Batı Şeria'da Ramazan ayı boyunca çatışmasızlık öngörülüyor

Şarm eş-Şeyh Güvenlik Toplantısı’nda Batı Şeria'da çatışmasızlık konusundaki mutabakat yenilendi. Filistin halkının ekonomik koşullarını iyileştirmek için beş yıllık mekanizma onandı

 Kudüslüler, Ramazan ayına hazırlık olarak Mescid-i Aksa'yı temizleme kampanyasına katıldı (WAFA)
Kudüslüler, Ramazan ayına hazırlık olarak Mescid-i Aksa'yı temizleme kampanyasına katıldı (WAFA)
TT

Batı Şeria'da Ramazan ayı boyunca çatışmasızlık öngörülüyor

 Kudüslüler, Ramazan ayına hazırlık olarak Mescid-i Aksa'yı temizleme kampanyasına katıldı (WAFA)
Kudüslüler, Ramazan ayına hazırlık olarak Mescid-i Aksa'yı temizleme kampanyasına katıldı (WAFA)

Şarm eş-Şeyh Güvenlik Toplantısı’na katılanlar, Filistin topraklarında sükunetin sağlanması gerektiği konusunda anlaştılar. Yayınlanan resmi bir açıklamada, İsrailliler ve Filistinliler için güvenlik ve istikrarı artırma konusundaki taahhütlerini yenileyerek, Mısır'da başka bir toplantı gerçekleştirme hedefini açıkladılar.
Mısırlı, Ürdünlü, İsrailli, Filistinli ve ABD’li güvenlik yetkilileri ve siyasetçilerin katılımıyla gerçekleştirilen Şarm eş-Şeyh güvenlik toplantısı, 26 Şubat’ta Ürdün’ün Akabe kentinde gerçekleşen görüşmelerin devamı niteliğinde düzenleniyor.
Şarku'l-Avsat'a konuşan bilgi sahibi bir Mısırlı kaynağa göre toplantının sonuçları, ‘Akabe anlaşmalarının bir tekrarı ve İsrail'in bunlarla bağlı olacağı umuduyla onların bir tasdiki’ idi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın resmi Facebook sayfasından yapılan açıklamada, “Toplantıya katılan beş taraf, iki taraf arasında barışçıl bir çözümün önünü açmak amacıyla Filistinliler ve İsrailliler arasındaki gerilimi azaltmanın yolları hakkında kapsamlı tartışmalar yaptı” ifadelerine yer verildi.
Toplantı, başta ‘katılımcıların hem İsrailliler hem de Filistinliler için güvenlik, istikrar ve barışı teşvik etme taahhüdünün yeniden teyidi’ olmak üzere birkaç noktada anlaşma ile sona erdi. Taraflar ‘sahada sükunete ve çatışmasızlığa ulaşmanın ve daha fazla şiddeti önlemenin, güven artırıcı önlemler almaya çalışmanın ve çözülmemiş sorunları doğrudan diyalog yoluyla ele almanın gerekliliğini’ kabul etti.
Toplantının sonuç bildirisinde, ‘İsrail hükümeti ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin, 3 ila 6 aylık bir süre için tek taraflı önlemleri sona erdirmek için derhal harekete geçme istekliliklerini ve ortak taahhütlerini tazeledikleri, buna, İsrail'in 4 aylık bir süre için herhangi bir yeni yerleşim birimini tartışmayı durdurma ve 6 aylık bir süre boyunca herhangi bir yerleşim noktası için ruhsat vermeyi durdurma taahhüdünün de dahil olduğu belirtildi.
İki taraf, önceki tüm anlaşmalara, özellikle Filistin Ulusal Otoritesinin mevcut anlaşmalara uygun olarak Batı Şeria'nın A Bölgesi'nde güvenlik sorumluluklarını üstlenmeye yönelik yasal hakkına olan kesin bağlılıklarını yeniden teyit etti. İki taraf, ‘durumun alevlenmesine neden olabilecek şiddeti, kışkırtmayı, açıklamaları ve hareketleri sınırlamak ve ele almak için bir mekanizma tasarlamak’ konusunda anlaştılar. Açıklamada, bu mekanizmanın, önümüzdeki Nisan ayında Şarm eş-Şeyh'teki toplantı oturumunun faaliyetleri yeniden başladığında beş ülkenin liderlerine rapor sunmakla görevlendirileceğine dikkat çekildi.
Toplantıya katılan taraflar, ‘Filistin Yönetimi’nin mali konumunun güçlendirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunan, önceki anlaşmalara uygun olarak Filistin halkının ekonomik koşullarını iyileştirmek için gerekli adımları atmak için bir mekanizma kurmak’ konusunda anlaştı. Toplantıya katılanlar, Kudüs'teki kutsal yerlerin mevcut tarihi statüsüne sözlü ve fiili halel getirmeme taahhüdünü yeniden teyit ettiler. Taraflar, ‘İsrailliler ve Filistinlilerin, özellikle Ramazan ayında buraların kutsallığını zedeleyebilecek her türlü hareketi önlemek için etkin hareket etmeleri gerektiğini’ vurguladı.
Toplantının tarafları, Filistinliler ile İsrailliler arasında doğrudan müzakerelerin yürütülmesine zemin hazırlamak amacıyla iş birliği isteklerinin yanı sıra bu formül çerçevesinde kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa ulaşmak için toplantılar yapmaya devam etmenin önemini vurguladı.
Öte yandan ismini açıklamak istemeyen Mısırlı bir kaynak Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada "Şarm eş-Şeyh görüşmesinde Akabe mutabakatlarının şartlarının gözden geçirilmesi ve teyidi olmak üzere birkaç noktaya değinildi. ABD tarafı, İsrail'i üzerinde anlaşmaya varılan şeyi yapmaya mecbur etmeye çağırdı. Devam eden şiddetin sonuçları konusunda uyarıda bulunarak, müzakereleri başarıya ulaştırmak amacıyla Mısır'ın pozisyonuna katıldı" dedi.
Kaynak, şiddetin kademeli olarak durdurulması ve ardından iki taraf arasında güvenlik koordinasyon ve irtibat komitelerinin geri dönmesini sağlayan güvenlik istikrarının sağlanması konusunda anlaşmaya varıldığını ifade etti. Kaynak, “Konular, tam koordinasyona ulaşılana kadar kademeli olarak, nokta nokta ele alınacaktır” şeklinde konuştu.
Mısırlı kaynak, "Görüşmede, İslami Cihat hareketinin çatışma başlatması, yani durumu başa çıkılamayacak bir boyuta taşıması olasılığının açıkça dile getirilmesi nedeniyle, sahneyi karıştıracak suikastlar olabileceğine dair bir uyarı yapıldı. İsrail, Akabe toplantısının aksine bu kez üzerinde anlaşmaya varılanları yerine getirmeyi taahhüt etmedi. Ancak ABD tarafı netti, İsrail hükümetinin üzerinde anlaşmaya varılanlara uyması ve hükümetteki partilerin tek taraflı önlemler almasına izin vermemesi gerektiğini vurguladı. Görüşmede şu ana kadar işlerin kontrol altında olduğu, müzakere edilebilecek büyük ve aktif taraflar olduğu açıkça belirtildi” dedi. Kaynak, ‘İsrail'in taahhütlerine uymaması durumunda durumu patlatabilecek bireysel eylemler’ konusunda uyardı.



Libya'nın başkentinde şiddetli çatışmalar yaşanırken mahkumlar firar etti

Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)
TT

Libya'nın başkentinde şiddetli çatışmalar yaşanırken mahkumlar firar etti

Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta UBH’ye bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi (AFP)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Ulusal Birlik Hükümeti'ne (UBH) bağlı güçler ile Özel Caydırıcı Güç (RADA) arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlendi.

Görgü tanıkları, çatışma seslerinin dün gece yarısından bu yana kesilmediğini ve RADA’nın Suk el-Cuma ve Mitiga Uluslararası Havalimanı yakınları gibi çeşitli bölgelerde konuşlandığını söyledi.

Trablus Kızılayı, Trablus’ta olağanüstü hal İ(OHAL) ilan etti ve alarm seviyesini yükseltti. Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, vatandaşlara dikkatli olmaları ve güvenlikleri için yetkili makamlar tarafından verilen talimatlara uymaları çağrısında bulunuldu. Uçuş takip kayıtlarına göre uçuşlar Mitiga Uluslararası Havalimanı'ndan Misrata Uluslararası Havalimanı'na yönlendirildi.

Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL), Trablus'ta sivillerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde son iki gecedir yaşanan ve sivillerin hayatını riske atan şiddet olaylarından derin endişe duyduğunu ifade etti. UNSMIL’in resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, sivillerin yaşadığı tüm bölgelerde derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısında bulunulurken çatışmaların devam etmesinin başkenti ve tüm ülkeyi daha da istikrarsızlaştıracağına karşı uyarı yapıldı.

UNSMIL açıklamada ayrıca sükûnet ve arabuluculuk amaçlı tüm çabalara tam destek verdiğini ve Libyalıların can ve mal güvenliği ile istikrarın korunması amacıyla çatışmaların sona erdirilmesi ve diyaloğun kolaylaştırılması için iyi niyet misyonunu yerine getirmeye hazır olduğunu vurguladı.

Öte yandan polis, el-Cedide Hapishanesi yakınlarında devam eden çatışmaların mahkumlar arasında korku ve paniğe neden olduğunu belirtti. Yapılan basın açıklamasında, çoğu ağır cezalı olmak üzere çok sayıda mahkûmun kaçmayı başardığı belirtildi.

Suk el-Cuma’nın ileri gelenleriyle bir araya gelen Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Başkanlık Konseyine bağlı bir medya platformu tarafından yayınlanan açıklamasında, başkentte toplumsal barışın korunmasının taviz verilemeyecek ortak bir sorumluluk olduğunu ve devlet kurumlarının siyasi gerilimlerden uzak durması gerektiğini söyledi. Menfi, mevcut sürecin en yüksek derecede bilgelik ve ulusal disiplin gerektirdiğini, iç cepheyi birleştirmeyi ve kapsayıcı bir ulusal proje etrafında toplanmayı ve ‘kaos savunucularının’ önünü kesmeyi gerektirdiğini de sözlerine ekledi.

Diğer taraftan UBH, bu gece yaşanan olaylar ve devam eden çatışmalar hakkında yorum yapmaktan kaçındı.