Uluslararası Kral Faysal Ödülü sahipleri ile buluşuyor

Öncü çalışmalarıyla insanlığa hizmet eden 8 uluslararası şahsiyet, bugün Riyad’da düzenlenen bir törende Uluslararası Kral Faysal Ödülü’nün sahibi olacak

Uluslararası Kral Faysal Ödülü sahipleri Riyad’a geldikleri anda, ‘Kral Faysal Ödülü’ Twitter sayfasında yayınlanan fotoğrafları
Uluslararası Kral Faysal Ödülü sahipleri Riyad’a geldikleri anda, ‘Kral Faysal Ödülü’ Twitter sayfasında yayınlanan fotoğrafları
TT

Uluslararası Kral Faysal Ödülü sahipleri ile buluşuyor

Uluslararası Kral Faysal Ödülü sahipleri Riyad’a geldikleri anda, ‘Kral Faysal Ödülü’ Twitter sayfasında yayınlanan fotoğrafları
Uluslararası Kral Faysal Ödülü sahipleri Riyad’a geldikleri anda, ‘Kral Faysal Ödülü’ Twitter sayfasında yayınlanan fotoğrafları

Yaklaşık 5 yıl önce başlayan Uluslararası Kral Faysal Ödülü, İslam’a hizmet, İslami ilimler, Tıp ve Arapça alanlarında 8 Arap ve uluslararası şahsiyeti bu akşam (Pazartesi) Riyad’da ödüllendirecek.
Ödülün sekreterliği, 2023’ün kırk beşinci oturumunun kazananlarının isimlerini açıkladı. İslam’a hizmet ödülü, birçok İslami kitabın Korece'ye yüksek kalite, doğruluk ve netlikle çevrilmesine katkısından dolayı Koreli Profesör Dr. Choi Yong Kil’e verilecek.
İslam’a hizmet ödülü, tüm gücünü hayır ve yardım çalışmalarına adayan, Afrika’da pek çok İslami merkezin, okulun, hastanenin inşasına katkı sağlayan, binlerce yetime bakan ve ihtiyacı olanlara destek veren Birleşik Arap Emirlikleri’nden Şeyh Nasır Abdullah ez-Zeabi’ye verilecek.
Ödül sahipleri Riyad’a geldikleri anda, ‘Kral Faysal Ödülü’ Twitter sayfasında yayınlanan fotoğrafları
İslam mimarisi konusundaki İslami araştırmalar ödülü, mimarlık alanında uzman ve Edinburgh Üniversitesi’nde eğitim almış olan İngiltereli Prof. Dr. Robert Hillenbrand’a verilecek. Hillenbrand’ın İslam ve Arap dünyasının kalbinde yer alan isabetli ve analitik çalışmaları, İslam’ın ilk çağından MS 19. yüzyıla kadar uzanan zaman dilimini kapsıyor.
Faslı Prof. Dr. Abdulfettah Kilitu, eski Arapça eserleri üzerine kapsamlı çalışmalarındaki başarısı sayesinde Arap Dili ve Edebiyatı Ödülü’ne layık görüldü ve büyük Arap mirası konusundaki yenilikçi yaklaşımı nedeniyle takdir edildi.
Tıp düzeyindeki ödül, Kovid-19 salgınının etkilerini azaltmak için birçok aşı geliştiricisinin ilgi odağı haline gelen aşı geliştirme alanında verildi. Ödül, immünoloji ve viral enfeksiyonların anlaşılmasına, bir dizi virüs ve patojenik bakteriye karşı yeni terapötik stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlayan ABD’li Prof. Dr. Dan Hoon Borock’a verilecek.
Ödül sahipleri Riyad’a geldikleri anda, ‘Kral Faysal Ödülü’ Twitter sayfasında yayınlanan fotoğrafları
Tıp alanındaki diğer bir ödül ise, dünyanın çeşitli ülkelerinde milyarlarca insanın Kovid-19’a karşı korunmasına katkıda bulunan Oxford/AstraZeneca aşısının geliştiricisi İngiltereli Prof. Dr. Sarah Catherine Gilbert’e verilecek. Gilbert’in aşısı düşük maliyeti sayesinde herkes tarafından erişilebilir hale geldi ve salgının azaltılmasına katkıda bulundu. Ayrıca aşı teknolojilerinin geliştirilmesine, sıtma, ebola, grip ve orta doğu solunum sendromu gibi hastalıkların tedavisi üzerine çalışmaları da mevcut.
Bilim ödülünü, kataliz, enerji dönüşümü ve biyotıp alanlarında ileri sistemlerin ve uygulamaların üretiminde çalışan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) profesör olan ABD’den Prof. Dr. Jackie Yi-Ru Ying kazandı. Ayrıca kimya ve malzeme biliminde öncü çalışmaları olan Prof. Dr. Chad Alexander Merkin’de bilim ödülüne layık görüldü. Merkin, tamamlayıcı iletişim modeli aracılığıyla maddenin oluşumunun kimyasal programlanması hakkında yeni biçimler ortaya koydu.
Ödülün onur konukları, Pazartesi akşamı Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in sponsor olduğu kırk beşinci ödül törenine katılmak üzere Riyad’a geldi. Ödüller, ilk kez 1979’da verilen ödülün bilimsel ve kültürel sektörlere olan etkisinin devamı niteliğinde. Ödüller, Riyad Valisi Prens Faysal bin Bandar bin Abdulaziz tarafından takdim edilecek. Ödüller, 45 ülkeden 290’dan fazla bilim insanı tarafından kazanıldı. Bu da onların çeşitli alanlardaki bilimsel çabaları ve katkıları nedeniyle önemli uluslararası ödüller kazanmalarının yolunu açtı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.