çeşitli hastalıkların tedavisinde rol oynayabilir (Temsili / Midjourney)
Boynuzlu farelerden elde edilen bilgiler, çeşitli hastalıkların tedavisinde rol oynayabilir (Temsili / Midjourney)
TT

Genetikçiler farelerde boynuz çıkarttı

Boynuzlu farelerden elde edilen bilgiler, çeşitli hastalıkların tedavisinde rol oynayabilir (Temsili / Midjourney)
Boynuzlu farelerden elde edilen bilgiler, çeşitli hastalıkların tedavisinde rol oynayabilir (Temsili / Midjourney)

Bilim insanları fare genomuna geyik genleri ekleyerek farelerde "mini boynuzlar" çıkmasını sağladı.
Çinli araştırmacı Toa Qin ve meslektaşlarının yürüttüğü çalışmada esasen memelilerdeki doku yenileme mekanizmalarının daha iyi anlaşılması amaçlanıyordu.
Hakemli bilimsel dergi Science'ta yayımlanan bulgular, organları yenileme yeteneğini kaybetmiş insanlar ve hayvanlar için yeni tedaviler geliştirilmesinin önünü açabilir.
Geyiklerde her yıl üreme döneminden sonra boynuzların düştüğü ve yerine yenilerinin çıktığı biliniyor. Günde yaklaşık 2,75 santimetre büyen boynuzlar, hayvanlar alemindeki en hızlı yenilenen dokulardan biri.
Çinli araştırmacılar memelilerin düzenli olarak nasıl hücre yenileyebildiğine dair daha ayrıntılı bilgi edinmek için özellikle geyik boynuzları üzerinde çalışmayı tercih etti.
Öncelikle Doğu Asya'ya özgü Sika geyiğinin boynuzlarından doku gelişiminde kritik rol oynayan genler laboratuvarda izole edildi.
Boynuzların dökülmesinden 10 gün önce geyikleri inceleyen araştırmacılar, bu yapıların yeniden büyümesinde ve rejenerasyonda aktif rol üstlenen kök hücreleri belirledi.
Yeniden büyüme potansiyeli en yüksek olan kök hücreler çıkarıldı ve laboratuvar ortamında çoğaltıldı.
Daha sonra bunlar farelerin kafa bölgelerine nakledildi.
45 gün sonra bu farelerde, geyik boynuzlarından alınan kök hücreler sayesinde mini boynuzlar çıktığı tespit edildi.
1_641179c68ff72.png
Farelerde görülen yeni dokular, "açıkça tanımlanabilir mini boynuzlar" diye nitelendi (Science)
Araştırma makalesinin yazarlarına göre boynuzlar hızla büyüdü.
Bu sayede ekip, bu dokuların gelişimini mümkün kılan genetik süreçlere yakından bakma olanağı yakaladı.
Bu tür çalışmalar, doku yenilenmesi, yani rejenerasyonun genetik sırlarını gözler önüne sermesi açısından son derece önemli görülüyor.
Deneylerden elde edilen bulgular, gelecekte yaşlanma karşıtı tedavilerde de kullanılabilir.
Ayrıca insanlarda çeşitli kemik rahatsızlıkları için ilaçlar geliştirilmesini sağlayabilir.
 
Independent Türkçe, IFL Science, India Times



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging