Ebu Ragıb: Kral 2. Abdullah, Bush’u Irak’ı işgal ederek ‘cehennemin kapılarını açmaması’ konusunda uyardı

Ebu Ragıb: Kral 2. Abdullah, Bush’u Irak’ı işgal ederek ‘cehennemin kapılarını açmaması’ konusunda uyardı
TT

Ebu Ragıb: Kral 2. Abdullah, Bush’u Irak’ı işgal ederek ‘cehennemin kapılarını açmaması’ konusunda uyardı

Ebu Ragıb: Kral 2. Abdullah, Bush’u Irak’ı işgal ederek ‘cehennemin kapılarını açmaması’ konusunda uyardı

Ürdün eski Başbakanı Ali Ebu Ragıb, Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda Mart 2003’te ABD önderliğindeki işgalle sona eren Irak kuşatmasına ilişkin samimi açıklamalarda bulundu.
Eski Başbakan, 2000 başından 2003 sonbaharına kadar uzanan görev süresinde, Filistin’deki İkinci İntifada, 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kuleler olarak anılan kulelerine kaçırılan iki uçak tarafından çarpılmasının ardından teröre karşı savaşın başlaması ve Irak’ın işgali gibi üç meselenin arka perdesinden haberdar oldu.
Ebu Ragıb, Irak işgalinin 20. yıldönümünde, eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve onun liderleriyle ayrı tarihlerde yaptığı gizli ve açık toplantılara dair detaylar verdi.
19 Mart 2003 gecesi başlayan ABD’nin Irak’ı işgaliyle Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından kaosun başlaması gibi zor anlar, Ebu Ragıb’ın anılarında hala taze.


İngiliz kuvvetleri, 30 Mart 2003’te Basra’daki şiddetli çatışmaların ardından Iraklıları gözaltına alıyor (EPA)

Dönemin başbakanı olan Ebu Ragıb, 11 Eylül 2001 saldırıları öncesinde ve sırasında çok önemli siyasi toplantılara tanık oldu.
Bu saldırı, ABD’nin Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu yönündeki suçlamalarıyla Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesine neden olurken, teröre karşı savaş kavramı ABD gündeminin en üst sıralarına yerleşti.
Ürdün, o dönemde Irak işgaline yönelik ABD saldırısını engellemeyi başaramadı.
Eski Başbakan Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajında, “Ürdün’ün ABD yönetimini bölgede savaşı ateşlemekten caydırma girişimleri başarılı olmadı” dedi.
Ebu Ragıb’a göre, Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın dönemin ABD Başkanı George W. Bush ile bir araya geldiği toplantıda, Bush “Tarafsızlığı kabul etmeyeceğiz. Bizimle olmayan bize karşıdır” dedi.
Ebu Ragıb bu konuya ilişkin görüşlerini şu ifadelerle aktardı;
“Ürdün Kralı, Bush’u Irak işgalini gerçekleştirerek cehennemin kapılarını açmaması ve rejim alternatifinin kaos, aşırılık ve mezhep çatışması olacağı konusunda uyarmaya çalıştı. Nitekim olan da buydu. İşgal ayrıca, İran’ın bölgedeki emelleri, huzursuzluk ve istikrarsızlık yayma çabaları karşısında duran Irak’tan intikam almasına da izin verdi.”


Saddam Hüseyin ve Ali Ebu Ragıp’ın görüşmelerinden bir kesit (Ali Ebu Ragıp’ın arşivinden)

Ebu Ragıb, Irak’ın sahip olduğu iddia edilen kitle imha silahları hakkında ABD yönetiminin elindeki bilgilerin doğruluğuna ilişkin olarak, Saddam’ın damadı Hüseyin Kamil ile görüşmelerini anlattı.
Eski başbakana göre, Hüseyin Kamil, Saddam’a karşı yürütülen darbe projesinin CIA’nin gözetiminde yapıldığını kabul etti, ancak Mossad ile iletişim kanalları açma teklifini reddettiklerini söyledi.
1996’da Amman’a sığınan Kamil, Saddam’ın halefi olma hayali suya düştükten sonra, akrabaları tarafından vurularak öldürüldüğü Bağdat’a döndü
Ebu Ragıb, “Pentagon, kaynağı (merhum Iraklı siyasetçi) Ahmed Çelebi olan Irak’taki kitle imha silahları hakkında yanlış bilgilerle doluydu. Daha da önemlisi, ABD eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Saddam’a karşı nefretle doluydu. Aynı şekilde Saddam’dan nefret eden George Bush Jr.’a baskı mesajları gönderiyordu. Saddam da, bu konuda Batılı, Fransız ve Arap girişimlerine rağmen, aldatmacalarla dolu ABD gerilimini yatıştırmak için arabulucular aracılığıyla ciddi mesajlar göndermedi.”
Ebu Ragıb’a göre, Saddam Hüseyin, Kuveyt’in işgalinden bu yana geçen kriz yıllarında aldığı mesajları umursamadı, kendisi ve ülkesini savaş ve yıkım belasından korumak için esnek olması gereken sert tutumunu sürdürdü.


Saddam Hüseyin ve Ali Ebu Ragıp’ın görüşmelerinden bir kesit (Ali Ebu Ragıp’ın arşivinden)

Ürdün eski Başbakanı, “Saddam Hüseyin, doktrini ABD’ye meydan okumak ve İsrail’i kökünden sökmek olan, birden fazla konuda anlaşmanın imkansızlığına rağmen Arapların söz sahibi ve etkili bir rol sahibi olmasını isteyen ‘Baas okuluna’ bağlı kaldı” dedi.
Irak’taki kitle imha silahları, ABD’nin Saddam üzerindeki kuşatmayı sıkılaştırmak için kullandığı bir bahaneydi.
Ürdün, Iraklı kardeşlerini silah dışında her konuda desteklemek adına bu kuşatmayı kırdı.



İran-ABD mutabakatı yakında Amman'da teknik görüşmeler başlayacak

İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
TT

İran-ABD mutabakatı yakında Amman'da teknik görüşmeler başlayacak

İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)

ABD Başkanlık Temsilcisi Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında İtalya'nın başkenti Roma'da yapılan ikinci tur görüşmeler, uzman düzeyinde görüşmelerin ve bir hafta sonra Muskat'ta üçüncü tur görüşmelerin yapılması konusunda anlaşmaya varılmasıyla sona erdi.

Umman Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Umman Dışişleri Bakanı Bedr Al Busaidi'nin arabuluculuğunda bugün Roma'da yapılan görüşmede İran Dışişleri Bakanı ve ABD Başkanı'nın elçisi, adil, kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmayı amaçlayan görüşmelerin bir sonraki aşamasına geçme konusunda anlaştı” denildi.

Açıklamada olası bir anlaşmanın İran'ın “nükleer silahlardan ve yaptırımlardan tamamen arınmasını” ve “barışçıl nükleer enerji geliştirme kabiliyetini korumasını” sağlayacağı kaydedildi.

“Diyalog ve açık iletişimin hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde tüm paydaşların çıkarına olacak güvenilir bir anlaşma ve karşılıklı anlayışa ulaşmanın anahtarı olduğu vurgulandı.”

Açıklamada bir sonraki turun önümüzdeki birkaç gün içinde Muskat'ta yapılması konusunda mutabık kalındığı belirtildi.

El-Busaidi hem Witkoff'a hem de Arakçi'ye teşekkür etti: “Bugünkü görüşmelere yapıcı ve verimli bir şekilde katıldıkları için “Witkoff ve Arakçi'ye teşekkür eden El-Busaidi, ‘bu müzakerelerin kayda değer bir ilerleme kaydettiğini ve daha önce imkânsız olanın artık gerçekleşmeye daha yakın olduğunu’ ifade etti.

Daha iyi anlama

İran Dışişleri Bakanı ise devlet televizyonuna yaptığı açıklamada “Görüşmeler doğru yönde ilerliyor” dedi. Bakan, ‘Umman'da uzmanlar düzeyinde teknik oturumlar düzenlenmesi ve ardından cumartesi günü üst düzey müzakerecilerin bir araya gelmesi’ konusunda anlaşmaya varıldığını kaydetti.

Arakçi şunları söyledi: “Bugün yaklaşık dört saat süren bir oturum gerçekleştirdik. Verimli bir oturum oldu ve müzakereler olumlu bir yolda ilerliyor” ifadelerini kullandı.

“Bu kez bir dizi ilke ve hedef üzerinde daha iyi bir anlayışa varabildik ve görüşmelere devam etme ve teknik oturumların başlayacağı bir sonraki aşamaya geçme konusunda anlaştık” diyen Arakçi ‘uzman düzeyindeki teknik müzakerelerin çarşamba günü Umman'da başlayacağını’ ifade etti.

Aynı bağlamda “Uzmanlar ayrıntıları müzakere edecek ve uzlaşı için bir çerçeve geliştirebilecekler, ardından önümüzdeki cumartesi günü Amman'da (Witkoff ile) bir araya gelerek uzmanların çalışmalarının sonuçlarını gözden geçireceğiz ve anlaşmanın temel ilkelerine ulaşma konusundaki ilerlememizi değerlendireceğiz” dedi.