İran Dışişleri Bakanlığı: Tahran-Riyad mutabakatı bölgeye istikrarı getirebilir

Şemhani Iraklı üst düzey yetkililerle bir araya geldi. Nükleer müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik beklentiler artıyor

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammad el-Ayban ve arabuluculuk yapan Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi (Reuters)
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammad el-Ayban ve arabuluculuk yapan Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi (Reuters)
TT

İran Dışişleri Bakanlığı: Tahran-Riyad mutabakatı bölgeye istikrarı getirebilir

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammad el-Ayban ve arabuluculuk yapan Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi (Reuters)
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammad el-Ayban ve arabuluculuk yapan Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi (Reuters)

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan ve İran arasında ilişkileri yeniden başlatmak için imzalanan anlaşmadan sonra bölgedeki ikinci ziyareti için Irak’a gitmeden saatler önce, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, anlaşmanın ‘tüm bölgenin çıkarına olan bölgesel istikrarın sağlanması için itici bir güç olabileceğini’ söyledi.
Kenani, anlaşmayı ‘salı günü sona erecek olan İran yılı boyunca komşu ülkelerle ilgili en önemli olaylardan biri’ olarak nitelendirerek “Bu anlaşma, bölgesel iş birliğinin yakınlaştırılmasında ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır” dedi.
Resmi haber ajansı IRNA’da yayınlanan yazısında Kenani “Son derece önemli jeopolitik konumu, zengin enerji kaynakları, doğal zenginlikleri ve bol mali kaynakları ile Batı Asya ve Körfez bölgesinin geleceğinin halklara refah getirmesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Yazısının bir bölümünde, ‘bazı sorunlara ve ihtilaflara rağmen, hükümet temasları ve iki halk arasındaki ilişkilerin her zaman varlığını koruduğunu’ vurguladı. Kenani aynı bağlamda “İran İslam Cumhuriyeti, hiçbir zaman Suudi Arabistan'ın rolü ve konumunu dışlayıcı bir görüşe sahip olmamıştır. İslam dünyasındaki rolünün ve etkinliğinin farkındadır” diye yazdı.
Kenani “İlişkileri sürdürmek için yapılan İran-Suudi Arabistan anlaşması, bölge ülkelerinin ve halklarının çıkarlarına hizmet etme konusunda yeni bir yön ve artan bir rol için bir temel oluşturabilir” yorumunda bulundu.
Kenani ‘komşu ülkeler arasındaki sorunların ve çatışmaların devam edip krize dönüşmesinin ancak dış güçlerin çıkarlarına hizmet edeceğini’ belirtti.
‘Bölgede yıllarca süren yanlış anlaşılmalar, krizler, istikrarsızlık ve yıkıcı savaşlardan’ ‘dış müdahaleyi’ sorumlu tutan Kenani, “Diyalog, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk anlayışıyla mevcut farklılıkları ve sorunları bölge ülkeleri yararına olacak şekilde çözme vakti gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Kenani, ‘iyi komşuluk, ortak paydalara odaklanma, yanlış anlaşılmaları düzeltme, diyalog, iş birliği ve toplumsal güvenlik merkezli mekanizmaları güçlendirme ve bölgenin güvenlik ve istikrarını bozan nedenlerle mücadele etme’ hususlarının altını çizdi.
Kenani’nin makalesi yayınlanmadan önce İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Şemhani’nin özellikle İran-Suudi Arabistan anlaşmasının akabinde Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyaret etmesinin ardından komşu ülkelerle müzakere dosyasını devraldığı yönündeki sorulara Twitter hesabından üstü kapalı bir şekilde cevap vermişti.
Abdullahiyan, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Amiral Şemhani’nin BAE ve Irak ziyareti mevcut güvenlik ilişkileri çerçevesinde geliyor, yeni bir olgu değil” ifadelerini kullanarak, ‘dış politikada koordinasyonun olduğunu ve her şeyin bir nizam içinde Cumhurbaşkanı’nın gözetiminde yapıldığını’ vurgulamıştı. Her zamanki gibi İranlı yetkili düşmanları hedef alarak “Düşmanlar bilsin ki, anlaşmazlık yoktur” demişti.

Şemhani Bağdat’ta
Şarku2l Avsat’ın IRNA’dan aktardığına göre ajans Şemhani’nin Bağdat ziyaretiyle ilgili yeni ayrıntılar yayınladı. Sitesinde yayınladığı haberinde “Irak'la ticari ilişkilerin sürdürülmesi ve 10 milyar doların üzerine çıkarılması, iki ülke ilişkilerine dayatılan bazı güvenlik sıkıntılarını ortadan kaldırmayı gerektiriyor. Ekonomi ile ilgili anlaşmaların uygulanmasını hızlandırmak ve bankacılık alanında iş birliğini kolaylaştırmak için bunun yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bu sırada Irak yerel haber ajansı Şafak News’in aktardığına göre hükümetten bir kaynak, Şemhani’nin Bağdat ziyaretinin amacının, İran ile Irak arasındaki sınır güvenliğine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalamak olduğunu söyledi.
Kaynak, Şemhani’nin Irak hükümeti tarafından kendisine gönderilen resmi davete yanıt olarak Bağdat'a geleceğini belirterek, ziyareti sırasında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Cemal Reşid, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ve Parlamento Başkanı Muhammed Halbusi ile görüşeceğini kaydetti. İranlı yetkilinin, sınır güvenliğini görüşmek üzere Bağdat'ta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Başbakanı Mesrur ​​Barzani ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci ile istişarelerde bulunacağını ve bu konuda bir mutabakat zaptı imzalanacağını belirtti.
Şemhani’nin Suudi Arabistan, Katar, BAE, Türkiye, İran ve Suriye'den güvenlik yetkililerinin katılımıyla bugün başlayacak Bağdat Uluslararası Diyalog Konferansı'na katılması planlanıyor.

Nükleer müzakereler ufukta
İranlı iki milletvekili basına yaptıkları açıklamalarda, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasına yönelik askıya alınan müzakerelerin son bölgesel adımın etkisiyle önümüzdeki günlerde tekrar başlayabileceğini söyledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdür Yardımcısı ve Güvenlik Tedbirleri Departmanı Başkanı İtalyan diplomat Massimo Aparo liderliğindeki bir ekibin bu hafta Tahran'ı ziyaret etmesi bekleniyor. Ziyaretin amacı, UAEA müfettişlerinin yakın bir zamanda Fordo Nükleer Tesisi’nde bulduğu yüzde 83,7 oranında zenginleştirilmiş uranyum parçacıklarının açıklanmasının yanı sıra, kayıt dışı üç bölgede uranyum izlerinin bulunmasına ilişkin görüşmeler yapmak üzere UAEA ve İran arasında yapılan uzlaşı çerçevesinde temaslarda bulunmak. Nükleer anlaşmayı canlandırma müzakereleri geçtiğimiz yıl iki kez askıya alınmasının ardından hala bitiş çizgisine uzak görünüyor. Müzakereler geçen yıl ilk mart ayında ve ikinci kez ise eylül ayında Avrupa Birliği’nin (AB) girişiminin başarısız olmasıyla sekteye uğramıştı.
Washington, anlaşmaya geri dönmenin artık ‘masada’ olmadığını söylese de ABD yönetimi hala bu anlaşmanın İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemenin en iyi yolu olduğuna inanıyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İran’ı davranışlarını değiştirmeye çağırdı. Borrell Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile yaptığı görüşme esnasında, Tahran’ın UAEA ile iş birliği yapması ve İran nükleer programıyla ilgili üzerinde anlaşılan noktaların uygulanması gerektiğini söylediğini açıkladı.
Borrell perşembe günü Twitter’da “İran'ı davranışlarını değiştirmeye, insan haklarına saygı duymaya, Avrupa vatandaşlarını tutuklamaya son vermeye ve Rusya’ya askeri destek vermeyi bırakmaya davet ettim” dedi. Ukrayna ve Batı, İran’ı Ukrayna savaşında Rusya’ya askeri yardım sağlamakla suçluyor.
Bu bağlamda İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Milletvekili Celil Rahim Abadi, Dünyayi İktisad gazetesine verdiği röportajda “UAEA’nın son raporunda sıkıntıların olmaması ve Batılı tarafların İran nükleer krizini çözmenin en iyi yolunun diyalog olduğu sonucuna varmaları göz önüne alınırsa, nükleer müzakerelerde önümüzdeki aylarda bir atılım görmemiz muhtemel” dedi.
Komisyon’un başka bir üyesi olan Şehriyar Haydari ise “Suudi Arabistan ile ilişkilerin yeniden tesis edilmesi nükleer anlaşmada sonuçlara ulaşılmasını sağlayacak” dedi ve şöyle ekledi:
“Tehditlerden, açıklamalardan ve doğrudan ve dolaylı müzakerelerden edindiğim izlenim, nükleer anlaşma müzakerelerinin yakında üçüncü bir ülkede gerçekleşeceği ve sonuçlanacağı yönündedir.”



Libya'nın başkentinde şiddetli çatışmalar yaşanırken mahkumlar firar etti

Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)
TT

Libya'nın başkentinde şiddetli çatışmalar yaşanırken mahkumlar firar etti

Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Ulusal Birlik Hükümeti'ne (UBH) bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç (RADA) arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi.

Görgü tanıkları, çatışma seslerinin dün gece yarısından bu yana kesilmediğini ve RADA’nın Suk el-Cuma ve Mitiga Uluslararası Havalimanı yakınları gibi çeşitli bölgelerde konuşlandığını söyledi.

Trablus Kızılayı, Trablus’ta olağanüstü hal İ(OHAL) ilan etti ve alarm seviyesini yükseltti. Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, vatandaşlara dikkatli olmaları ve güvenlikleri için yetkili makamlar tarafından verilen talimatlara uymaları çağrısında bulunuldu. Uçuş takip kayıtlarına göre uçuşlar Mitiga Uluslararası Havalimanı'ndan Misrata Uluslararası Havalimanı'na yönlendirildi.

Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL), Trablus'ta sivillerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde son iki gecedir yaşanan ve sivillerin hayatını riske atan şiddet olaylarından derin endişe duyduğunu ifade etti. UNSMIL’in resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, sivillerin yaşadığı tüm bölgelerde derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısında bulunulurken çatışmaların devam etmesinin başkenti ve tüm ülkeyi daha da istikrarsızlaştıracağına karşı uyarı yapıldı.

UNSMIL açıklamada ayrıca sükûnet ve arabuluculuk amaçlı tüm çabalara tam destek verdiğini ve Libyalıların can ve mal güvenliği ile istikrarın korunması amacıyla çatışmaların sona erdirilmesi ve diyaloğun kolaylaştırılması için iyi niyet misyonunu yerine getirmeye hazır olduğunu vurguladı.

Öte yandan polis, el-Cedide Hapishanesi yakınlarında devam eden çatışmaların mahkumlar arasında korku ve paniğe neden olduğunu belirtti. Yapılan basın açıklamasında, çoğu ağır cezalı olmak üzere çok sayıda mahkûmun kaçmayı başardığı belirtildi.

Suk el-Cuma’nın ileri gelenleriyle bir araya gelen Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Başkanlık Konseyine bağlı bir medya platformu tarafından yayınlanan açıklamasında, başkentte toplumsal barışın korunmasının taviz verilemeyecek ortak bir sorumluluk olduğunu ve devlet kurumlarının siyasi gerilimlerden uzak durması gerektiğini söyledi. Menfi, mevcut sürecin en yüksek derecede bilgelik ve ulusal disiplin gerektirdiğini, iç cepheyi birleştirmeyi ve kapsayıcı bir ulusal proje etrafında toplanmayı ve ‘kaos savunucularının’ önünü kesmeyi gerektirdiğini de sözlerine ekledi.

Diğer taraftan UBH, bu gece yaşanan olaylar ve devam eden çatışmalar hakkında yorum yapmaktan kaçındı.